Yalan Haber Ve Gerçeği Yansıtmayan Sosyal Medya Yorumlarına Karşı Ne Yapılabilir
Kişilerin şeref ve haysiyetleri ile firmaların ticari itibarları, hukuken korunması gereken değerlerin en başında geliyor. Şahsiyetiniz, firmanız ya da mesleki faaliyetiniz hakkında yapılan, şahsınızın ya da şirketinizin itibarını kötüleştirmeyi amaçlayan, düşünceyi ifade özgürlüğü kapsamında kalmayan asılsız haber ve gerçeği yansıtmayan sosyal medya yorumlarına karşı hukuken yapılabilecek şeyler vardır.
Yalan Haberlere Karşı
Kişilik hakkını ya da ticari itibarı zedeleyen haber bir gazete gibi bir basımda yayınlanırsa 5817 sayılı Basın Kanunu’na, internette yayınlanırsa 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’a, televizyonda yayınlanırsa Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunu’na tabi olarak yaptırımlara konu olacaktır. Yayın gazete ya da televizyonda ise, süresi içinde düzeltme ve cevap hakkınız kapsamında ilgili kanala dilekçe verilmesi gerekmektedir. Haber devlet kanalında ise ayrı özel kanalda ise ayrı süreler mevcuttur. Buna rağmen gazete veya kanal tarafından beyanınıza uygun bir düzeltme yapılmaz ise, Borçlar Kanunu hükümleri gereğince tazminat davası açabilme hakkınız vardır.
Tabi burada, haberin ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun özel hayata dair hükümleri, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri, Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu hükümleri gibi düzenlemelere aykırılık teşkil edip etmediği ile “unutulma hakkı” göz önünde bulundurulmalı. Unutulma hakkı; kısaca üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olaylara dair haberlerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı olarak tanımlanabilir. Seneler önce hakkınızda yapılan haber, yalan olmasa dahi, bir müddet sonra “unutulmayı” talep etme hakkınız vardır.
İçeriğe Erişimin Engellenmesi
Ayrıca gerçeğe aykırı içeriğe erişimin engellenmesi talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine başvurulabilmesi mümkündür. Gazete ve televizyon için ilk önce cevap ve düzeltme dilekçesi prosedürünü işletmeniz gerekir iken, internetteki yalan haber için doğrudan hakimliğe başvurulabilir. Mahkemenin erişim engeli bakımından gözettiği kriterler; gerçeklik, güncellik, kamu yararına sahip olma ve haberin veriliş şekliyle özü arasında bağ bulunmasıdır.
Yurtdışı kaynaklı haber sitelerine karşı erişimin engellenmesi kararı verilememektedir.
Gerçeği Yansıtmayan Sosyal Medya Yorumlarına Karşı
Akla ilk gelen, elbette Türk Ceza Kanunu’nun özel hayata dair hükümleri, kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret ve tehdit suçu hükümleri olmakta. Suç duyurusu süresinin eylemden itibaren 6 ay olduğu unutulmamalıdır. Bu suçlarda çoğunlukla adli para cezasına hükmedilmektedir. Bu para cezasını fail devlete öder, size değil. Sizin bir tazminat talebiniz var ise, onun için suç duyurusu haricinde ayrıca dava açılmalıdır. Örneğin firmanın ticari itibarının zedelenmesi asılsız yorumlar sebebi ile oldu ise, tazminat davası açmanız gereklidir. Karşı tarafın kimliği çoğu zaman ilk aşamada bilinmemekte olduğundan, önce suç duyurusu yoluyla savcılık tarafından failin kimliğinin tespit edilmesi, daha sonra tazminat davası açılması, mantıklı bir yöntemdir.
Göz önünde bulundurulması gereken, “iyi hizmet almadığını / beğenmediğini / kalitesiz mal veya hizmet olduğunu” belirten yorumların yapılmasının ifade hürriyeti gereği mümkün olduğudur. Kişiler aldığı mal ya da hizmetlerin kaliteli ya da kalitesiz, iyi ya da kötü olduğu konusunda saygı çerçevesinde fikir beyan edebilirler ve deneyimlerini paylaşırlarken bir delil göstermek gibi bir zorunlulukları yoktur.
Fake hesaptan yapılan hakaretin faili bulunabilir mi
Fake yani sahte hesaplardan yapılan hakaret ve benzeri suç teşkil eden eylemlerin failinin bulunması mümkündür. Emniyetin ve savcılığın bilişim suçları ile ilgili birimleri bu konuda IP numarasının aidiyeti ve başka kriterlerle araştırma yaparlar. Ne yazık ki bazen tespit edilememe de söz konusu olabilmekte.
Sahte olumsuz yorumlar ile itibarın zedelenmesi
Bir platformdaki yorumun hakaret, itibar zedelemesi ya da haksız rekabet teşkil edip etmediği tamamen yorumun içeriğine bağlıdır, mahkeme her yorumu somut olaya göre değerlendirecektir. Tek yorum değil birden fazla yorum olması, ayrı zamanlarda mı art arda mı yapıldığı gibi hususlar önemlidir. Olumsuz yorum başka markalarla kıyaslama içeriyorsa, yorumun amacının ve haksız rekabet olasılığının titizlikle incelenmesi gerekmektedir.
Sahte olumsuz yorumlar ile itibarının zedelendiği kanısında olan gerçek kişi ve tüzel kişilerin içeriğin engellenmesi / silinmesi için sulh ceza hakimliğine başvurmak, savcılığa suç duyurusunda bulunmak, tazminat davası açmak hakları mevcuttur.
Sahte olumlu yorumlar ile tüketicinin aldatılması
Arama motorlarında öne çıkmak ve güvenilir imaj yaratmak için sahte yorumlar satın alarak tüketiciyi aldatanlara, ilgili içeriği/ yorumları / reklamları durdurma cezası gibi yaptırımlar uygulanabilmektedir. Bu konuda incelemeyi Reklam Kurulu ve Tüketicinin Korunması Ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü yapmaktadır, ilgili kişi ve firmalar buralara şikayet edilebilir.
Yorum Yazın