Veteriner Hekimlerin Hatalı Müdahale Sorumluluğu
Hayvan sahipleri bilirler ki hayvanlar evin bir bireyi olurlar. Hayvan besleyenlerin hayvanları veteriner hekimler tarafından uygulanan hatalı tıbbî müdâhaleye yani malpraktise maruz kaldığında, her iki tarafın da hukuki hakları nelerdir?
Ceza Hukuku Bakımından
Hayvanlar eşya kabul edilirse (tartışmalıdır) , veteriner hekim bakımından “mala zarar verme” suçu oluşabilir. Ayrıca 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu"nun m. 28/A maddesinin 2. ve 7. fıkaralarındaki sahipli hayvanı öldürme suçları da oluşabilir. Eşya kabul edilsin edilmesin unsurları varsa “görevi kötüye kullanma” ve “görevi ihmal” suçları gündeme gelebilir. Yenilenen kanuna göre bir ev hayvanını kasten öldüren ya da bir ev hayvanına işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçların herhangi bir kişi gibi veteriner hekimlerce de işlenmesi mümkündür, hatta malpraktis vakası ile de gündeme gelebilirler ancak elbette ki kast olmalıdır – hekimlerin kasten davranması sık rastlanan bir durum değildir. Veteriner hekimlere karşı mala zarar verme suçu ve Hayvanları Kourma Kanunu"nda düzenlenenler dahil diğer suçlar bakımından yapılan suç duyurularının büyük bir kısmında takipsizlik (KYOK) kararı çıkmasının sebebi de savcılık tarafından veteriner hekimin öldürme kastı yoktur şeklinde değerlendirilmesidir. Ancak kastın olduğunu bir ihmal ya da malpraktis vardır şeklinde iddia ve ispat edebilirsiniz.
Malpraktis Kıstasları
Hayvanların tedavilerinde ve tıbbi müdahalelerinde yasal yetki sadece veteriner hekimlerdedir. Teknisyenlerin ve öğrencilerin ise tıbbi müdahalede bulunabilmesi yönetmeliklerle belirlenen şartlar altında mümkündür. Malpraktis durumunda kanuni sorumsuzluk halleri sadece veteriner hekime tanınmıştır. Eğer müdahalede bulunan veteriner hekim değil de bir teknisyen, öğrenci ya da hiçbir eğitimi dahi olmayan başka bir şahıs ise, sonuçlar onlar için çok daha ağır olur. Tazminat istenebilir, ceza hukuku anlamında sorumluluk gündeme gelir ve hepsinin haricinde yetkisiz olduklarından idari para cezalarına da maruz kalırlar.
Hatalı müdahaleyi gerçekleştiren veteriner hekimin yardımcı sağlık personeli ise, personel haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olurken hekim de adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerine göre personel ile müteselsil (birlikte) sorumludur.
Yargı kararlarına göre veterinerlikte malpraktis kıstaslarını şöyle sıralayabiliriz:
- Veteriner hekimin eylemleri, ortalama bir veteriner hekimin sağlayacağı mesleki standartların altına düşmüş olmalıdır.
- Müdahale ile zarar arasında illiyet bağı bulunmalı, tesadüfen olmamalıdır.
- Hayvan sahibinin kusuru olmamalı ya da az olmalıdır. Durum böyleyken yine de hekimin eklenen bir kusuru olduğu ispatlanırsa, tazminatta indirime gidilebilir.
Veterinerin Sorumlu Olmadığını İspat Etmesi ve Teknisyenin Elinde Olmayan Sebepler
Veteriner hekim, zararın doğmaması için çalışanını seçerken ve çalıştırırken gerekli özeni gösterdiğini ve ayrıca klinikte de organizasyonel bir sorun olmadığını ispatlarsa sorumluluktan kurtulur. İspatlayamazsa ve asıl sorumlu yardımcı personel de zararı karşılamıyorsa, veteriner hekim müteselsil sorumlu olduğu için karşılamak zorunda kalırsa, ödediği miktarı kusuru oranında personele rücu etme (personeli dava etme) hakkına sahiptir.
Hekim özel bir klinik işletiyorsa ve kliniğin çalışma düzeninden kaynaklı (mamadan, yataklı bakım hizmetlerinden kaynaklanan sorunlar, yardımcı kişiye uygun malzeme ve araç sağlanmaması, yardımcının aşırı iş yükü altında çalıştırılması, klinikteki tıbbî alet ve makinalardaki arıza veya eskilik gibi) veteriner hekimin kendisinin işletmeci olarak organizasyon sorumluluğu kapsamında meydana gelen malpraktislerden doğan zararların var olduğunu ispat eden teknisyen sorumluluktan kurtulur. Böyle bir bozuk organizasyon durumu iddiası varken, veteriner hekim ancak kliniğin çalışma düzeninin iyi olduğunu ve zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat ettiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir; aksi halde zararı gidermekle yükümlü olacaktır.
Aydınlatma Yükümlülüğü ve Sözleşme
Veteriner hekimler, tıpkı insan hekimleri gibi aydınlatma yükümlülüğüne dikkat etmeli. Hayvana müdahalede bulunmadan önce sahibini aydınlatmalı ve onam imzası almalı. Hayvanın başka rahatsızlıkları olup olmadığı, hikayesi iyi öğrenilmeli, hayvan sahibinin imzası alınmalı.
Hekim ile hayvanın sahibi arasında bir sözleşme bulunuyorsa (özel klinik) bu kanunen taraflar arasında sözleşme olduğunu gösterir ve sözleşmeye aykırılık düzenlemeleri uygulanır. Sözleşmenin yazılı olması zorunlu değildir, hayvanı tedaviye bırakmakla sözleşme zaten kurulmuş olur. Yine de hayvan sahibi rapor, fatura , sözleşme, vb yazılı belge almış olsa iyi olur, yoksa hayvanların bir SGK numarası vb olmadığından müdahalenin o klinikte yapıldığını ispatta büyük sorunlar yaşar. Arada sözleşme olduğunda, hekimin özen borcunu yerine getirdiğini, kusurlu olmadığını ispatlaması gerekecektir. Arada bir sözleşme bulunmuyorsa, ki bu çoğunlukla belediye vb kurumlar bünyesinde çalışan veteriner hekimlerin müdahalelerinde söz konusu olur, haksız fiile dayanılacak, hasta sahibi hekimin kusuru ve ihmali olduğunu ispatlamak durumunda olacaktır.
Hekim bir kurumda çalışıyorsa (hayvan hastanesi gibi), çalıştığı kuruma da dava yöneltilebilir.
En Sağlam Delil, Otopsidir
Eğer bir malpraktis varsa, bunun vefat eden hayvanda saptanabilmesinin en emin yolu otopsidir. Hayvan otopsisine nekropsi deniyor, bunu özelde yapan veteriner klinikleri vardır ancak delil değeri bakımından da önerim şehrinizdeki Üniversite Veterinerlik Fakülteleri, Veterinerlik Kontrol Enstitüsü Müdürlükleri olmasıdır. Malesef bu konuda bir belirlilik yok, bir üniversite hastanesi / fakülte ayaktan gelen hayvan sahibinin nekropsi talebini kabul ederken diğeri etmeyebiliyor. Yasal düzenlemeye kavuşturulması gerekiyor. Nekropsiyi, malpraktisi yapan veteriner hekimin "ben yapmam" demesi beklenen birşey tabi, sonuçta kendi aleyhine delil olacak. Ancak zaten aynı hekime yaptırmanızı önermem. Hayvanınızın ölüsünün size teslim edilmesi gerekiyor, bu net. Bazen ne yazık ki "tıbbi atık olarak yok ediyoruz, veremeyiz" vb deniyor, belki de delil karartılmak isteniyor ancak hasta sahibinin en doğal hakkıdır hayvanının ölüsünü teslim almak. Hastalık yayan ve kamu sağlığını tehdit eden (virüs vb taşıyan) bir ölü değilse (hekim bunu tahlil sonucu gibi belgelerle ispat etmeli), veteriner hekimin ölüyü hasta sahibine vermeme gibi bir hakkı yok. Günümüzde bazı belediyelerin hayvan mezarlıkları dahi olduğu gözetilirse, hayvan sahibinin hayvanını defnetmek en doğal hakkıdır. Hayvan size verilmediyse, asıl bu veteriner hekim aleyhine bir delil olarak değerlendirilmeli. (Mahkemeler bu konuda ne yazık ki duyarlı değil.)
Veterinere Tazminat Davası
Hayvan sahibi maddi tazminat olarak, müdahalenin masrafı, düzeltilmesi için gereken ek tedavi masrafları, hayvandan bir gelir elde ediliyorsa ve gelirin elde edilemediği bir dönem varsa uğranılan kazanç kaybı gibi birçok kalem talep edebilir. Hayvan sahibi üzüntü yaşadığından, belki de hayvan hayatı boyunca bir sakatlığı taşımak zorunda kaldığından manevi tazminat olarak da makul bir miktar talep edebilir. Tüm bunlar için dava açma süreleri mevcuttur, dayanılan duruma uygun kanun maddelerine göre bir, iki ya da on yıl olabilir.
Tazminat davası açılamayacak durumlar; acil durumlarda tıbbî zorunluluk sebebiyle yani örneğin can çekişen bir hayvanın hayatının kurtarılması için hayvan sahibinin rızası alınmaksızın yapılan müdahaleler ve insanlar ve diğer hayvanların sağlığı açısından tehlike teşkil eden bulaşıcı bir hastalığa yakalandığı ya da bir sebepten aniden insanlar ve diğer hayvanlara saldırdığı tespit edilen hayvanlara yapılan ani müdahalelerdir. (Örneğin alerjisi olduğu test edilmeden ve sahibine de sorulmadan, aniden o anda klinikte bulunan bir insana saldıran köpeğe yapılan sakinleştirici iğnenin köpekte alerjik şoka neden olması olayı gibi.) Üstün nitelikli kamusal yarar sebebiyle, hatalı dahi olsa müdâhale hukuka uygun kabul edilebilir.
Veteriner Hekimler Odası"na Şikayet
Malpraktisi sadece odaya şikayet durumunda oda tarafından teknik bir inceleme gerçekleştirilmez ancak bir dava açılıp da dava hayvan sahbince kazanıldığı durumda veteriner hekimler odasını davadan haberdar edebilirsiniz. Malpraktis harici, etik ve hasta hakları konusunda hatalı yaklaşımlarla karşılaştığınızda iddialarınızı mutlaka delillendirerek odaya yazılı şikayette bulunabilirsiniz. Hekim serbest kliniğe sahip bir hekim değil de örneğin bir belediye bünyesinde çalışan bir hekimse şikayet belediye veterinerlik işleri müdürlüğü"ne yazılı yapılmalıdır. Şikayetler haklı görülürse, disiplin yaptırımları gündeme gelir.
Haksız İthama Uğrayan Veteriner Hekimin Hakları
En nihayet olarak veteriner hekimin penceresinden bakmak lazım. Hiçbir hekim, bile isteye hastasına zarar vermez. Veteriner hekimlerin çoğunluğu mesleğine gönülden bağlı, seve seve yapan insanlardır. Konu hayvanları olunca anormal derecede hassas olan hasta sahipleri bazen bir malpraktis bulunmasa bile bu iddia ile haksız dava açıp hekimin aylarca uğraşmasına, itibar kaybına ve mesleğinden dahi soğumasına sebep olabiliyorlar. Dava reddedilirse, yani hekim lehine sonuçlanırsa hekim kendisine yöneltilen yersiz iddialar ile kişilik hakları ve manevi bütünlüğü zarar görmüş ise manevi tazminat davası, kliniğinin ticari itibarı ve piyasada tanınırlığı zarar görmüş ve hatta kanıtlanabilir bir ekonomik kaybı olmuşsa maddi tazminat davası açabilir.
***
Kabul edilmelidir ki hekimlik de kutsaldır, kişinin maddi ve manevi menfaatlerini koruma hakkı da. En kutsalı ise haklının hakkını alması, haksız yere kimsenin cezalandırılmaması, kısacası adaletin tecelli etmesidir.
* İSİMSİZ YORUMLAR YANITLANMAZ.
* Değerli yorumlarınız ve sorularınız onaydan geçtikten sonra yayınlanır ve yanıtlanır. Yorumun aşağıda görünmesi ve altına yanıtın girilmesi birkaç gün sürebilir, ara sıra kontrol ediniz.
* ÜCRETSİZ SORU SORMA PLATFORMU DEĞİLDİR. Blog altındaki yorumlarımız genel fikir verme amaçlı olup, olaya özgü danışmanlık değildir. Sorularınızın yanıtlanması genel olarak hukuki bir imkanın olup olmadığı şeklinde olacaktır. Sorunuz yayınlanmadı ise yazı metninde açıkça yanıtı bulunması sebebiyle olabilir. Birkaç defa aynı yönde yanıtlanmış sorular ile tamamiyle aynı olan sorular sorulduğunda da yorumunuz yayınlanmaz.
* Önemli not: Telefonla soru yanıtlama gibi bir hizmet vermemekteyiz. Whatsapp"tan ya da sosyal medya hesaplarından da danışmanlık vermemekteyiz. Danışmanlık ücreti, doğru yorum ve emeğin karşılığıdır. Yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz. İzmir dışında iseniz, ücretli online danışmanlık hakkında sadece bilgi almak için dahi [email protected] "ye mail gönderebilirsiniz.
kedimizi özel bir veterinerde kısırlaştırdık. 1 yıl sonra tekrar kızgınlık belirtileri göstermeye başladı. veteriner hiçbir sorumluluk kabul etmiyor ve bizden tekrar para istiyor. bu durumda nasıl bir yol izlemeliyiz? içinde parça unutmuş ve kedimiz şu an engelli gibi oldu. çünkü çiftleşemiyor çiftleşse de hamile kalamadığı için kızgınlık süreci devam ediyor.
Merhaba Şenay Hanım, o veteriner kliniğinde kısırlaştırttığınıza dair elinizde herhangi bir belge var mı? En azından ödemesini kredi kartından ya da eft ile mi yapmıştınız, onun fişi / dekontuna ulaşılır. Kısırlaştırılmasına rağmen tekrar kızgınlık belirtileri göstermesi de elbette birşeylerin yolunda olmadığını gösteriyor ancak kedinin içinde parça unutulduğunu bir başka veteriner hekim mi teşhis etti? öyleyse bu tam anlamıyla malpraktistir, izlenecek yol dava açarak tazminat istemek.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde kedime alnında çıkan bir şişlikten ötürü burun kanseri teşhisi kondu. Daha önce de aynı bölgede bir şişlik olduğunu ve konusunda uzman bir doktorun izinden dönmesini beklerken şişliğin geçtiğini söylememe rağmen doktor ameliyat olması gerektiğini söyledi. Hatta akciğerine sıçramış deyip beni aynı hastanenin akciğer uzmanına yolladı. Akciğer uzmanı röntgen sonuçlarına bakıp akciğere sıçrama falan olmadığını ve ağzına şurup verirken akciğere kaçtığı için röntgende öyle göründüğünü söylemesine rağmen kendi yolladığı doktorun söylediğine inanmayıp “ben bir onkoloğa sordum o kanser diyor” dedi. Bana korkunç senaryolar anlatıp kedinin ameliyat olması gerektiğini söyledi. Evime yakın olması için bu Cerrahpaşa doktorunun Anadolu yakasına gelerek özel bir klinikte nakit para karşılığı yaptığı ameliyat kedimde çok ağır hasarlara yol açtı. Ameliyattan sonra düzelmedi, ağzı yüzü şiştiği için 45 gün nefes alamadan perişan bir şekilde yattı. Zaten kanser olmadığı da ameliyatta alınan biyopsi sonrası ortaya çıktı. Ancak bir türlü düzeltemediklerinden, ki elimde videoları ve resimleri var, “biyopside görünmese bile yine de kanserdir, tekrar MR çekilsin, kemoterapi verilsin” gibi sözler söylenmeye başlayınca başka doktor aramaya başladım. Bir tavsiye üzerine götürdüğüm doktor 2 hafta boyunca damardan antibiyotik vererek ölmek üzere olan kedimi inanılmaz bir biçimde sağlığına döndürdü. Ancak ameliyat sırasında gereksiz yere burun bölgesindeki bütün kemik ve kıkırdak doku alındığından kedimin gözünden ve burnundan iğrenç görünümlü sıvılar ve kan geliyor ve sürekli hapşırıyor. Ameliyat üzerine ameliyat oluyor ve doku falan kalmadığından dikiş de tutmuyor. Ameliyatın üzerinden bir buçuk yıl geçti ve ben yapılan ameliyat hatasını düzeltmek için şu ana kadar 50 bin lira ödedim hala da ödemeye devam ediyorum. Sürekli veterinerde vakit geçirdiğimden işimi bile bıraktım. Kedim de ben de çok yıprandık. Bu durumda dava açabilir miyim? Nakit olarak ödeme yaptığım için elimde özel klinikle yaptığım yazışmadan başka delil yok. Bu gereksiz ameliyatı yapan doktor ameliyatın ortasında çıkıp telefonda bir başkasıyla ameliyat pazarlığı yaptı. Bu yaptığının bedelini ödemesi gerektiğini düşünüyorum.
Merhaba Funda hanım, inanın çok etkilendim ve üzüldüm. Fakültedeki teşhis ve muayenelerin kayıtları orada vardır zaten, mahkeme istediğinde göndermek durumundalar. Ameliyatta alınan biyopsinin sonucu sizde var mı, hangi laboratuvardan alınmıştı, yine cerrahpaşadan mı? Kanser olmadığına dair biyopsi sonucu ÇOK önemli. Burada sizin elinizi zorlaştıran nokta, ameliyatın hastanede değil de bir klinikte olunduğuna dair kanıtımızın zayıf olması, yazışmalar yine de hiç yoktan iyi. Hem maddi tazminat (50 bin tl ye yakın yaptığınız sonraki tedavi harcamalarından ne kadarını kredi kartı ekstresi vb ile yazılı belgelerle kanıtlayabiliyorsanız o kadarını talep edebiliriz) hem de manevi tazminat talep ederek dava açabilirsiniz. Davanın kazanılması mümkündür. Bir meslektaşımızla telefonla ya da yüzyüze detaylı görüşün derim.
Merhabalar, ben kedimi 5 gün süren kusma ve iştahsızlık şikayetiyle bir veterinere götürdüm bir kaç kan testi ve 3-4 gün süren serum ve iğneyle yapılan bir kaç ilaç tedavisine rağmen kedimin kusması kesilmedi. Dosyasına Gençlik hastalığından şüphelendiklerini yazmışlar. Sonra doktor bir anda yabancı cisim yutmuştur ameliyat edelim dedi ultrason ve rötgen çekildi ve şuan elimde sadece rötgen görüntüleri var. buradan bir şey belli olmuyor ameliyatla açıp bakmamız lazım dedi ve beni panikletti şuan kedin bir şeye karşı savaşıyor ama bağışıklık sistemi kan değerleri düşük olduğu için savaşı kaybediyor geç kalmadan operasyonu yapmamız lazım dedi ve bende o korkuyla endişeyle kabul ettim. bu süreç içinde her gelen müşteriye aynı şeyi söylediler yabancı cisim ameliyat etmemiz lazım vs. hepsi de o korkuyla tamam dedi eğer yapabilirsem , o kedilerin yoğun bakım ünitesinde resmini çekmeyi düşünüyorum. ben kedimi her gün resimledim. 4.günde evimize geldik kedim o gün sıvı mama yedi ama ertesi gün tekrar iştahı kesildi, bize 1 hafta daha serum takılması gerektiğini söylediler. elimde kan tahlili sonuçlarının resimleri var. buna ek olarak ben hala çocuğumun bağırsak ameliyatı olmadan da iyileşebilceğini düşünüyorum. Fakültede tekrar test yaptırıcam. Benim bu 1 haftalık süreçte resim ve video çekmem kanıt sayılır mı.
Merhaba Duygu hanım. Öncelikle kedinizin röntgen ve kan tahlili sonuçlarının resimlerini derhal birden fazla başka başka veteriner hekimlere göstermenizi öneririm. Ameliyatı yapan hekim buradan birşey belli olmuyor demiş ama belki başka bir hekim orada bir yabancı cisim belli olduğunu görebilir. Kan tahlillerini de değerlendirir. Ameliyat gerçekten gerekli miydi hususunda kafanız başka uzman görüşlerini duyarak daha netleşebilir. Güveniniz kaybolduysa artık serum için de başka şeyler için de kedinizi o kliniğe götürmeyin. Çektiğiniz resim ve videolar elbette kanıttır. Ameliyat için para ödemesini nakit değil de kredi kartından yaptıysanız pos cihazı çıktısını saklayın, hesaba havale ise havale dekontunu saklayın. Dava açıldığı takdirde, yapılan testlerde ve ameliyatta gerçekten bir ihmal olup olmadığı , konulan teşhiste bir hata olup olmadığı konusunda veteriner bilirkişilerden rapor alınır. Bu bilirkişiler sizin sunacağınız ya da karşı tarafın yani kliniğin sunacağı belgeler, fotoğraflar, vb üzerinden inceleme yapacak. Bir fakülteden, ya da mümkün olmadığı takdirde en azından başka bir klinikten test sonucu ya da herhangi bir rapor vb almanız çok iyi olur. Son olarak şunu belirteyim, olur da kediniz vefat ederse, derhal şehrinizdeki hayvan otopsisi (nekropsi) yapan kurumu öğrenin ve kedinizin bedenini oraya götürtüp inceletin. Normalde veterinerlik fakültesi (üniversite hastanesi) gibi yerlerde yapılır, yapılması gerekir, bazen götürdüğünüzde "burada yapılmıyor" derler. Nerede yapılacağını öğrenin. Bir otopsi (nekropsi) raporundan daha sağlam bir delil olamaz bu tür davalarda.
Merhabalar, 3 aylık yavru kedimize veterinerde karma aşı yaptırdım. İlki 21.11.2021 tarihinde oldu. İlk aşıda bir süre uyku hali ve halsizlik oldu ama bir kaç saat sonra kedim bu durumu atlattı. İkinci aşıyı ise (karma 2) 12.12.2021 tarihinde yaptırdım aynı kliniğe ve herşey bu aşıdan sonra başladı. Kedim yine uyku ve halsizlikle birlikte ara ara titremeye başladı. Gece kusması oldu, ertesi sabah kusmasına ishal eşlik etmeye başladı. Durumunda düzelme olmayınca aynı kliniğe 14.12.2021 tarihinde kedimi tekrar götürdüm. Serum ve antibiyotik tedavisi uygulandı, bu tedavi ayın 16 sına kadar devam etti ve 17 sinde kedime yatış verildi. Kedime gençlik hastalığı teşhisi kondu. Ama kedim 2. Aşıya kadar çok sağlıklı, hareketli, kilo alan mutlu bir kediyken 2. aşı olduğu günden sonra zayıflamaya, sürekli uyumaya başlayan mama yemeyen bir kedi oldu. Öyle ki en sevdiği manayı göstersem koşup gelen kedi dönüp bakmamaya başladı. Klinikte ilk aşıyı yapan veteriner biliyorum, sonraki aşıyı yapan ise bana veteriner olduğunu söylediği halde veteriner değilmiş sonradan öğrendim. Aşı karnesinde karma bir ve karma iki aşılarının karşısında veterinerin kaşesi var ama üzerlerinde ki imzalar farklı. İkinci aşıyı yapan şahsı kedimizi kaybettiğimiz 25 Aralık gününe kadar her gün kliniğe ziyarete gitmemize rağmen tekrar göremedim. Veterinere ikinci aşıyı yapan kimdi diye sorduğumda burada bizden başka kimse yok yanlışınız var diyor. Şahit olarak kabul edilir mi bilmiyorum ama yanımda eşimde var. Kedimizin ölümünden sonra büyükşehirler de ki veterinerlere danışmamızdan ve yapmış olduğumuz araştırmalardan şöyle bir bilgi de edindik. Karma aşı ağır bir aşı ve bu aşı yapılmadan önce kedinin bağışıklığına bakılması gerekiyor ayrıca basit bir test yapılarak vucutta enfeksiyon varmı diye kontrol edilmesi gerekiyor. Eğer bağışıklık düşükse bağışıklığı güçlendirmeleri gerekir, eğer virüs varsa virüsün çeşidi belirlenip tedavi edilmeli ve daha sonra karma aşı yapılmalı deniliyor. Kedimizin bağışıklığına bakılmadı ve herhangi bir test de yapmadılar,direkt karma aşıyı yaptılar. Çok sevdiğiniz kedimizi kliniğin sorumsuzca davranışları, bilgisizliği yüzünden kaybettik. Kedimizin cansız bedenini de teslim etmediler tıbbi atık olarak değerlendireceklerini söylediler. Çocuklarım, eşim ve ben psikolojik olarak kötü durumdayız. Kliniğe temsili maddi ve manevi tazminat davası açmam husunda değerli fikirlerinizi paylaşırsanız çok seviniriz. Teşekkürler.
Merhabalar Ayhan Bey. İki aşı arası sürenin doğru olup olmadığını, aşı öncesinde yapılması gereken bağışıklığa ve vücutta virüs/ enfeksiyon olup olmadığına dair yapılması gereken testlerin olup olmadığını elbette ki ben bilemem dava açılsa dahi veterinerlerden bilirkişi raporu aldıracaktır mahkeme. EĞER Kİ, sizin sorduğunuz birçok diğer hekim bunların kesinlikle yapılması gerektiğini söylediyse, büyük ihtimal mahkemenin belirleyeceği bilirkişi de bu yönde değerlendirme yapacaktır. Birinci değerlendirmem, veteriner hekim hakkında suç duyurusu yapılabilir ama bunun kasten olmadığı, dolayısıyla Hayvanları Koruma kanunundaki sahipli hayvanı öldürme ya da Türk Ceza kanunundaki mala zarar verme suçları kasten işlenen suçlar olduğundan, hekimin kastı olamaz denilerek takipsizlik kararı verilebilir ve bundan hiçbir sonuç elde edilemeyebilir. İkinci değerlendirmem, tazminat davası bakımından olacak. Aşı ya da başka bir tıbbi müdahaleyi illa doğrudan veterinerin kendisi yapmak zorunda değil yasal olarak "adam çalıştıranın sorumluluğu" hükümlerine göre yanındaki teknisyen ya da stajyer de yapabilir, ama hekim anladığım kadarıyla öyle birinin var olduğunu komple inkar ediyor, bu konuda elbette eşiniz tanıklık da yapabilir. Yine de mahkemenin esas odaklanacağı şey aşıyı kimin yaptığı olmayacaktır, cünkü dediğim ille de gibi kendisi bizzat yapmak zorunda değil yasal olarak. Mahkemenin odaklanacağı şey, maddi ya da manevi zararınızın olup olmadığı olacak. Maddi zarar, ödediğiniz aşı ve muayene paraları olacak. Manevi zarar olarak da tahmini bir bedel belirleyip istenir, ama MALESEF mahkemeler manevi zarar konusunda insan bedenine gelen zararlar konusunda hatta insanların ölmesi konusunda bile ÇOK AMA ÇOK DÜŞÜK manevi tazminatlar belirliyorlar. Örneğin 5-10 bin TL anca hükmediliyor gibi. Davayı açma masrafınız ve buna ek olarak avukatınızın alacağı avukatlık ücreti de olacak, elinize çok ama çok az bir miktar geçecek yani. Keşke tazminatlar dişe dokunur hükmedilse, o zaman gönül rahatlığıyla davanızı açın derdim. Benim kanaatim, suç duyurusu da yapılabilir dava da açılabilir bu durumda. Bilirkişi raporu evet bu hatalı bir uygulamadır / eksik yapılan şeyler vardır vb gibi lehe gelirse kazanılır dava. Ama en az bir seneyi aşkın (belki de iki seneyi aşkın) sürecek bu maratona ekonomik olarak da psikolojik olarak da değecek mi, siz değerlendirin. Acele karar vermeyin.
Merhaba, kedimi 2 gün önce kusma sebebiyle veterinere götürdüm kan tahlili ve ultrason gerektiği söylendi. Daha sonra dışarıya alındık. 15 kdk sonra sonuçların çıkacağı söylendi ancak 1 saate yakın farklı sebeplerle bekletikdik. Daha sonra ultrasona alındık ve orda kedinin karnındaki tüyler alınıp ultrason kontrolü yapıldı. Kan tahlilinde herhangi bir sorun olmadığı söylendi. Ancak eve döndüğümüzde dikkatimi çeken kedinin herhangi bir patisinde ya da bacaklarında kan alımına dair bir traş izi olmadığıydı. Başka veterinerlerle de görüştüm kesinlikle traş izi olması gerektiği, özellikle benimki gibi hırçın kedilerde damarı patlatmamak adına mutlaka traşlandığı belirtildi. Kedimin saldırgan olmasından ötürü kan alınamadığını düşünüyorum. Ancak bunu veteriner tabi ki götürdüğümde inkar edecektir. Kedimin fotoğraflarını çekmem yeterli midir yoksa ek olarak başka veterinerde aynı tahlili hemen süre geçmeden uygulatmam halinde yasal yollarla hakkım mümkün müdür?
Merhaba Neslihan hanım. İlk götürdüğünüz veterinere tekrar gidip kan tahlili sonuçlarını bir çıktı olarak almayı talep ettiğinizi belirtin., hasta sahibi olarak buna hakkınız var. Umarım ödemeyi nakit yapmamışsınızdır, klinikte o gün kan tahlili istenmedi ve yapılmadı denilebilir şu an gittiğinizde. Eğer kredi kartı ile ödeme yaptıysanız pos çıktınızı ya da bankadan alacağınız hesap dökümünü gösterme ve aksini iddia etme imkanınız olur. Tahlil sonucu sunmazlarsa ve siz de ödemeyi nakit yaptıysanız bunu ispatlayabilmeniz mümkün görünmüyor. Kaldı ki buraa bir malpraktis yok, yani hatalı bir tıbbi müdahalae yok. Eksik ifa/ eksik hizmet var, bir tüketici olarak parası sizden alınan bir şeyin yapılmamış olması söz konusu, ama dediğim gibi bu konuda ödemeyi elden yaptıysanız ispatınız imkansız, bir hukuki yolla sonuç alamazsınız. Başka veterinerde aynı tahlili kedinin iyiliği için derhal uygulatın, önceki veteriner size bir tahlil sonucu verse dahi onun kedinize ait olduğu konusunda yüzde yüz emin olmanız mümkün değil. Ancak dediğim gibi, elinizde makbuz / fiş vb yoksa imkansız ama varsa dahi dava açmak masrafı bol bir yöntemdir, yıllar sürer, hızlıca adalet yerine gelmez dava açınca. Dava haricinde tüketici hakem heyetine şikayet edilebilir ancak hekim bir tahlil raporu sunup o kediye aitti, yapıldı derse, yapacağınız birşey yok. Uğradığınız maddi zarar (tahlil parası) dışında bir zarar olup olmadığına bakar mahkeme de hakem heyeti de: örneğin teşhis edilememe nedeniyle o gece kedi vefat etseydi, zararınız olmuş olurdu ancak şu an kötü bir netice gerçekleşmiş değil. Hukuk düz bakıyor, zarar var mı yok mu - ödeme belgesi var mı yok mu, gibi.
Merhaba neslihan hanım. Ben kedimi iki ay önce kulaklarında yara ve kir sebebiyle veterinere götürdüm bana sorunun ne olduğunu anlamak için test ücreti istediler 1000 lira ben de verdim. Sonra tedaviye başladık iki hafta sonra artık iyileştiğini söylediler fakat sorunlar hala devam ediyordu bana kulağı için temizleyici aldırıp sonra kullanmayın dediler. Aradan zaman geçtikten sonra kedimin kulaklarını temizleme işleminin yapılması için anesteziye alınması gerektiğini söylediler onun için de 150 lira verdim. İşlem sonrasında kedimin kulak zarına hasar verdiler üç gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Bunların kanıtı için fotoğraf, işlem dekontu epikriz raporu dahil her şey elimde var. Kedim bir gün boyunca yürüyemedi hiç olmayan şikayetleri oldu. O olayın getirdiği şikayetlerden kurtulduktan sonra yine ilaç istendi yine verdim ama kedim iyileşmedi. Yapılan işlemler ilaçlar paralar zaman hepsini boşu boşuna gitti. Benden son olarak uzman bir doktorun bakması gerektiğini söylediler. Çünkü onların dediğine göre yapılacak her şey yapılmış başka care yokmuş(!). Uzman doktor için benden 1050 lira isteyince bende başka bir doktora gittim ve sadece bir merhemle kedimi tedavi etti şu an tamamiyle iyileşmiş durumda. Ben bu süre zarfında yaklaşık 3000 lira harcadım her seferinde benden para istediler ve sonuç sıfır. Kedimin çektiği onca acı sters aynı şekilde benimde çektiğim maddi manevi zorlukların hukuksal olarak bir karşılığı var mıdır? Çünkü ortada yanlış tedavi etme, para için gereksiz şeyler aldırma, yapılan yanlış tedaviyi inkar etme, oyalama gibi suçlar var ne yapabilirim yardımcı olur musunuz ?benim kedim başka bir veterinerde sadece bir merhemle iyileşti ama orada kalsaydı belkide daha kaç ay uğraşacaktım şikayetçiyim.
Merhabalar, öncelikle geç yanıt için çok üzgünüm birtakım aksaklıklar sebebiyle oldu. Anlattığınız deneyimler gerçekten can sıkıcı. "Kedimin çektiği onca acı sters aynı şekilde benimde çektiğim maddi manevi zorlukların hukuksal olarak bir karşılığı var mıdır?" sorunuza yanıt olarak keşke evet MANEVİ TAZMİNAT vardır DİYEBİLSEYDİM, ancak diyemiyorum. Hayvanlar kanuni anlamda "mal" olarak tanımlanmaktan çıkmadı malesef. Son değişiklikler ile ceza hukuku bakımından can taşıdıkları için ek yaptırımlar geldi sadece, çoğu kişi artık mal/eşya değiller diye düşünüyor ancak hayır, hala öyleler. Hukukumuzda da "mala zarar verme" suçu ya da mala karşı suç olmasa da bir haksız fiil gerçekleştirildiği vakit, mahkemeler manevi tazminat vermeme eğiliminde. Kesinkes verilmez demiyorum, ama yüzde 90 belki de daha fazla verilmiyor... Mala zarar verme suçundan yapılan suç duyurularından, karşı taraf veteriner hekim olduğu için "takipsizlik" kararı verilebiliyor, yani hiçbir şey çıkmayabiliyor. Mala verilen zararlara karşı mahkemeler "maddi tazminat" istenebilir gözüyle bakıyorlar. Maddi tazminat da nedir, belgelenebilir halde olmak şartıyla yaptığınız tedavi masrafları, yol masrafları vb. Sonuç olarak, bir davayla maddi tazminat isteyebilirsiniz. Manevi tazminat da istenebilir, ancak reddedilme ihtimali yüksek, reddedilirse sırf bu yüzden karşı tarafın avukatı varsa "karşı vekalet ücreti" olarak yaklaşık 5 bin tl onlara ödemek zorunda kalırsınız. YALNIZ, maddi tazminat isteme konusunda da ikinci bir sorun sizi bekliyor; karşı tarafın kusurlu olduğunu , tedavinin yanlış olduğunu siz kanıtlamak zorundasınız. Kedinizi sonradan tedavi eden veterinerin kabul etmesi halinde ondan "uzman görüşü" şeklinde bir yazı (rapor) düzenlemesini isteyerek sunabilirsiniz, elbette emeğinin maddi karşılığını vererek. Bunu yapsanız da yapmasanız da mahkeme iddialarınız doğrultusunda kendi belirleyeceği bir veteriner bilirkişiden rapor aldıracak, kedinizin muayene edilmesi gündeme gelebilir. O veteriner bilirkişinin raporu çok önemli eğer yanlış tedaviye ilişkin bir bulgu yoktur / tespit edilememiştir şeklinde rapor düzenlerse maddi tazminat talebiniz de yani davanız tümden reddedilebilir. Tüm bu olasılıkları sıkıştırılmış halde yazdım, değerlendirmeniz lazım. Olsun yine de maddi ve manevi (ya da sadece biri yönünden) dava açacağım derseniz , açılabilir. Yapacağınız dava masrafları, avukatınıza vereceğiniz avukatlık ücreti, vb farktörleri de göz önüne almanızı öneririm, yaptığınız masraflar totalde 2000 tl civarı ise değmeyebilir, yine de tercih sizin.
Merhabalar pitbul köpeğimi yasa gereği kısırlaştırmaya götürdüm antestezi formu bana anlatmadan imzalamadan konusu da bahsetilmedi kısırlaştırma amelyatına alındı 1 gün veteriner kliniğinde kaldı köpeğimi aldığımda testis ve penis üzerinde şişlik ve morluk vardı veterinere sordum bu amelyattan gelişen bir şişlik geçecek dedi evime götürdüm yanında beraber kısırlaştırılmış dişi de vardı uzun zamandır birlikte kalıyorlar saldırganlıkla alakaları yoktur 12 saat sonra erkek köpekte şişlikler biraz daha büyümüş veteriner kliniğine götürdüm tekrar amelyata alındı testis damarları açılmış ve 1 lt kan kaybetti denildi(burada veterinerin damarı dikişinden şüpeleniyorum) amelya iyi geçti dediler köpek iyileşmeye başladı 4 gün boyunca kan kaybını tamamlıyordu kafasına huni benzeri yakalık takılmamış veya amelyat sonrası kıyafet giydirlmesi gerekiyordu kendileride satıyor giydirilmediğinden yarası kaşınıp yalarken dikişlerine zarar verip ölüyor otopsi istediğinde amelyat masrafı olmayan tarifede olan bir fatura 1680 tl ve darbeden dolayı öldüğünü kabul imzası atmamadan köpeğimi teslim etmedi dava açmazsan ben açarım dedi uzlaşmada istemedi bende davamı açtım sizce burada kim haksızdır.🙏
Merhaba, çok üzgünüm. Söylediğiniz damar şişlikleri olsun ameliyat sonrası huni ya da özel kıyafet giydirilmemesi olsun bunlar hep ihmal sebebiyle olmuş olabilir. Dinleteceğiniz tanıklar çok önemli, yakalık (huni) vardı biz taktık köpek sahibi yok diyor diye savunma yapsa, nasıl kanıtlayacaksınız olmadığını? Anca tanıkla, fotoğrafla. Eğer bir malpraktis varsa, bunun vefat eden hayvanda saptanabilmesinin en emin yolu otopsidir. Bunu malpraktisi yapan veteriner hekimin ben yapmam yapsam da para ödeyin demesi beklenen birşey tabi, sonuçta kendi aleyhine delil olacak. Ancak kesinlikle köpeğin ölüsünü size vermemesi yasal değil. Bazen ne yazık ki "tıbbi atık olarak yok ediyoruz, veremeyiz" vb deniyor, ancak hasta sahibinin en doğal hakkıdır hayvanının ölüsünü teslim almak. Hastalık yayan ve kamu sağlığını tehdit eden (virüs vb taşıyan) bir ölü değilse, vermeme gibi bir hakları yok. Ne demek efendim, gömeceğim mezar yaptıracağım belki ben. Dava açarsan aç yoksa ben açarım gibi davranışlar hekimlikten ve ahlaktan çok uzak, haydutvari davranışlar. Davanızı açarak iyi yapmışsınız ancak onun büyük ihtimalle avukatı olacak ve mahkemeyi "yasal şartların geçekleşmediğine ve davanın haksız olduğuna "dair kanun maddeleri ile yönlendirecek. Avukatla ilerlemiyorsanız, ona karşı kaybetme olasılığınız daha yüksek bundan emin olun. Sizin (ve avukatınızın) ilerlemesi gereken noktanın köpeğin ölüsünün "darbeden dolayı öldü" gibi bir onlaın sorumluluğunu yok edecek imza atmadığınız için size verilmemiş olması, her ne kadar dışarıda otopsi yaptırılamadıysa da ölüsü verilmediğinden yaptırılamadığı gibi yerlerden olmalı. Benim şu taraf kazanır demem imkansız. Elinizde operasyonun orada gerçekleştiğine dair evrak var mı ve sundunuz mu, tanık vb ne deliller var, karşı taraf nasıl bir savunma yapıyor, siz de karşı taraf da hukuki süreleri kaçırmadan dilekçelerinizi verdiniz mi vermediniz mi, mahkeme bilirkişi raporu aldırırsa (ki talep üzerine aldırmalı) atanacak bilirkişi veteriner hekimlerin bahsettiğiniz damar hasarına dair ölüm vakasında yorumu ne olacak, bunların hiçbirini bilmeden böyle bir öngörüde bulunamayız. Tek başınıza avukatsız ilerlerseniz örneğin itiraz edip düzeltebileceğiniz bir eksiklikte kaçırırsınız etmezsiniz, vb dosyada o haliyle inceleme yapılırsa siz haklı iken yine de davayı kaybedebilirsiniz. Teknik işler bunlar, madem göze aldınız tüm masrafları, avukatsız ilerlemeyin.
size gelen yorumları okuyunca ülkemizde candostlarımızın mal oldugu için lisans eğitimi almış ama paranın tutsağı olan ve bazı ,mesleğinin yetkinliklerine sahip olmayan insanlarca oyuncan edildiğini bir kes daha anlatım. tabiki işini iyi yapan tüm veterinerleri tenzi etmek isterim. .Kısaca söyle açıklayayım. köpeğim arka ayaklarının tutmaması ve şiddetli ağrı ile gittiği özel klinikte (3 yaşında) kalp krizi geçirmiş omndan olmuş diyerek tedaviye başlandı. 3 gün kadar klinikte kaldı ve bu 3 gün içinde yatak yaraları oluştu çünki zavallı yavrum yürüyemediği için kendi dışkılarının içinde yatmış ve uyruk kemiğinde resmen yatak yarasından kaynaklı kemik açığa çıkacak şekilde infülamasyonlar oluşmuştu. insan kaslp ilaçları aldırdılar vb... sonuçta ben klinikten tedaviyi yarım bırakıp aldım. ve bursaya bir prf. hekime götürdüm. omurgada disk sıkışıklığı teşhisiyle amelyat edildi. şimdi fizik tedavileri de devam ediyor. bu gün sabah bir icra kağıdı geldi yanlış teşhis koyan veterinerin avukatının açtığı dosya ile. 2250 kalan 950 tl içraya verilmiş. bir de utanmadan dava açmış. neyse sormak istediğim sey sudur efendim. anladığım kadarıyla dava acmak yada şikayette bulunmak sonuç getirmiyor. peki benim kızım zaman kaybettiğim için sakat kaldı suna sebep olan veterinerlik bilgisine hayiz olmayan bu şahsın başka canları da acıtmamamsı için ne yapabilirim. sizin bir öneriniz varmıdır. uluslararası yada cimer hayvan hakları konseyi. varsayımsal olarak düşünüyorum su an tabiki. bir yolu olmalı o insana bir soruşturma açılabilmesi için . saygılarımla.
Merhaba... Köpeğinize acil şifalar diliyorum öncelikle. İcraya derhal itiraz edin. 7 gün süresi içinde itiraz dilekçesi vermezseniz o meblağı ödemek zorunda kalırsınız. İtirazınız üzerine karşı tarafın "itirazın iptali talepli dava" açma hakkı var size karşı. Böyle bir dava açarlarsa, siz de o davada köpeğinize yanlış teşhis konulduğunu, bu nedenle yaralar açıldığını ve doğru teşhis ve tedavide vakit kaybettiğinizi , hatta köpeğinkalıcı olarak sakat kaldığını ispatlamaya çalışırsınız. Bunu, şu anda köpeğinizin tedavisini yapan Prof hekimden ya da başka bir veteriner hekimden ücreti karşılığında bir "uzman görüşü raporu" alarak dava dosyasına sumak suretiyle yaparsanız en sağlam ispat yöntemi bu olur. Tabi mahkemeden de bilirkişi incelemesi istenebilir, ancak mahkemenin atayacağı bilirkişinin köpeğinizi şu anda incelemesi ile eğer yaraları kapandıysa yaralarını göremeyeceğinden ve aylar once kalp ilacı kullandırıldığı için onu da bilemeyeceğinden, "evet burada yanlış tıbbi müdahale yapılmıştır" deme olasılığı biraz düşük. Süreci en başından beri bilen ve kendisi doğru teşhisi koyan prof hekimden rapor almanızı bundan dolayı öneriyorum. Meslek etiği olmayan veteriner hekimlere karşı ceza davası için şikayette bulunmak sonuç getirmeyebiliyor evet. Suçun maddi unsuru olan kasıt yok deniyor çünkü. Suçlar, kasten işlenen suçlar. Ancak tazminat davası açmak ya da açılacak bir davaya karşı koymak sonuç getirebiliyor. Sizin durumunuzda karşı tarafın itirazınız üzerine dediğim gibi dava açacağını düşünüyorum ve işte o davada da sizin haklı çıkma ihtimaliniz elbette var. Hatta o davayı kazanmanız yani onların aleyhine davalarının reddedilmesi durumunda, ondan sonra ayrı bir dava ile sizin bu sefer maddi manevi tazminat talepli dava açabilmeniz KESİNLİKLE mümkün, ve güzel olur. Bu işin peşini kolay kolay bırakmayın derim. Yanlış tedavinin üstüne bir de icra takibi açacak kadar gözünü karartmış karşı taraf, kolay bir işe girişmediğini anlayabilmeli. Hayvan hakları konseyi, cimer vb gibi merciler şu anda size çözüm olmaz. Size diyecekler ki bu iddianızı destekleyecek bir mahkeme kararı var mı elinizde? Yok. O zaman iftira atıyor da olabilirsiniz, sırf iddianızla hekime bir işlem yapamayız derler. Nitekim hep olumsuz örneklerden konuşuyoruz da, gerçekten yaşadığınız durumun tam tersi de yaşanıyor bazen, veteriner hekim doğru tedavi uygulasa dahi hasta hayvan kaybedilebiliyor ya da sorunlar yaşanabiliyor hekimin kusuru olmadan. Ve bu durumda hayvan sahibi haksız yere veterineri şikayet edebiliyor. Her şikayet üzerine yaptırım uygulansaydı bir mahkeme hükmü olmadan, hiçbir hekim hekimlik yapmak istemezdi. Özetle, durumunuzda davalaşılacak Firdevs hanım başka yolu yok gibi duruyor. İcraya itiraz için ya kendiniz yapın tebligatın size gelmesinden itibaren 7 günü geçirmeden, ya da derhal bir avukata vekaletname verin. İtirazı nasıl yapacağınız , dilekçenizde nasıl kelimeler kullandığınız dahi önemli çünkü.
Merhabalar.Sağlam bir şekilde götürdüğümüz kedimiz iç parazit aşısı sonrası 3 gün içinde denge kaybı yıkılmalar başladı hemen geri götürdük ve yoğun bakıma alındı.Zehirlenme veya iç paraziti olduğu için olabileceğini söyledi ve üst üste masraflı şekilde testlere aldı biyokimya hemogram hızlı test kiti serumlar vb. Hala bir sonuca varmadıkları için üniversite hastanesine yönlendirdiler ve mr çekmemizi istediler yarın mr için kedimizi götüreceğiz fakat ayağa kalkamıyor ve yattığı yerden hareket edebiliyor.Hekimin enjeksiyon hatası ile omuriliğe zarar verdiğini düşünüyoruz fakat mr da sadece sinir hasarı aldığı ortaya çıkabiliyormuş bu durumda biz hata yapıldığını nasıl kanıtlayabileceğiz.
Merhaba Murat Bey, çok geçmiş olsun. Bir davalaşma olursa, tanık elbette dinleteceksiniz kedinizin enjeksiyondan once sapasağlam, sonrasında derhal bu duruma geldiğine dair. Tanık dışında, davalı hekim haricindeki başka hekimler tarafından düzenlenenler var mı ona bakılacak. Üniversite hastanesindeki veteriner hekimlerle görüşürken, düzenlenecek rapor ve belgelere olabildiğince detaylı tanı ve teşhisler yazmalarını , çünkü bunun bir yasal sürece dönüşebileceğini söyleyin , yazıp yazmamak onların vicdanına kalmış. Onlar "enjeksiyon sebebiyle olmuş olabilir"yazmaz elbette ancak sinir hasarı varsa bu saptanırsa en azından bir belgede geçmesi çok önemli. Tazminat davası açarsanız ilerde, yapılacak bilirkişi incelemesinde bilirkişi kediniz sağ ise onu muayene edebilir, ya da muayene olmadan belgeleri inceleyecektir. Üzerinden zaman geçince ispatı zor olur bilirkişi için de, eski belgelerde yazılan tanılara göre tıbbi yorumu yapması kolaylaşır. Son olarak; eğer kediniz vefat ederse , kesinlikle otopsi (nekropsi) yaptırın. Özel veteriner hekimlerin büyük çoğunluğu yapmaz. Yapsa da bir devlet kurumununki gücünde ispat kabiliyeti olmaz. Gittiğiniz üniversite hastanesinde hayvan otopsisi (nekropsi) yapılıp yapılmadığını, yapılmıyorsa bulunduğunuz ilde nerede yapıldığını öğrenmeye çalışın. Bir nekropsi raporunda saptanacak bir hatalı müdahale olasılığı dahi, açacağınız bir tazminat davasını kazanmanıza çok büyük etki sağlar.
Merhaba. Veteriner hekimin eksik muayene,yanlış teşhis ve buna bağlı olarak yanlış tedavisi sonucunda kedim vefat etti. Oral uygulanacak sıvı bir ilacı da yanında ekstra bir hekim ve tekniker olmasına rağmen bana uygulattı. Klinikte çalışmayan ve bana tanık olan tek kişi babamdı. Çok kişiyle görüştüm,ama otopsi raporunu hastaneden alamadığım klinikten aldığım için davadan sonuç alamayacağımı söylediler.veteriner hekimle de konuştum dava açarsak elinden geleni ardına koymayacağını söylerek tehdit etti,telefon konuşma kaydı var ama bu geçerli değil diye biliyorum hukuki olarak. Başka şekilde de tehdit etti ama maalesef annem ve ben duyduk sadece. Üstelik bir de dava açarsak,hekimin itibarı zarar göreceği için bana tazminat davası açabileceğini söylediler avukatlar. Bu kişiyi ve yaptıgı uygulamaları yazılı açıklamalar halinde sosyal medya platformlarında (isim de belirterek) paylaşmam halinde[hakaret etmeyeceğim ancak hekimin yanlışlarından dolayı olduğunu belirteceğim]ve kliniğin olduğu şehirdeki yerel halka sözlü şekilde yaptıklarını anlatmam,"oraya gitmeyin başka canlar da yok yere ölmesin" şeklinde beyanlarda bulunmam halinde bana herhangi bir maddi manevi tazminat davası açma durumu olur mu? Olursa da kanıtlayabilir mi? Yoksa takipsizlik kararı mı alınır? Ben öğrenciyim babam ise emekli,böyle bir sey oldugu takdirde bu meblağı ödeyemeyiz. Yardımcı olursanız çok sevinirim.
Merhaba Elif Hanım. Otopsi raporunu klinikten aldığınızı belirtmişsiniz, bahsettiğiniz klinik hatalı tıbbi müdahaleyi uygulayan klinik ise elbette ki mahkemede kabul görmez ancak eğer başka bir klinikten aldıysanız, özel klinik de olsa (hastane olmasa da) davada kullanılabilir. Sorun değil. Tehdit içerikli ses kaydı ile suç duyurusunda bulunmanız durumunda başka türlü bu delili elde etme imkanınız olmadığı için bunu delil olarak sunabilirsiniz. Bu ses kaydının kullanılamayacak olması, hukuk davaları (örneğin tazminat davası) bakımındandır Dava açarsanız ve KAYBEDERSENİZ hekim size itibar zedelenmesi dolayısıyla dava açabilir, bu doğru. Kazanırsanız açamaz. Sosyal medya platformlarındaki yorumlarınızda hakaret içermeyen, ancak memnuniyetsizliğinizi belirten yorumlar yazmakta serbestsiniz. Şu cümleyi yazarsanız hakarettir şunu yazarsanız değildir demem doğru olmaz. Hekim bunun ekran görüntüsünü alarak vb kanıtlayabilir, hakim yazdığınızın hakaret olup olmadığına karar verecek kişi, ben ne desem boş. Dikkatlice yazmanızı öneririm. Otopsi raporu o klinik değil başka klinikten alınmış bir raporsa ve yanlış tedaviye yönelik tespit içeriyorsa dava açın, içermiyorsa açmayın. Suç duyurusu (tehdit suçundan) yapmak üzere ses kaydını silmeyin, bulunsun.
Merhabalar, kedimde 3 aydır bakteriyel bir durum mevcuttu. Bu süreçte bir çok isim yapmış veterinere gittik. Nadir karşılaşılan bir durum olduğu için tam teşhis konulamadı ama yabancı hocalarada danışılarak ön görülen bir bakteri türüne istinaden antibiyotik tedavisine başlandı. Sürecin uzun olacağını bilmeme rağmen ve en zor kısmıda atlatmış olmamıza rağmen bir ümit tanıdığımızın aracılığı ile bir prof.dr. ismini duyduk. Tanıdığımız kişi bu prof ile görüşüp, oğlumun fotoğraflarını göstermesi ve biraz bahsetmesi üzerine “ çok geç kalınmış, görmek istiyorum” demesi üzerine akşamın bir vakti oğlumu alıp kliniğin kapanmasına yakın vardık. Beni neredeyse hiç dinlemedi, biliyorum bahsettiler deyip geçiştirdi. Şurayı alıcaz, bi şekilde kapatıcaz gibi kendi içinden geçirdiği cümlelere istinaden; nasıl bir tedavi uygulayacaksınız dediğimde; “bana güvenmiyorsan al git; ben kimseye açıklama yapmak zorunda değilim” dedi. Güvenmesem bu saatte karşıdan gelmezdim, prof’sunuz, uzun bir süreçten geldik ve ikimizde yorulduk hocam dedim. Damarları sertleşmiş, operasyon olmaz kaybederiz; Antibiyotiğini değiştiricez dedi bu kadar. Daha ne bir tahlil yaptı, ne mevcut durumu bakteri türünü araştırdı ne başka birşey kafasına göre antibiyotiği değiştirdi. Elim kolum bağlandı, prof ve yanındaki çocuklar yüzüme bakıp hadi artık karar ver kapatıcaz şeklinde bakınca; hiç içime sinmesede prof. sonuçta diyip oğlumu orada bıraktım; ardından da kliniği kapattılar. Sabah 10:30 beni bir kız aradı ve oğlumu yoğun bakıma aldıklarını söylediler. Neden ne oldu, ne verdiniz dememe rağmen; stresten olabilir, solunum güçlüğü var dedi. Geliyorum oğlumu görücem dedim. Telefonda duraksadı ve peki dedi isteksizce. Daha yoldayken yarım saat sonra öldüğünü söylediler. Yanımda 2 arkadaşım vardı ve oraya gittiğimde oğlumu kucağıma aldığımda şoka uğradım; karşılaştığım manzara ile. Bünyesi zayıflamış oğlumun, yara temizleme bahanesi ile “kapanan yarasını oldukça açmışlar belli bir yere kadar traş etmişler, karın kısmındaki yara ile de oynamışlar” ve sanırım oğlum daha fazla bu acıya dayanamayarak kalbi durdu acı ve korkudan. Çıbanımız olduğunda biz dokundurmaz iken ve bunlar bana sadece antibiyotiği değiştiricez, operasyonu kaldırmaz derken nasıl o zayıf bünyede canlı canlı böyle işlemler uyguladılar bilemiyorum. 12 saat dolmadan kanlar içinde oğlumun cansız bedenini aldım ve hala kendime gelemiyorum. Bizim 3 aylık mücadelemizin sonu böyle bitmemeliydi. Adam karşıma çıkmıyor, açıklama da yapmıyor. yanındaki çocuklar yarayı başka nasıl temizleyecektik deyip işin içinden çıktılar. Ben bunun için bırakmamıştım oğlumu onlara. Şikayet vara baktığımda bu tarz 7-8 şikayet gördüm. Bıraktığım akşam 4 gün kalma parasını aldılar benden. Bir de hasta kayıt formu doldurmuştum, ama yazıları okumadım. Bana hiç birşey sormadan, onayımı almadan nasıl böyle birşey yaptılar o dilsiz oğluma kabullenemiyorum. Ben bu kişiye dava açabilir miyim? Elimde sadece 4 günlük ödemenin ekstresi var. kamera kaydı isteyebilir miyim var mıdır bilemiyorum. ama bu sözde profösörün bu şekilde hiç suçu yokmuş gibi işin içinden çıkmasını, 3 aylık mücadelemizi dakikalar içerisinde bilgisizce sonlandırmasını kabullenemiyorum. Ne tür haklarım olabilir, nelerle karşılabilirim? Fikir verebilirseniz çok sevinirim.
Merhaba Gamze Hanım, başınız sağolsun öncelikle. Pek de derdinize derman olmayacak açıklamalar yapacağım için üzgünüm. Yukarıdaki danışanlara yorumlarımı gözden geçirdiyseniz benzer durumlara olan yorumlarımı görmüşsünüzdür. Veteriner hekimlere karşı, böyle durumlarda izlenebilecek yöntem suç duyurusu ve tazminat davası olabilmekte. Suç duyurularından haklı olanlar da ne yazık ki savcılıklarca zararı veren hekim olduğu için kolayca reddedilebiliyor, takipsizlik kararı verilebiliyor. Yani hekim hakkında bir ceza davası açılmayabiliyor. Tazminat davalarında ise, zararınızı ispatlamak şart. Yaptığınız ödemeler maddi zararınız. Onları geri istemek ve manevi tazminat da istemek mümkün. Ancak mahkeme, ödemelerin karşılığında verilen hizmetin hatalı olduğu kanaatine varmazsa o ödemeleri geri alamazsınız, manevi tazminat bakımından da ya çok düşük bir miktara karar veriliyor ya da verilmiyor malesef. Türkiye'de hayvana verilen kasten zararın karşılığı çoğu zaman yok, Gamze hanım. Klinik kamera kaydı varsa da yok edecektir, onu unutun. Hekim, yapılan müdahalelerin tıbbi kurallara uygun yapıldığını belirtecektir, aksini tespitin tek yolu OTOPSİ (nekropsi)dir, bunu yaptırmamışsınız. Bazen özelde veteriner hekimler yapıyor, ancak devlette (üniversite hastaneleri gibi) yapılması daha iyidir, oldukça zordur, yapmazlar, uğraştırırlar. Elinizde çocuğunuzun ölüsü ile dolaşmak istemezsiniz. Ancak hukuk, iddiaya bakmıyor, somut delile bakıyor. Veteriner hekimin en yararlı müdahaleyi yapmasına rağmen hayvanını kaybeden ve bunun hıncını hekimden çıkarmak için hekimi birçok suç duyurusu ve davalara maruz bırakan psikolojik olarak yıpranmış hasta sahipleri çok, KESİNLİKLE sizi tenzih ederek söylüyorum. Sizi onlardan ayıran ne olacaktı? Somut deliller. Örneğin bir otopsi raporu. Burada bunu yaptırmamış olmanız haricinde, en baştaki hatanız tabi ki hekimin prof olmasına yani unvanına güvenerek önceki hekiminizden vazgeçmek olmuş. Bunu söyleyerek sizi üzmek niyetinde değilim, üzüyor isem özür dilerim. Unvan her şey değil, unvana da güvenmeyecek isek neye güvenelim diyorsunuz belki ancak ne yazık ki unvanı yüksek meslek mensupları (avukatlıkta dahi var, kıdem sahibi ! bazı meslek mensuplarımız örneğin) etik ilkeleri gözetmeden müdahale yapıyorlar hatta bazen kendileri de yapmıyor deneyimi sıfıra yakın asistanlarına yaptırıyorlar. Şimdi, sizin oğlunuza müdahaleleri o hekimin kendisi dahi yapmamış olabilir. Bunu ispatınız imkansıza yakın. Sonuç olarak ; suç duyurusu yapılabilir. Sonrasında ya da aynı anda bir tazminat davası da açılabilir. Ancak bunlardan sonuç alma ihtimaliniz çok düşük. Yıpranacaksınız. Tazminat davanız reddedilirse, yapacağınız tüm dava masraflarına ek olarak söz konusu hekimin avukatının ücretini de ödeyeceksiniz. Biraz zaman tanıyın kendinize, düşünün. Ondan sonra hukuki yola çıkın.
Merhaba 10 gün önce kedimin ayağını yere basamadığı için veterinere gittim ve kırık olduğu söylendi sargıya alındı( hiç bir şekilde kedinin tüyünü tıraş etmeden üzerine krem sürüp ). Sargıdan 1 hafta sonra kedimi kontrole götürdüm röntgen için para istediler bende elle tedavi edilmesini istedim hekim eliyle baktı bir şeyi yok 1 hafta daha kalıcak bu sargı dedi sargıyı açıp bakmadan eve yolladı. Aradan 1 gün geçti ve kedimin bacağında çürük et kokusu almaya başladık. Evde yediği eti bir yere mi götürdü diye evi temizledik ama nihayetinde kokunun hayvanımın bacağından geldiğini anladık ve gece 11 de bandajı açmaya çalıştık. Ve gördük ki hayvanın bacağı cürümeye başlamış kanıyor hemen veterineri aradık. Kliniğe aldılar ertesi gün gittik tedaviye başlıyoruz önemli bir şeyi yok dediler . Kedimi alıp başka veterinere götürdüm çünkü mosmor şişmiş bir ayak söz konusuydu. Üstelik eski röntgeni gösterdik ayağı kırık bile değilmiş. Şuan tedavi sürecinde yüz yasal işlem başlatmayı düşüyorum ama Ne yapacağımı bilmiyorum hayvanıma yanlış tanı ve yanlış tedavi yapıldı . bana yardımcı olur musunuz
Merhaba Sevda hanım öncelikle geç yanıt için üzgünüm. Hatalı teşhis ve tedaviyi yapan veteriner kliniğinden aldığınız hizmetler karşılığı fiş /fatura var mı? Tahlil sonucu gibi belgeler ya da en azından whatsapp yazışmaları var mı? Bunlar var ise yasal süreç başlatmak mümkün, ancak yok ise hayvana tedavi uyguladıklarını reddedebilirler ve ispatınız çok zor olur. Yasal süreç de yukarıda yazımızda açıkladığımız gibi suç duyurusu ya da tazminat davası oluyor, fakat tazminat davasında isteyebileceğiniz maddi tazminat belgelendirilebildiği sürece o veterinere ödediğiniz meblağlardır. Manevi tazminat ise çok düşük verilir ya da hiç verilmeyebilir (hayvan vefat etmediğinde verilmeyebiliyor). Değmeyebilir. Süre olarak da en az 1-2 sene sürer. Siz karar verin.
Merhaba, Ben veteriner hekime dava açmak istiyorum. Ama davayı kaybedersem ya da takipsizlik karari verilirse,veterinerin "bu kişi itibarımı zedeledi şeklinde" maddi manevi tazminat davası açma hakkı varmış bana,ve kesinlikle bunu yapacak bir insan kendisi. Ben 21 yaşındayım üzerime hiç bir sey yok(mal varlığı vesaire),annem babam ayrı. Annemle yaşıyorum. Şu an öğrenci değilim seneye kayıt olacağım. Tazminat hakkı olursa bana karşı bunu ödeyebilme şansım yok,sonuçta cezaevine girebilirmişim ödemezsem,bunun ihtimalini sormak istedim.
Merhaba. Sizin de dediğiniz gibi, sizin dava açmanız da bir hak, onun size karşı tazminat davası açılabilmesi de bir hak. Yani mümkün. Ancak ödemezseniz cezaevine girme gibi bir durum kesinlikle yok. Bu bilgiyi nereden edindiniz bilmiyorum. Borcu sebebiyle hapsedilme, yaklaşık 15-20 yıldır hukukumuzda yok. O eskidendi. Bir borcu ödemezseniz, üzerinize bir mal varlığı olmadığı için öylece bekleyecek alacaklı kişi. Ta ki size bir mal geçene, ya da siz bir sigortalı işte maaşlı çalışana kadar. O zamana kadar bu alacağı takip ederse, tahsil etmeye başlayabilir. Alacak için zamanaşımı 10 yıldır.
Merhaba , 1 hafta önce ücreti karşılığında sahiplendiğim Pomeranian cinsi köpeğimizi her zaman götürdüğümüz veterinere götürdük.Kendisi yaptığı muayenede gayet sağlıklı olduğunu ancak dişlerinde tartar ve diş taşı olduğunu belirtti.Diş taşı ve tartarının operasyon ile temizlenebileceğini söyledi.Bunun üzerine , 3 gün sonraya randevu vererek operasyon tarihini belirledi.Operasyon gününde köpeğimizi veterinere teslim ederek , ayrıldık.1 saat sonra gelen telefonda , köpeğimizin narkozdan uyanamadığı ve öldüğünü söyledi.Bunun üzerine doğrudan kendi söylemiyle aynı cinsten bir köpek bulacağını ve zararı karşılacağını belirtti.Ancak 2 haftalık bir süre geçmesine karşın herhangi bir aksiyon alınmadı.(Belirtilen tüm bu durumlar whatsapp mesaj kayıtlarıyla kabullenildi ve onaylandı.) Benim sormak istediğim husus ise şöyle ; köpeğimizi satın alırken bedelin bir kısmını Eft yoluyla , bir kısmını ise elden vermiştik.Açılabilecek bir tazminat davasında maddi tazminat olarak köpeğe ödenen bedel istenebilir mi ? İstenebilirse maddi tazminat talebini hesap kayıtlarında olan miktardan mı istemek gerekir ? Belirtilen bu hususlar tanıklarla da ispatlanabilir durumdadır. Teşekkürler
Merhaba Emir Bey. Öncelikle, bu operasyon öncesi "onam formu", "aydınlatılmış rıza" gibi metinlerin altına imza attınız mı, attıysanız davada başarı alma şansı düşüktür. Elinizdeki hekimin aynı cins başka bir köpek vererek zararı karşılayacağını söylediğine dair whatsapp yazışmaları teknik anlamda "yazılı delil" olmasa da yine de büyük bir avantaj olacak. Köpeği satın alırken ödediğiniz bedelin öncesinde şunu belirteyim, açacağınız bir tazminat davasında operasyon ücretini geri isteyebilirsiniz. Operasyon bedelinin banka ile ödenen kısmının hepsi, elden ödenen kısmıının ise maksimum 6600 tl kadarı tanıkla ispatlanmak şartı ile geri istenebilir. Yani elden olan meblağ 6600 TL'nin altında ise o meblağ için tanık dinletilebiliir. Üstünde ise, ancak 6600 TL lik kısım kadarı için tanık dinletilebilir. (2022 yılı için tanıkla ispat sınırı budur) Açacağınız bir tazminat davasında köpeği satın alırken ödediğiniz bedelin geri istenebilip istenemeyeceği ise tartışmalıdır, birbirinin aksine yargı kararları mevcuttur. Bu doğrudan bir zarar değil dolaylı bir zarar kalemi olarak yorumlanmakta, o nedenle mahkemeler "veteriner hekim bu bedeli karşılamakla yükümlü değil" gibi ters bir karar da verebiliyor. Hayvanın satın alma bedelinin EFT ile ödenen kısmı istenir,elden ödenen kısmı için üstteki 6600 tl açıklamamız burada da geçerli. Sadece riskli bir talep, bu riski alıp da davada talep edilirse ve hakimin görüşü "istenemez" şeklinde olur ise, karşı tarafın kendisini avukatla temsil etmiş olması halinde onun avukatına talep ettiğiniz ve reddedilen tazminat miktarı ile oranlı olarak vekalet ücreti olarak para ödeyeceksiniz. Bunu göze alıyorsanız ve yine de açacağım diyorsanız, dava açmadan önce hekime bir ihtar çekmek daha sağlıklı olacaktır, ihtar için de dava süreci için de bir avukatla çalışmanızda fayda var.
Merhaba 1.5 yaşındaki kedimi geçtiğimiz hafta içerisinde tüylerini kısaltmak üzere ilçemizde bulunan veteriner hekime götürdük. Veteriner kedimize anestezi uygulamış ancak uygulama öncesinde aç gelinmesi gerektiğini belirtmemiştir. Süreçten 3 gün sonra hayvan fenalaşmış, nefes almakta güçlük çekmeye başlamış ve fenalaşmış, işlemi yapan veterinere götürdüğümde ise başka sebepler sunarak (anestezinin altta yatan rahatsızlıkları tetiklediğini belirtmiş) ve bizi hayvan hastanesine sevk etmiştir. Bizim kucağımızda gezdirdiğimiz yavrumuzu başka bir ilçede bulunan Veteriner hekimliğe götürdüğümde anesteziye aç girmemesinden kaynaklı, akciğerlerine sıvı dolması gerçekleştiğini ve bundan sebep ile fenalaştığını belirtmiştir. 2 gün süren yoğun bakım sürecine yenilen yavrumuz aramızdan ayrılmıştır. Burada meydana gelen manevi depresyonumuz çok büyüktür. Özellikle Leonun biricik arkadaşı oğluma halen söyleyemediğimiz gibi, bizde bu süreçte aşırı yıpranmış, ailenin bir ferdini kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşamaktayız. Bu süreçte ihmali olduğunu düşündüm veteriner kliniğine nasıl bir dava süreci başlatabiliriz?
Merhaba. Gerçekten üzücü bir durum. Suç duyurusu yapsanız dahi kasıt olmadığından takipsizlik kararı çıkması (yani bu bir suç değildir şeklinde karar verilmesi) ve ceza davası açılmaması ihtimali çok yüksek. Tazminat için bir dava açılır açılmasına ancak ispat faaliyeti zor olacak. Öncelikle, tıraşın o veteriner kliniğinde yapıldığına dair elinizde bir ödeme belgesi, vs var mı? Buna yanıtınız olumlu ise, ikinci güçlük de hayvanın operasyona aç sokulması gerektiğinin size söylenmediğini ispatlamak olacak. Karşı taraf bunu size söylediğini, yahut hayvanın zaten aç olarak operasyona alındığını iddia edebilir. Sizin iddianıza karşı onun iddiası. Eşit güçte, o nedenle mahkeme ispatı yeterli bulmaz. Sadece tanık yeterli görülmeyebilir. Eğer o başka ilçede bulunan veteriner hekimden bir "uzman görüşü raporu" adı altında biryazılı teşhis / muayene raporu hazırlamasını (gerekirse ücreti karşılığında) isterseniz ve hazırlarsa bu oldukça lehinize olur. Çünkü ne yazık ki hayvana otopsi de yapılmamış. (Ki otopsi yapmayı kabul edecek kurum bulmak da başlı başına ayrı bir derttir zaten) Ancak veteriner hekimler de davalarda delil olarak sunulacak bu tip teşhis içeren raporları çoğunlukla düzenlemek istemiyorlar , hele ki hasta vefat ettikten bir süre geçtikten sonra geriye dönük olarak daha da fazla istemiyorlar. Son olarak, eğer ki veteriner hekime karşı açacağınız tazminat davası reddedilirse (ki bu sandığınızdan daha büyük bir olasılık), hekim kendisini bir avukat ile temsil ettirmiş ise davada, onun avukatının avukatlık masraflarını da karşılamak durumunda kalabilirsiniz durduk yere. Durum oldukça can sıkıcı. Yine de elinizde bu gibi belgeler varsa, dava açmaya yasal bir engel yok.
Merhaba Aylin Hanım. Engelli kedimin bacak protezinin değişmesi için özel bir hastaneye götürdüm. Ilk ameliyatında kedimi bırakırken riskleri, tedavileri ve masrafları kabul ediyorum diye bir form imzaladım. Kedimin bacağına yerleştirilen implant çok kısa bir süre sonra düştü. Tekrar ameliyata alacaklarını söylediler. Kedimi o haliyle başka hekim kabul etmeyeceği için mecburen aynı yere götürdüm. Bu kez kedimi bırakırken o formu imzalatmadılar ayrıca ameliyatta kullanılacak kemik çimentosunun olası risklerini yazılı olarak bana anlatıp aydınlatmadılar ve imzamı almadılar. Kedimin bünyesi kemik çimentosunu kabul etmediği için vücudun reaksiyon gösterdiği ve yarada sıkıntı olduğu bildirildi. Gözlem altında tutacaklardı. Ertesi gün akut böbrek yetmezliği ve enfesiyon geliştiğinin haberini aldım. Ne yazık ki en iyisi olsun diye şehir dışında bir hastaneye götürdüğüm için süreçte yanında olamadım.Sağlıklı kedimi ölmek üzereyken taburcu ettiler ve taburcu olduktan 12 saat sonra vefat etti. Ikinci ameliyat öncesi aydınlatılmış onam belgesiyle onayım alınmadığı için tazminat davası açabilir miyim?Ayrıca ameliyat, tedavi ve yatış masraflarımı geri almamın yolu var mı? Onlarda kalacağına sokak hayvanlarına mama olsun.
Merhaba Gülin hanım, ne yazık ki sorunuz gözden kaçmış yeni yanıtlayabiliyorum kusura bakmayın. İlk imzaladığınız belge "bu klinikte bu tarihten itibaren yapılacak tüm müdahaleler için" gibi bir genel ifade içeriyor olabilir, ki bu geçerlidir. Bu belgeyi imzaladığınız için, çok iyi aydınlatılığınızı iddia edebilirler, mahkemede kabul görür bu iddiaları. Dava açarsınız açmasına, ancak bu davalar hem masraflı, hem uzun süren davalardır. Sonucunda kazanmanız da kesin değil sizin durumunuzda. İmzaladığınız belgenin sizde nüshası varsa bakın belirttiğim şekilde genel bir ifade var mı yok mu diye, yok ise büromuz ile telefon ya da mail yolu ile iletişime geçip randevu alabilirsiniz.
Merhaba, tebrik ve teşekkür ederim. Herkese cevap vermişsiniz, hepsini okudum. Ben merak ettiğim için soruyorum; Hayvanınızı bir hastalık şüphesi ile veterinere götürdünüz ve test yapıldı. Ama yapılan testin bu hastalığın teşhisi için olmadığı ortaya çıkarsa, bu durum dolandırıcılık mıdır? Saygılar.
Merhaba Tolga Bey. Teşekkür ederim. Dolandırıcılık değildir. Dolandırıcılık, suçunun temel kanuni şartları "hileli davranışla mağduru aldatma" ve "kendine maddi fayda sağlama"dır. Burada ilk bakışta veteriner hekim kendine maddi fayda sağlamış gibi görünüyorsa da, "hileli davranış"ı yoktur. Çünkü ortada tıbbi bir mütalaa, görüş var. Hekim diyebilir ki "ben x rahatsızlığından da şüphelendim, o yüzden o testi istedim, ancak x rahatsızlığı yokmuş Bu test yapılmasaydı, bilemezdim. Ben hekimim ve böyle gerekli gördüm." Hekimlik kabiliyetime güvenmiyorduysanız testin yapılmasını kabul etmeyebilirdiniz" diye savunma yapabilir. Bu kabul görür. Aksi halde, tıp gibi, ya da biz avukatların avukatlığı gibi, birçok meslek mensubunun yargılanma korkusundan hiçbir tahlili yaptırmaya , hiçbir müdahalaede bulunmaya cesaret edememesi gerekirdi. Biz avukatlar olarak da mesela bazen ihtarname çekmek gerekli mi değil mi diye şüpheye düşüyoruz, kanuna göre gerekli değil ama bazı yargıtay kararlarına göre gerekli mesela. Sırf bu eksik oldu diye ileride problem yaşamayalım diye çekiyoruz. Müvekkil gelse dese ki bu ihtarname kanunda yazmıyormuş, gereksiz yere niye çektik, siz dolandırıcısınız dese. Bunun korkusu ile hiç bu tip davaları almamamız, bu davalarla gelenlere "valla ben bu vakalara bakamam gidin bakanı bulun" dememiz gerekir... Ha, ama diyelim ki veteriner örneğinden devam edelim, şöyle olsa; hekim testin yapılmasını istedi. Testin gerçekte mevcut olan hastalığın teşhisi için gerekli olmadığı sonradan ortaya çıktı. Ancak o ortaya çıkana kadar, test sonucunun yanlış yorumlanması ya da başka şeyden yanlış bir tedavi uygulandı ve hayvan zarar gördü, ya da gerçekte alması gereken tedavi gecikti. O zaman bu bir "mala zarar verme" suçu oluşturabilir. Veteriner hekimin tazminat sorumluluğu da gündeme gelebilir. Umarım anlatabilmişimdir.
Cevabınız için teşekkür ederim. Ben kendimi iyi ifade edemedim. Mesela kızamık testi istiyorum dediniz ama size su çiçeği testi yaptılar ve "bu kızamık testidir" dediler. Paranızı aldılar. Burada bir yanıltma olmuş olmuyor mu? Her ne kadar testi kabul etmiş olsanız bile hayatın akışında hastanın doktoruna güvenmesi gerekir. Hatta bu durum nitelikli dolandırıcılık olamaz mı? Neticede burada bir ticaret te söz konusu değil mi? Hayvanı mal ya da canlı olarak görüyor olmamız durumu etkiler mi bilmiyorum. Saygılar.
Kızamık testi istiyorum dediğinizi nasıl ispat edeceksiniz? Hayır , istediğiniz test su çiçeği idi ve yapıldı diyecekler. İddia eden, iddiasını ispat ile mükelleftir. Bir suç isnadı hem de dolandırıcılık gibi cezası para değil hapis cezası olan bir suç isnadı için tanık yeterli değildir. Eğer ispat edebilirseniz (ki yazılı bir talep yapmış olmanız lazım veteriner kliniğine) düşünülebilir. Ancak ben bu konuda soruşturma açılacağını düşünmüyorum. Şahsi kanaatim budur.
Kedimi veterinere bıraktım kısırlaştırması için ve 1 gün sonra beni ariyarak kedimin kaçtığını söyledi ne yapmam gerek ?
Merhaba Burhan Bey. Bu ciddi bir durum. Veteriner özel bir klinik mi, belediyenin yeri mi? İkinci sorum da, kedinizi oraya bıraktığınıza dair elinizde bir fiş/fatura, sözleşme vb var mı? Yoksa, buraya kedi bırakılmadı diye inkar yoluna gidebilirler. Varsa işimiz kolaylaşır. Yoksa, kamera görüntüleri (eğer varsa) savcılıkça istenene kadar silinebilir ya da bozuktu vb bahane uydurulabilir. Size kedinin kaçtığını mesajla mı söylediler, telefonda ya da yüzyüze mi? Bu konularda yanıtlarınızı [email protected]'ye gönderin.
Ben kedimi iştahsızlık şikayeti ile götürdüm bana bir sürü test yapıp 2 teşhis koydular 1si doğru 2. Teşhisleri yanlış 1 ay tedavi ettiler ama sorun geçmedi ve koydukları yanlış teşhis üstünden tedavi ettiler ve bunu yapanda bir veteriner hekim değil veteriner hekim adayıymış ancak imzaladığım kağıtta bu işlemi yapanın veterinerin kendisi olduğu yazıyormuş açıkcası okumadan imzaladım sonra başka bir kliniğe gittim tedavisi için 1 haftada kedimi iyleştirip verdiler ve yaptıkları teşhisin yanlış olduğunu testle kanıtladılar ancak ilk yerde bana bizde testle teşhis koyduk teihisimizin arkasındayız diyor şuan kedim gayet sağşıklı iyi ama bu yapılan yanlış teşhis ve tedavi için ben nasıl bir yol izleyebilirim hemde yetkisiz r kişi kedime bu işi yapıp teşhis koymuşken
Merhaba Şener bey, sorunuz gözden kaçmış gerçekten üzgünüm. Haksızlığa uğramanın ve zaman kaybetmenin verdiği sinir bozukluğunu anlayabiliyorum. Ancak mahkemeler, tazminat talepli davalarda bir zararın olup olmadığına bakıyorlar. Sadece uğraştırıldım ve vakit kaybettik, anksiyete yaşadım gibi sebepler manevi tazminat için yeterli değil. Müdahaleyi yapanın veterinerin kendisi olduğunu imzalatılan forma yazmaları, bu konuda onları korumak için yeterli. O olmadığını yazılı belgeye karşı sözle, tanıkla ispat edemezsiniz. Kedinizin durumu şu an iyi. Neticeye bakılıyor ne yazık ki, sürece değil. İdeal olan, elbette bunun bir karşılığının olması ama ben size ideali değil uygulamada olanı gösteriyorum bir ayna misali. Mevcut durumda, neticeten elle tutulur bir zarar olmadığı için (hayvanın sakat kalması, yanlış teşhis sebebiyle kalıcı bir hasar oluşması gibi) ilk götürdüğünüz veterinere karşı dava açsanız da kabul edilmeme ihtimali çok yüksektir. Maddi olarak oraya yaptığınız ödemenin katbekat üstünde dava masrafı yapacaksınız, o yüzden maddi tazminat için de çok değer mi bilemiyorum, bana göre değmez. Keşke psikolojik yıpranmanın farklı bir yaptırımı olsaydı. Ancak veteriner hekimler odasına şikayette dahi lehinize bir sonuç alabileceğinizi düşünmüyorum. Çünkü hekimlerin kendi tıbbi bilgi ve deneyimlerine göre yaptıkları tahliller sonucu koydukları teşhislerin bir zarar verme kastı içermeyeceği belirtilir.
Merhaba kedim 5.kattan düştü ilk müdahale için veterine götürüldü sonrasında kendimizi görebilmek hakkında bilgi almak için 7/24 açık farklı bir veterinere götürdük.arka ayağında kırık vardi ameliyat olması gerekiyor açık yarası var denildi ancak ciğerleri ameliyata suan musait degil 2 gün sonra ameliyata girebilir dediler 2gun boyunca hergun gittim sadece açık yarasına en ufak müdahalede bulunulmadi ordan memnun kalmayıp farklı bir veterinere götürdüm oda ciğerlerinin ameliyata uygun olması durumunda ameliyata alacağını söyledi nitekim 2 gün sonra ameliyat oldu ameliyattan çıktı 1 hafta sonra tekrar ameliyat gerekiyor bandajlarken ayağını anı hareket ettirdiği için ayağındaki pim attı dediler yavrumu 2.ye ameliyata aldilar sonrasında plak takıldı ertesi gün yavrumu almaya gidecekken bir telefon daha geldi ilk götürdüğünü yerde enfeksiyon kaptığı için yarayı sormadılar için enfeksiyon kemiğe inmiş hayvan sakat kalacak dendi ben şimdi ne yapabilirim ameliyatı yapan yerimi dava etmeliyim yoksa ilk götürdüğüm enfeksiyon riskine sebep olan klinigimi lutfen bana yardımcı olun
Merhaba Hale hanım. Ufaklığın başına gelen olay için çok üzgünüm. Son götürdüğünüz yani ameliyatı yapan yer, ilk götürülen yerde enfeksiyon tedavi edilmediği için kemiğe indiğini "DÜŞÜNÜYOR". Bu tabi ki bir hekimin tıbbi bir kanaati, doğru olma olasılığı var. Ancak yine de kesin değil, kanaat. Başka bir hekim "yok bu ondan değil her halükarda bu enfeksiyon olacaktı" diyebilir ya da "ilk yerde kaptığı bilinemez" diyebilir. Bunu şundan dolayı söylüyorum; dava açılınca da bilirkişiler veteriner hekim olacak, onlar da bu şekilde yorumlarda bulunabilirler. Ameliyatı yapan son kliniğin bir kusuru olup olmadığını da (pimin atmasında ya da plağın doğru takılıp takılmamasında ve sonucundaki sakatlıkta) bilemiyoruz şu aşamada. İlk kliniğe de son kliniğe de dava açsanız, kusurun kimden kaynaklandığını ispatta sorun yaşayabilirsiniz. Kusur yani ihmal mi yoksa "komplikasyon" mu yani kabul edilebilir bir risk mi olduğu da tartışılacak. İlk götürdüünüz klinikten elinizde bir fiş fatura ya da rapor gibi yazılı belge var mı? Onam formu imzaladınız mı? Davada bunlar , karşı tarafın inkarı ve savunması bakımından önemli rol oynayacak. Elinizde fiş fatura ya da yazılı belge yoksa parayı elden ödediyseniz mesela, kendilerinin hayvana müdahale etmediklerini dahi ileri sürebilirler. Onam formu imzaladıysanız, riskleri kabul ettiğiniz için davanız reddedilebilir.
merhaba!haziran ayinin basinda ginepigimi gozu icin bir klinige goturdum.teknisyenler kontrol edip doktora telefonla haber vererek,vucudunda mantar oldugunu soylerek,tedaviye baslandi.ertesi gun boynunda sislik olunca doktorla konusup,ayni hafta doktora gittik.antibiyotik igne yapilmali dedi.oglumun simdiye kadar tirnak kesimi haric veterinere ihtiyaci olmadigi ve cevremizde baska kemirgenden anlayan doktor olmadigi icin guvenerek tedaviye basladik.surec biraz detayli ama ise yaramadigi halde 8 igne yaptilar.3.haftaya da baslariz sozu uzerine ultrason vs cekip bize bir sonuc soyleyin,oglum bosuna aci cekmesin dedigimde;biz bu kadar anliyoruz dediler ve baska sehirde ozel bir hayvan hastanesine gittik.ozeldeki doktor mantar bile olmadigini,cocugu antibiyotiklerle olume hazirladiklarini soylerek kizdi ve sasirdi.klinikteki doktor tamamen yanlis tedavi ve eksik kontrol yapmis.ozeldeki tedaviyle biraz toparlamaya baslasa bile odem cigerlerine vurdugu icin mecburi bir sekilde ozeldeki doktorumuz ilk doktorun gereksiz antibiyotik yuklemesinden dolayi korkarak antibiyotik surup verilmesi gerektigini,cocugu surekli kontrol altinda tutmamizi soyledi.maalesef ertesi aksam dayanamayarak kriz gecirdi ve hastane yolunda vefat etti.oglumu kaybettim ve butun olanlardan ilk kliniği sorumlu tutuyorum.hem klinikte hem hastanede oglumun hasta kaydi, fotograf ve videolari sosyal medya hesaplarinda tarihli bir sekilde hatta klinikteki doktorun bile sosyal medyasinda mevcut.silme durumuna karsi elimde goruntu de var.ayriyetten odeme dekontlari aramalar, eczane recetesi ve hastane mesajlarimiz da var.olanlar icin hukuki bir surec baslatmak istiyorum,baska cocuklarin da cani yansin istemiyorum.ne yapabilirim,simdiden tesekkurler..
Merhaba Nida hanım. Hukuki süreçten isteminizin ne olduğunu net alamadım, ama şöyle diyeyim, "başka çocukların da canı yansın istemiyorum" demenizden veterineri şikayet etmeyi anlarsam: veteriner hekimler odası , hakkında bir mahkeme kararı bulunmayan ya da savcılığa yapılmış bir suç duyurusu kabul edilmemiş bir hekime yaptırım uygulamaz.. Veteriner hekim hakkında yapacağınız bir suç duyurusunda, hekimin kastı olmayacağı sebebiyle takipsizlik kararı verebilir, yani hekim hakkında bir ceza davası açılmasına çok büyük olasılıkla karar verilmeyecektir. Geriye kalan son hukuki yol, maddi ve manevi tazminat davasıdır. Elinizde yazışma, ekran görüntüsü, ödeme dekontlarının olması ÇOK iyi. Ancak şunu bilin ki dava masraflı ve uzun sürecek, zor bir yol. Kararlı iseniz girişmelisiniz. Çünkü 1- ilk klinikte "rıza metni" "aydınlatılmış onam" ya da herhangi bir sözleşme vb imzaladınız mı? imzaladıysanız, yapılacak müdahaleleri kabul ettiğinizi ve sonuç ne olursa olsun dava açmayacağınızı belirten bir ibare içeriyor olabilir, ve geçerlidirler malesef. İmzalayıp imzalamadığınızdan ya da içeriklerinden emin değilseniz dava açmayı tekrar tekrar düşünmelisiniz. 2- Sonuca sebep olan kusurlu eyleme katılan başka eylemler var, bunlar ilk hekimi sorumluluktan kurtarabilir. Şöyle ifade edeyim; hukukta şu önemli; siz her ne kadar ikinci hekiminize çok güveniyorsanız da (ki gerçekten ikinci hekimin fiilleri yüzde yüz doğru müdahaleler de olabilir) yine de ikinci hekim de müdahale yaptı ve hayvan ondan sonra kaybedildi. Dava açacağınız ilk hekim, ikinci hekimin davranışının "katılan eylem" olduğunu iddia edecek, yani diyecek ki benim eylemimden değil onun yaptığı son eylemden dolayı ölüm gerçekleşmiştir. Otopsi YOK Nida hanım. Bilirkişi nasıl inceleme yapacak? Sadece faraza düşünceler ve kanaatlerle yapacak. İki hekim birbirinden çelişkili şeyler söylediğinde, kusur sabit görülmeyebilir ve dava bu yüzden de reddedilebilir. Olaya ikinci bir hekim dahil olmamış olsaydı, ya da ikinci bir hekim sadece görmüş ve yorum yapmış ancak henüz bir müdahale yapmadan ölüm gerçekleşmiş olsaydı, ilk hekimin eyleminden sonra doğrudan ölüm gerçekleşmiş olacaktı. Ancak şu an dava edeceğiniz hekim illiyet bağının kesildiğini belirtecek hukuken. İspat yönünden kolay bir dava değil, sonucu kesin değil. Avukatlık ücreti hariç, sadece devletin alacağı harç ve masraflar , bilirkişi ücretleri, vb dava sürecinde en az 2-3 bin tl tutar. Davanız reddedilirse, talep edeceğiniz maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden karşı tarafın avukatına bu sefer siz vekalet ücreti ödemek durumunda kalırsınız. Hala kararlı iseniz, [email protected] adresimize mail ile dönüş yapabilirsiniz.
Merhaba.2020 yılı Şubat ayında kedimi aşırı kaşıntı nedeniyle belediye bünyesindeki hayvan hastanesine götürdüm.Buradaki veteriner öncelikle parazit tedavisi uyguladı.Kaşıntılar devam edince kedime herhangi bir tahlil tetkik yapmadan kaşıntının sebebini anlamadan ilaç ve cortizon iğne tedavisi uyguladı iğnenin reçetesi bende mevcut.Sonra kedimin denge problemi yaşadığını farkettim.Yemek yerken mama kabının üstüne düşüyordu.Daha sonra kedimin kasılma nöbetlerine girdiğini gördüm.Acilen kedimi başka özel bir kliniğe götürdüm.Buradaki veterinere durumu anlattım.Kedimin durumunu videolarla izlettim Özel klinikteki veteriner de yine diğer veteriner gibi kedime tahlil tetkik yapmadan kasılmaların sebebini anlamadan geçiştirici vitaminler serumlar ve hatta bu süre zarfında son tüketim tarihi 1 yıl geçmiş iştah açıcı tozlar verdi.Bu tozların görselleri de bende mevcut.Bu tozların son tüketim tarihi geçmiş dediğim zaman ‘gözümüzden kaçmış’ cevabını aldım. Belediyedeki veterinere gidip kedimin vurulan iğnelerden sonra kasılma nöbetlerine girdiğini durumunu bildirdik,kendisi fip hastalığından şüphelendi ve tedavisi yok ölümle sonuçlanır dedi ama bu hastalığın gayet tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu maalesef kedim vefat ettikten sonra öğrendim.Özel klinikteki doktorda aynı şekilde fip hastalığından şüphelendi fakat tedavisi olan bu hastalığa tedavisi yok dedi.Özel klinikteki veterinere kedimi 1 hafta götürdük getirdik fakat serum ve iğne vermekten başka bir şey yapmadılar.1 haftanın sonunda kedimin durumu ağırlaşınca özel kliniğe tekrar götürdük vücut ısısının çok düştüğünü söylediler fakat küveze almak yerine eldivenlerin içine sıcak su koyup kedimin vücut ısısının yükselmesini beklediler ve bizi eve gönderdiler sizde aynı şekilde bu sıcak su torbalarından uygulayın dediler.Eve geldik fakat yarım saat içinde kedim neredeyse yarı ölü vaziyete gelmişti.Apar topar tekrar kliniğe götürdük . Ancak kedimi o zaman küveze aldılar ve bizi kedim küvezdeyken eve gönderdiler.1 saat sonra arayarak kedimin ölüm haberini verdiler.Kedimin ölüsünü gidip teslim aldık.Otopsi yok.İki buçuk senedir savcılıklar karakollar hepsine gittim şikayetçi oldum fakat hep takipsizlikle sonuçlanıyor.ilçe tarım müdürlüklerine de şikayette bulundum son tüketim tarihi geçmiş ürünler kullanıldığı için yine hiçbir yaptırım uygulanmamış.Biz denetime gittik ama ürünleri göremedik diyorlar.Ürünü zaten adam orada bırakmazki kaldırır siz benim gösterdiğim görsellere bakın diyorum.Siz veterinere söylemeden direkt bize şikayete gelecektiniz biz denetime gidip bulacaktık ürünleri diyorlar.Veteriner hekimler odasına da şikayette bulundum yine bir sonuç alamadım her iki veteriner için de ? 2020 yılındaki savcılık şikayetimde tanık yoktu. O dosyaTakipsizlik aldı takipsizliğe itiraz ettim reddoldu.Kanun yararına bozmaya gönderdim olumsuz döndü.olayla ilgili Tanık bu aşamadan sonra ortaya çıktı.Baştan soruşturma başlattım ama buseferde soruşturulmuş dosya tekrar soruşturmaya alınmıyor diye takipsizlik aldı?Ne yapmam gerekiyor lütfen bi yol gösterin savcılıktaki dosyanın takipsizliğe itiraz edeceğim nasıl bir dilekçe düzenlemeliyim? Ortada bir suç olduğu belli son tüketim tarihi geçmiş ürünler kullanıldı,tahlil tetkik yapmadan ezbere tedavi uygulandı,ve kedimin vücut ısısı düşmesine rağmen zamanında küveze alınmadı ayrıca tedavisi olan bir hastalığa tedavisi yok diyerek kedim ölüme terkedildi.Olayla ilgili tanığım var reçetelerin ,serumların,günü geçmiş tozların görselleri var ,Kedimin kasılma nöbetlerinin videoları var neden hep takipsizlikle sonuçlanıyor?Takipsizliğe nasıl itiraz edersem sonuç alabilirim? Teşekkürler
Derya hanım merhaba. Öncelikle başınıza gelen olaylar zinciri için çok üzgünüm. Sizin yazdığınız her noktaya burada temas edebilmem mümkün değil, zira çok uzun bir süreci anlatmışsınız. Kritik yerleri açıklarsam, birincisi, keşke en başından bir avukatla süreçleri yürütseydiniz; bunun en basitinden yararları, emsal yargı kararları ile ilerlemek olurdu, ayrıca, tanık ve başka deliller olmadan yapılacak şikayetin büyük ihtimalle takipsizlikle sonuçlanacağı hususunda avukatınız sizi sonuçlara hazırlayabilirdi. İkincisi, tarım müdürlüğünün söylemi doğru, veterinere hiç bu durumu söylemeden doğrudan tarım müdürlüğüne gitseydiniz onlar ani bir denetleme ile bulurdu. Sizin gösterdiğiniz fotoğraflar ile tespit yapıp ceza uygulanması kanunsuz olur. Tüketilebilecek tüm hukuki yolları tüketmişsiniz, bu aşamadan sonra yapılabilecek bir şey yoktur. Takipsizlikle sonuçlanma gerekçesi, kararların gerekçelerinde de yazar, büyük ihtimalle kasıt yokluğudur. Veteriner hekimlerin kasıtla hareket etmediği kabul edilmekte ve kasıt yokluğu ceza hukuku anlamında suçun oluşmaması demektir. Aklınıza gelmemiş olabilecek son bir hususu daha söyleyeyim size, eğer sürecin başında avukatınız olsa idim mesela, size bunu söyleyerek sizi takipsizlik çıkma ihtmalinin çok yüksek olduğuna dair bir de bu yönden uyarırdım; eklenen fiiller mevcut. Eğer sürecin başından sonuna tek veteriner hekim ile muhatap olsaydınız durum farklı olurdu, ancak burada savcılık şu ceza hukuku prensibini düşünmüştür, atfı mümkün cezalandırılabilir eylemin hangi veteriner hekimin müdahalesi sonrası gerçekleştiğini tespit imkansız hale gelmiştir. Kendinizi olayın dışına alıp tarafsızca düşünün; veteriner hekimlerin hepsinde size göre kusur vardı, ama diyelim ki gerçekte birinde kusur yok. Kusuru olmayanı nasıl tespit edeceksiniz? Her birinin eylemine eklenen sonraki eylem var, bir öncekinin yazdığı ilaçtan ve yanlış teşhisinden mi ölüm vakası gerçekleşti, HUKUKEN illiyet bağının ispatı imkansız.. Kedinin ilk götürdüğünüzde küveze alınmadığını nasıl ispatlayacaksınız örneğin? ya da fip'in tedavi eidlebilir bir rahatsızlık olduğu konusunda uzman değilsiniz, sadece uzman olan ya da olmayan b irilerinden duydunuz. Bunların her biri , savcının da kafasına göre bilemeyeceği, inceleme konuları. Ortada bir suç olduğu belli diyorsunuz ya, hukuken o işte "belli " değil. Hayvanınızın vefatı bir sonuç, ancak suç vardır demek için yeterli değil. İnsan hekmleri de, hayvan hekimleri de, koydukları tıbbi teşhisler için yargılanamaz. Öbür türlü koyacakları teşhisten ve yapacakları müdahaleden korkarlar, günce kaç vaka baktıklarını düşünürseniz. Dolayısıyla bu hekimlerin hepsi, mesleğimizi gerği gibi icra ettik diyecekler + ek olarak başka hekimlerin de müdahalesi olmuş eğer bir sıkıntı oluysa bana atfedilebilir olduğu kanıtlanan bir hukuki fiil yok diyecekler. Tüm hekimler olarak hepimiz mi hatalı müdahale yaptık diyecekler. Kendinizi savcılık yerine koyun. Bu savunmalar var, ve otopsi yok. Hayvanı ölenin iddiasından başka somut vaka yok. Gerçekten genetik bir rahatsızlığı vardı diyelim ki, ve bu yapılan yanlış teşhisler olmasaydı da rahatsızlık sebebiyle vefat edecekti, bunu savcılık nasıl bilebilir? Evladı yerine sevdiği bir canlıyı kaybetmek çok farklı, ancak benim size göstermeye çalıştığım nesnel hukuki değerlendirmeler. Adalet = hukuk sistemi değil her zaman Derya hanım. Hukuk sistemimizde öngörülen yollarla bir sonuç elde edilemeyebilir de edilebilir de, ancak adalet size göre gerçekleşmemiş olabilir.
Merhaba, Kedimiz 5. Kattan aşağı düştü. Götürdüğümüz veteriner hocasının bu ameliyatı yapabileceğini 1 hafta veteriner kliğinde kalacağını sonra dikişlerinin alınacağını 1 ay sonrasında ise takılan pinin çıkacağını belirtti. Hayvanımızın 1 haftanın sonunda dikişleri attı ve açık yaraya çevirdi. Bir hafta daha kalmasını söylediler. 1 hafta sonunda hayvanda hiçbir iyileşme olmadı. Hatta yarası olduğu halde tuvaletinin üzerinde yatırdılar. Ameliyatı yapan profesöre götürdüğümüzde kendisi yoktu ve asistanları 1 hafta da orada kalması gerektiğini söylediler. 1 hafta sonra Profesörün gelip muayene ettiğini pinini kısaltacağını mesaj attılar. 2 haftanın sonunda cumartesi hayvanı bize teslim edeceklerini bildirdiler. Gittiğimizde hayvanın pini derisinden neredeyse çıkmıştı ve yarasından sıvı akıyordu. Profesör ve asistanını uyardığımızda düzelteceklerini bildirdiler. Cumartesi akşam pini kısaltacaklarına dair mesaj attılar. Anesteziye iznimizin olmadığını bildirdik ve pazar günü profesör ile görüşmeye gittiğimizde orada olmasına ve hastası olmamasına rağmen bizimle görüşmek istemedi ve hastaneden kedimizle beraber kovulduk. Damar yolunu bile çıkarmadan bize verdiler. İstediğimiz yere şikayet edebileceğimizi söylediler. Daha sonra başka bir veterinere götürdüğümüzde pininin çıkarıldığını söyledi ve bize haber bile verilmedi. İlk gittiğimiz veterinere durumu anlattığımızda kendisinin de hocayla görüşemediğini ameliyat olursa karşılamayacağını söyledi. Hayvancağız 1 ayda 1,2 kg verdi ve şu an anestezi alması riskli. Hayvanımızın sakat kalma olasılığı var. Konu ile ilgili hukuki bir süreç başlatmak istiyoruz bize yardımcı olabilirsenin çok seviniriz.
Merhaba Yasemin hanım. Kesinlikle ihmal var. Veteriner hekim olan profesör beyefendi ve asistanlar hakkında suç duyurusunda bulunulabilir. İstediğiniz yere şikayet edin pişkinliğini gösteriyorlar, çünkü savcılık şikayetleri "suç kastı olmadığı için" çoğu zaman takipsizlik kararı ile sonuçlanıyor ve bir şey olmuyor. Veterinerler odasına da şikayet yapılabilir. Veterinerler odası da "hakkında verilmiş bir mahkeme kararı var mı " diye soruyor, bazen savunma dahi almıyor. Türkiye'de hayvan hakları konusunda kırk fırın ekmek yenmesi lazım daha. Burada sonuç alınabilecek en önemli şey bir tazminat davası olabilir. Dava açılabilir açılmasına ancak o kliniğe yaptığınız ödemelerin belgeleri elinizde mi? Damar yolunu çıkarmadan hayvanı size teslim ettiklerinin fotoğraf ya da videosu mevcut mu? Delillerimiz neler? Ayrıca davada hayvanın bir veterinerlik fakültesine sevki ile muayenesi de gerekecek, oradan düzenlenecek rapor ile sakat kalma riski değerlendirilecek. Riski yoktur, vb gibi aleyhe teşhisler yazılırsa, mahkeme manevi tazminat hususunda olumsuz karar verebilir. Bu arada tabi siz bir yandan da şu anki veterinerinizden mümkün olabildiğince tanı ve teşhisler içeren belgeleri almaya bakın. Şu anki veterineriniz gerektiğinde hayvanın damar yolu açık , yarası iltihaplanmış bir şekilde kendisine getirildiği konusunda tanıklık yapar mı, açıkça sorun. Yaparım der ise, dava olasılığını değerlendirmek mantıklıdır. Biliniz ki dava en az 1,5 sene sürer. Daha detaylı görüşmek isterseniz [email protected]'ye mail atın lütfen. Sevgiler.
Merhabalar, bugün veteriner hekimimiz muhabbet kuşumuzun ölümüne sebebiyet verdi, iştasızlık şikayeti gidildi. düzenli olarak muayenesini yaptığı bir hayvandı zaten, karakteri, hassasiyetleri hekim tarafından biliniyordu, hatta diğer kuşlara göre daha zayıf yapısı olduğunu söyleyerek bir yıl önce uçağa biniş izni vermemişti kendisi. Bugün 3 gündür iştahsız olan kuşu veteriner hekime tekrar götürdük, midesi yıkanmalı dedi. Sözlü onay verdik, hayvan bu işlem sırasında çok hırpalandı... Röntgen çekip, kursağının temizlenmediğini söyleyip, ikinci mide yıkama işlemi için izin almadan kulun midesini tekrar yıkadığı esnada kuşun kursağına çok fazla baskı uygulandığından, kuş nefessiz kaldı ve boğularak öldü. Olayın baştan sona videosu mevcut. Hekim hakkında yapabileceğimiz bir şey mevcut mu? Lü yardımcı olur musunuz, bize bir yol gösterin.. Hayvanların değer görmediği bir ülkede bir kuşun hiç bir önemi yok biliyoruz ama ailemizin göz bebeğini kaybettik
Merhaba Aybüke hanım, kaybınız için çok üzgünüm. Yazılı onam vermemiş olmanız, ve elinizde işleme dair video bulunuyor olması lehinize bir durum. Videonun tam olarak neyi gösterdiği, ayrıca kuşun baskıdan dolayı nefessiz kalıp boğularak vefat ettiğinin sizin tahmininiz mi olduğu önem taşıyor. Kuşunuzun cansız bedeni elinizdeyse yani size geri teslim edildiyse, bulunduğunuz şehirde bir veterinerlik fakültesi (veterinerlik üniversite hastanesi) varsa otopsi yapılmasını talep edin. Genelde inisiyatif almamak adına kabul edilmiyor bu talepler, ümitli olmayın. Bir baka veteriner hekim ya da özel hayvan hastanesinden de talep edebilirsiniz ancak onların kabul etmesi daha zor. Elinizde bir otopsi ya da en azından kuşun ölümünün akciğerine sıvı kaçması ya da baskıdan kaynaklı olup olmadığına dair bir tanı / bulgu belirten rapor bulunursa çok iyi olur. Detayları ve yanıtlarınızı [email protected] mail adresimizden buradan yazıştığımızı hatırlatarak iletebilirsiniz.
Merhaba, küçük ırk köpeğimi bir ay önce hep gittiğim veteriner kliniğinde tıraş ettirdim. Ancak tıraş esnasında penisine yakın bir noktasında kesik oluşmuş ancak ilk başta köpeğimde herhangi bir farklılık hissetmediğim için bu kesimin oluştuğunu anlayamadım. 10 gün sonra köpeğimin eğitmeni köpeği gezdirirken penis bölgesinde bir yara fark etmiş ve hemen bana haber verdi, birlikte veteriner kliniğine gittik. Veteriner tıraş olurken kesilmiş olabilir ama önemli bir şey değil bir merhem sürelim geçer dedi. Bir iki gün sonra köpeğim daha da huysuzlandığı için bu sefer başka bir kliniğe götürdüm. Oradaki veterinerler köpeğimin penis çevresinde ciddi bir enfeksiyon oluştuğunu zamanında müdahale edilmemesi nedeniyle köpeğimin kısırlaştırılması gerektiğini bildirdiler. Hemen ameliyat gerçekleştirildi ve bu zor süreçlerin ardından köpeğim bazı psikolojik yan etkileri olsa da sağlığına kavuştu. Tıraş işlemini gerçekleştiren ve bir krem süreriz geçer önemli bir şey yok diyen veterinere karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilmem mümkün müdür?
Merhaba Ece hanım, üzücü bir olay, geçmiş olsun. Tıraşı ve yaralamayı gerçekleştiren veteriner kliniğinden aldığınız ödeme belgesi, fiş fatura ya da eft dekontu vb varsa, tıraş masrafları, merhem masrafı gibi kalemlerin maddi tazminat olarak istenebilmesi mümkün. Burada manevi tazminat istenebilip istenemeyeceği ise şüpheli, sebebi yukarıda birçok yorumda da izah etmeye çalıştığım gibi, MALESEF mahkemeler manevi zarar konusunda insan bedenine gelen zararlar konusunda hatta insanların ölmesi konusunda bile ÇOK AMA ÇOK DÜŞÜK manevi tazminatlar belirliyorlar. Örneğin 5-10 bin TL anca hükmediliyor gibi. Davayı açma masrafınız ve buna ek olarak avukatınızın alacağı avukatlık ücreti de olacak, elinize çok ama çok az bir miktar geçecek yani. Keşke tazminatlar dişe dokunur hükmedilse, o zaman gönül rahatlığıyla davanızı açın denilebilirdi. Kesinlikle manevi tazminat talebi reddedilir demiyorum, kabul ediledebilir ancak düşük bir miktar olur bu. (Köpeğiniz vefat etmiş ya da hayat konforunu çok olumsuz etkileyen örneğin felç gibi bir sakatlık yaşamış olsa idi, miktar daha yüksek çıkabilirdi.) Ancak karşı taraf kalıcı bir zararın oluşmadığına, köpeğinizin yaşamını devam ettirdiğine, kısırlaşrıtmanın kalıcı zarar kapsamında olmadığına, psikolojik etkilerin ispatlanabilir olmadığına dikkat çekerek kendi savunmasını yapabilir. Hayvanlar tazminat davalarında halen mal kabul edildiği için, hayvanınıza gelen zararın sizde bir kişilik hakkı zedelenmesi yani manevi tazminat sebebi oluşturmadığına kanaat getirilebilir. Değerlendirin. Yine de ne olursa olsun başvurmak isteğinde olur iseniz, hukuki sürecin detayları ve avukatlık ile ilgili [email protected] 'ye mail göndererek bilgi alabilirsiniz.
Merhaba, 3.5 yaşındaki erkek kedim üretra ameliyatından çıktı ve sonda takılı olacağı için 24 saat kontrol edilmesi gerekiyordu. Ben de özel bir klinige yatırdım. Ancak sabah gittiğimde bana kedinin kendi kendine boyunluğunu çıkarıp sonra da sondasini çıkardığı söylendi. Ve şuan sonda çıkmasından kaynaklı 2. ameliyata alınmak zorunda kaldı. 24 saat bakılıyor ve kontrol ediliyor diye bıraktığım yere ben ücret veriyorum. Ancak görülüyor ki bakilmamis. İhmalden kaynaklı dava açabilir miyim ? Yüksek ihtimalle görevli şahıs yatmış uyumuş. Kamera ile de kayıt altına alınıyor o klinik. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
Serhat bey dava açarsınız açmasına ancak böyle bir durumda manevi zarar gerçekleştiği mahkemelerce kabul edilmeyebiliyor, öncelikle bunu bilin. Asıl önemli olan durumun manevi üzüntü ile oluşan zarar olduğunu biliyorum, ancak adalet sistemimiz bu konuda henüz emekleme aşamasında, hayvana gelen zararın hayvan sahibine MANEVİ ZARAR verebileceği konusunda mahkeme kararı emsalleri yok. Hayvan vefat etmişse ancak o zaman, o da çok çok düşük bir miktara hükmeden çok nadir mahkemeler oldu bu ülkede ne yazık ki... Benim bu yazıyı kaleme almamın en büyük sebeplerinden biri de bu aslında. Maddi zarar talebiniz mümkün, ikinci ameliyatın parasıdır o da. Ancak orada da veteriner hayvanın kendi fiiliyle durumun gerçekleştiğini, gerekli tüm özenin gösterildiğini, bunun saniyelik bir hareketten kaynaklanması sebebiyle odada bir görevli o an bulunuyor olsaydı dahi sondanın çıkmasına mani olamayabileceğini, özen yükümlülüğünün ihlali sayılamayacağını iddia ederse haklı bulunabilir. Kusurlu bir durum oılarak kabul edilmeme olasılığı, tecrübelerime göre çok yüksek. Adalet bazen böyle. Ortada bir kusur var ise de, mesleki olarak hayvan sağlığı ile ilgilenen kiilerin kasti hareket edemeyeceği kabul edilebiliyor. Dava açıp , dava tüm bu sebeplerle reddedilip yahut kısmen kabul edilip, bir de kliniğe / veteriner hekime borçlu çıkabilirsiniz. (Masraflar, avukatlık ücreti vb ödeyerek.) İkinci ameliyatın masrafı çok yüksekse, maddi tazminat davasını denemek bir ihtimaldir. Ancak ameliyat bedeli de düşük bir bedel idiyse, değip değmeyeceği konusunda siz karar verin.
Merhaba yaklaşık 2.5 ay önce canımdan çok sevdiğim kedim Paşa’yı idrar yapamaması ve kan gelmesi şikayetiyle gece internetten buldum Konya Meram Atlas Veteriner kliniğine götürdüm sonra akut tedavi yaptı ve idrar yolu enfeksiyonu olduğunundan dolayı sürekli olarak 2 hafta getirmemizi ve ilaç tedavisi yapacağını söyledi 2400tl ücret aldı.4 gün götürdüm 2 gün aksadı ondan sonra götürmeye devam ettim daha sonra 2 gün götüremediğim için ilaç tedavisinin 2 hafta daha devam edeceğini söyledi 1 hafta sonra yine ilaç yaptıktan sonra eve gelince bacağının karnı kadar şiştiğini farkedip tekrar hemen veterinere götürdüm ödem olabilir deyip hiç bir şey çekmeden geri yolladılar. Ertesi gün şişliği indi fakat hala geçmemişti. Tedavi sürecinde idrarının akması içinde bir şey takmışlardı. Yaklaşık böyle 1 ay geçti. Ardından istanbula gitmem gerektiği için 1 haftalık gözetimde de olması için aynı kliniğe bıraktık. Geldiğimde söyledikleri Paşa koydukları kafesten çıkmak için tele poposunu sürterek yara açması oldu ve anestezi vererek orayı diktikleriydi. Bu esnada idrar yolu enfeksiyonununda iyileşmediği ve üstüne böbreklerinde taş oluştuğunu söylediler. Tedaviye devam edicez dediler ve 2 gün sonra tedaviyi gerçekleştiremedik ve Paşa nın acilen ameliyat olması gerektiği için üniversiteye götürmemizi söylediler. Götürdük doktorlar yanlış tedavi uygulandığını ve ameliyattan çıkmasının güç olduğunu söylediler ve bekleyişimizin ardından düşük bi ihtimalle de olsa ameliyatın iyi geçtiğini ve uyandığını söylediler. Yoğun bakımda kaldı ve haftasonu hekimlerin olmayacağı için başka bi veterinerde bakımının devam etmesini söylediler öyle yaptık başka bi veteriner kliniğine götürdük orada ertesi gün karaciğerinin iflas etmesi sonucu Paşa nın hayatını kaybettiğini söylediler. Canım hiç bu kadar yanmamıştı. 2 gündür ağlamaktan başka bir şey yapamadım. Bununla ilgili en azından hukuksal olarak yapabileceğim bir şey var mıdır acaba ?
Merhaba Muhammed Esad bey, öncelikle sabırlar diliyorum. Üstteki yorumları da biraz incelediyseniz, bu tip davalarda iş otopsi yaptırıldı ise onun sonucuna ( bunu yaptırabilmek başlı başına sorundur), tedavinin aynı yerde mi farklı yerlerde mi sonuçlandırıldığına ve yargılama esnasında alınacak bilirkişi raporlarına bakıyor. Sizin durumunuzda; öncelikle elinizde bir otopsi raporu yok. Üniversite hastanesinde önceki klinikte yanlış tedavi yapıldığı sözlü söylenmiş size, buna dair yazılı bir teşhis de yok. Kimin böyle dediği dahi mahkemede ispat edilebilir değil. Son olarak, hukuk karşısında bir hayvana verilen zararın tazminat sorumluluğunda , kliniklerin sorumlulukların kendilerinde olmadığını çünkü kendi müdahalelerinden sonra başka kurumlar klinikler ve hekimlerce müdahalelerde bulunulduğunun öne sürülmesi mümkün. Tedavi süreci başından sonuna bir klinikte sonuçlandırılmış olsa idi, onların eylemine katılan başka fiiller olmayacaktı ancak şu an gayet tabi bizim hatalı müdahalemiz yok, şişme veya ödem yoktu gibi inkar yollarına rahat rahat gidebilirler, vefat bizden sonra götürülen hekimlerin hatasından kaynaklanmış olabilir demek suretiyle sorumluluk reddi yapabilirler. İspat edilebilirlik çok düşük. Davanın kaybedilmesi durumunda, karşı tarafa yüklü miktarda vekalet ücretleri ödemek zorunda kalabilirsiniz.
Merhabalar, kedimin burnunda şişlik nedeniyle evime yakın bir veterinere gittim kırık olduğunu söyledi inandım şişlik gecmeyince başka bı veterinere gittim onlarda nedeni araştırmak için tomografi çekip, sürüntü örneği olarak hem patalojiye hem de stelojiye gönderdiler. Tomografi sonucunda tümör olabilir diyip serum vermeye başladılar birgün kan içinde geldi eve yavrum. Damar yoluna bile sahip cikamadikalri için ameliyat için de yeterli olmadıklarını bana hissettirince başka bı veterinere gittim. Zaten kedim artık yemek yememeye su içmemeye başladi. Son götürdügum veterinerde Kedim daha önce orada akciğer enfeksiyon tedavisi olmuştu evime uzak olmasına rağmen tekrar orayı tercih ettim. Gittigimde tomografi ye bakıp bir de mr çekilmesini istedi. çektirdikleri her goruntelemeden kendileri de fazlaca pay aliyolar heralde. Kedimin canı kimsenin umurunda değil demekki.Direkt olarak tümör olduğunu o bölgede kötü huylu tümörlerin olduğunu ameliyat olmasını söyledi. Benim elimde steloji sonucu da vardı onu da gösterdim bakteri maya olduğunu gösteren sonuç. Yine de mr çekilmesini o ihtimal de olabilir dedi ama çoğunlukla tümör üzerinde durdu. Aynı gün mr çekildi benim yavrum sürekli anestezi alıp strese girdi. Bagirmaktan sesi inceldi. Mr sonucunda tümör olduğunu gözüne yayıldığını alınması gerektiğini burnundaki kemikleri de alicagini söyledi. Öyle bir korku pompalıyordu ki tümör diyince şoka girdim. Dediklerini bı kaç kez tekrarlattim anlamdım çünkü. Gözünü de alırsam direkt beynine sıçrar dedi sonra nöbetler geçirir dedi burnunu almak zorundayım dedi.yeterki kızım kurtulsun diye ameliyatı kabul ettim. Ertesi gün gittim bana durumu o kadar kötü anlattı gözünü de alacağını söyledi bende daha önce alırsam beyne sıçrar hemen demiştiniz dedim. ameliyat durumuna göre gibi birşeyler soyledi. Öyle çaresiz kaldım ki acı çekmesindense uyutulmasini bile düşündüm. Ben burnunun alinmasini kabul edemedim. Sonuçta kediler koklamadan yemek yiyemiyolar yaşayamaz diye düşündüm Sonrasında eşim de ameliyatin daha uygun oldugunu söyledi. O an dusunemiyosunuz çünkü korku içinde kaldığınız için diğer iyi olasılıkları . Öyle bir manipüle ediliyosunuz ki sonradan anlıyorsunuz. Neyse Bir gün sonra ameliyat oldu. Burnunu almış ben çok üzüldüğüm icin burun delikleri kalmış sadece. Yavrumun çektiği acıyı benim çektiğim acıyı size tarif edemem. Kamu da çalışıyorum iş yerim şahittir. Dün görmeye gittim burundan alınan parçanın pataloji sonucu çıkmış ayın 30 unda dün söyledi bize ve kanser hücresi yok. Ama bana diyor ki gözünü alabilirim diğer gözünü de alabilirim hala beni korkutuyo. Hala kanserden şüpheleniyor. Ben bu sevinçle nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim eve geldim. Sonucu kendi çapımda araştırdım. Kanserle ilgili hiç bişey yok. Tekrar beynimden vuruldum benim yavrum şimdi nefes alamiyo burnu yok boşuna bu ameliyatı oldu parçayı burnuna zarar vermeden alıp patalojiye göndermesi gerekmez miydi. Kalan parçalar belkide antibiyotik ile tedavi edilecekti. bana estetik ameliyat olup burnunu tekrar açabiliriz dedi. Elimde mr sonucu pataloji sonucu. Hesabına gönderdiğim paralar. Kredi kartı ödemesi de mevcut. Kedim hala orada. Nereye emanet edecegimi bilmiyorum artık. Suçu varsa bana nolur yol gosterin. Pataloji sonucuna göre kronik granülomatoz iltihap yazıyor.
Güliz hanım, karşı tarafın hukuken kusurlu sayılabilecek bir durumu olup olmadığını benim 'vardır/ yoktur' diye saptamam mümkün değil. Üstteki yorumları okuyun, çok benzer durumları göreceksiniz., ve açıklamaları, ihtimalleri.. Sizi anlıyorum, ama benim bu yazıyı yazmamdaki temel sebep, bu konuda atılacak hukuki adımların çok iyi ve çeşitli olduğunu değil tam tersi kısıtlı ve genellikle olumsuz sonuçlu olduğunu göstermek. Sizi korkuttuğunu nasıl ispat edeceksiniz mesela? Elbette sözlü konuşmalar inkar edilecektir. Hukukumuzda manevi tazminat = üzüntü /korku karşılığı olarak kabul edilmiyor, manevi tazminat = kişilik haklarına verilen zarar olarak kabul ediliyor. Evcil hayvana zarar gelmesi hayvan sahibinin kişilik haklarına, onuruna vb zarar getirmiyor olarak gerekçelendirme yapıldığından, manevi tazminat talebinizin reddedilme ihtimali bulunmakta. Bunun tek istisnası, davanızda atanacak bilirkişi veterinerlerin patoloji , bikyokimya vb laboratuvar sonuçlarını yorumlayarak ve kediyi muayene ederek "evet bu tıbben hatalı bir işlemdir" ya da "gereksiz bir müdahale" gibi bir kanaate varırsa, ancak o zaman cüzi bir manevi tazminata hükmedilebilir. Maddi tazminat ise, hesabına gönderdiğiniz para, kredi kartı ödemeleri gibi belgelendirilebilen harcamalarınızdır. Kedinizin hala orada olması dolayısıyla, an itibariyle bir dava açmanız durumunda kedinizin iyiliğini onların vicdanına emanet etmek olur. Kendim araştırdığımda kanserle ilgisini bulamadım diyorsunuz ancak bu sizin araştırmanız, mahkemenin atayacağı bilirkişi veteriner hekimler bu durumda kanser riski / şüphesi olasıdır diyedebilir. Her türlü davada bir avukat olarak hep şunu gördüm, evdeki hesap bazen çarşıya uymayabiliyor. İlk olarak kedinizi oradan alıp daha güvendiğiniz bir yerde tedavisine devam etmesini sağlayın, üzerinden biraz süreç geçsin ve hukuki olarak bir yola girip girmeme fikrini biraz daha olgunlaştırın. Kesinkes reddedilecek bir dava değil. Ancak redde sebep olabilecek bazı ihtimaller bu şekilde mevcut.
Merhaba, özel kliniğe hayvana test yaptırmak için gittim. Test yapıldı negatif çıktı(sonradan okudum ve öğrendim, testi yapan kişi test kitini kullanmayı da bilmiyormuş, 5-10 dakika içinde sonuç veren testi 2 dakika bitirdi) daha sonra hayvan daha rahatsızlandı ve melek oldu. Araştırdığımda satılan testin Tarim ve orman bakanlığı sitesindeki ithalatına izin verilen teşhis kitleri listesinde olmadığını gördüm, bakanlığa sordum, onlarda öyle bir markanın olmadığını söyledi ve benden daha çok detay/görsel istediler. Bu liste herkese açık ve yazanlardan anladığım kadarıyla hekimler bu listeleri takip etmekle yükümlü? Eğer bakanlık bu test kiti izinsizdir der ise, bu durum hekim tarafından satın alma ve satış yapıldığı için kaçakçılığa mı girer? Eğer kaçakçılık varsa bunun için tarım bakanlığı ve ticaret bakanlığı mı dava açacak ve ben bu davalara katılımcı olabilir miyim? Ya da ben direk kendim şikayetçi mi olacağım? Teşekkürler.
Merhaba Buğra Bey, veteriner hekimler izin verilen ilaç , test kiti vb listelerini takip etmekle elbette yükümlüdür. Bakanlık bu test kiti izinsizdir der ise, bu durum TCK anlamında "kaçakçılık" suçu oluşturur mu, tam emin değilim, bunun sebebi, kiti tedarik edenin hekim olup olmadığı, ona birinin mi getirip verdiği, göre vs değişir. Şartları varsa kaçakçılık oluşabilir,ancak ilk bakışta zor. Veteriner hekimlikle ilgili birtakım kanuni düzenlemelerde ve Hayvanları Koruma kanununda da bazı cezai yaptırımlar ve suç fiilleri söz konusu, onlar kapsamında da değerlendirilebilir. Suç olmayan ancak para cezası gerektiren bazı kabahatler var yine özel kanunlarında düzenlenen , o kapsama da girebilir. Sonuçta yasalara uygun bir durum olmadığı ortada olur. Normal şartlar altında bakanlığın inceleme başlatması ve incelemesinin sonucunda gerekli görürse savcılığa suç duyurusunda bulunması gerekir. Ancak ülkemizde faal şekilde bu incelemeler sürdürülüyor ve sonuçlandırılıyor mu, süresi ve hızı, bu konular pek şeffaf olmayabiliyor. Siz de hukuki dayanaklarınızı öne sürerek bir savcılık şikayetinde bulunabilirsiniz, bakanlıklar şikayetçi olsun ya da olmasın ona bağlı değildir. Bakanlıkların şikayetçi olmasını ve ona katılmayı beklerseniz, ay bazında değil sene bazında süreler geçebilir.
Sol gözünü sürekli kapatıp kaşıdığı için veterinere götürdüğüm kedimden kan degerlerine bakmamız lazım diyip sonra enfeksiyon var pnömoni teşhisi koydular (röntgene bakmadan) ve agır bi antibiyotik vurdular kedimin herşeyi yerinde ve gayet saglıklıyken eve geldik ve hızlı hızlı solumaya başladı inlemeye başladı kalp ritmi çok hızlanınca farklı bi klinipe gidip alerji iğnesi yaptırdık her ihtimale karşı. Gözünün bu şekilde olmasının sebebi de katarakt oldugu için hassasiyet oluştugunu söyledi başka bi hekim.Röntgen görüntüsüne bakmadan akciger teşhisi koyup üstüne 3 farklı hekime daha sorup kan degerleri normal denmesine ragmen antibiyotik tedavisi uygulayıp üstne 10 günlük bi tedavi verdiler şurup . Kaç hekime sorduysam tek kan tahliliyle bu teşhis konulamayacagını söyledi o ignelerden sonra kedim yerinden kalkamıyor ve akciger rahatsızlığı olan pnömoni yi röntgene bakmadan tedaviye geçtiler ne yapmam gerek haklarım neler
Merhaba Müzeyyen hanım, çok üzüldüm geçmiş olsun. Öncelikle yukarıdaki yorumları inceleyebilme fırsatınız olduysa, kedinizin bu müdahaleleri gördüğü kliniklerden elinizde sonuç, dekont vb varsa, tazminat davası açabilirsiniz. Tazminat olarak yine yukarıda birçok yorumda belirttiğimiz gibi, yaptığınız ödemeler maddi zararınız. Onları geri istemek ve manevi tazminat da istemek mümkün. Ancak mahkeme, ödemelerin karşılığında verilen hizmetin hatalı olduğu kanaatine varmazsa o ödemeleri geri alamazsınız, manevi tazminat bakımından da ya çok düşük bir miktara karar veriliyor ya da verilmiyor malesef. Manevi tazminat = üzüntü karşılığı olarak görülse idi hukukumuzda, o zaman iyi tazminatlar alınırdı. Manevi tazminat = kişilik haklarına verilen zarar olarak yorumlandığından, hayvana zarar gelmesi ile hayvan sahibinin kişilik haklarına, onuruna vb zarar gelmeyecektir gerekçelendirmesi yapıldığından, manevi tazminat alınmaması muhtemeldir. Size mutlaka alırız diyen avukat meslektaşım da çıkar. Ama gerçeği bilmenizi daha doğru buluyorum Benim bu yazıyı yazmamdaki temel sebep, bu konuda atılacak hukuki adımların çok iyi olduğunu değil tam tersi çok sıkıntılı olduğunu göstermek. Tazminat davası minimum 2-3 yıllık bir süreçtir ve tazm davası maliyetlidir. Sonucu kesin olumlu olur denilemez, diyen yalan söyler. Yine de bu davaları açabilmek, mümkün olan hukuki imkanlardır. Kullanmak istemek de hakkınızdır. Açmak yönünde kararınızı verirseniz beraber çalışmamız da mümkündür.
Merhabalar öncelikle kedim tarçını yabanci cisim yuttuğu ve cikardiktan sonra kusma şikayetiyle kliniğe gotürdüm klinikte kusma kesici ve serumla tedavisi ve röntgen çekildi fakat röntgende hicbir sorun yok kan sonucu temiz denildi bizimle ayni gun klinikte genclik hastasi olan kedi ve köpek hasta vardi veteriner hekim once gençlik hastasi kediyle ilgilenip sonra benim kedimin tedavisine başladi. 5gün boyunca serum tedavisi surdü fakat renkli röntgen cekmesi gerekirken bizi 5gun boyunca boş yere oyaladı 5günun sonunda renkli röntgeninin olmadiğini ve oyuzden cekmediğini söyledo Ve burda tedavisine yanit vermediği için tarçıni başka bir kliniğe gotürduğumde kediniz gençlik hastaliği kapmiş denildi benim kedimi ihmal sonucu şu an ölüme terk etti maddi manevi ne gerekliyse dava acmak istiyorum sizce nasil bir yol izlerim benim kan değerleri bile tertemiz cikmişken kedime hastaliği bulaştirdi eldiven steril örtü hiçbisey gormedim
Merhaba, köpeğimi nefes darlığı(yaz aylarında genellikle olan ve 15 dk gibi bir sürede geçen ) şikayetiyle özel bir hayvan hastanesine götürdüm. Fakat köpeğime hayvanlar üzerinde henüz ruhsatı olmayan ve ameliyat öncesinde kullanılan bir sakinleştirici yapıldı. Yapılan sakinleştirici sonrası köpeğimin bilinci kayboldu beni tanımama bacaklarının tutmaması gibi. 19 saat kadar yoğun bakımda kaldı ve bu süre boyunca hastaneden hiç ayrılmadım. Yoğun bakım sürecinde 7/24 yanında bir personelin olacağını söylediler fakat saatlerce yalnız bırakıldığı zamanlar oldu. 19 saatin sonunda kalp durması nedeniyle köpeğimin öldüğünü söylediler. Yapılan tüm tahliller kalbinde bir sorun olmadığını gösteriyor. Danıştığım diğer veteriner hekimlerde sakinleştirici ilacın yapılmaması gerektiğini belirtti. Hastaneyi bakanlığa şikayet ettim ve bakanlık dosyamı veteriner hekimler odasına yönlendirdi. Veteriner hekimler odası şikayetçi olduğum tarafın savunma yazacağını ve bilirkişi atayıp olayı inceleyeceğini söyledi. 2 ay sonrasında dosya ile ilgili bir gelişme olmayınca dosya ile ilgilenen veteriner hekimle görüşme gerçekleştirdim ve beni şikayetçi olduğum tarafla görüştürdü. Görüşme sırasında köpeğimin ölüm sebebi hakkında kusmadan kaynaklı boğulmuş olabilir kalbinde bir sorun olabilir şeklinde konuştular. 7 ay geçmesine rağmen hâlâ elime bir cevap oluşmayınca cimere yazdım. Onun üzerindende 2 ay geçti ve cevap yok. Aradığımda telefonlarımı açmıyorlar. Nasıl bir yol izleyebilirim?
Tuğçe hanım, türkiyede aylar bazında sonuç bekliyorsunuz. Bu mümkün değil. Kurumlar birkaç ayda bir işlemi incelemiyor genellikle. Siz yapılması gerekenlerin çoğunu yapmışsınız. Yapmadığınız karşı tarafa dava açmak kalmış ancak dava açsanız, en az 1,5 sene geçmeden sonuçlanmayacağına emin olabilirsiniz.
Merhabalar...Beş aylik iki adet british short,bir adet scotish cinsi erkek kedilerimi kısırlaştırma operasyonu için özel bir veteriner kliniğine goturdum.. veteriner,bu operasyon icin herseyi usulen yapacagini,kaliteli anestezi kullandigini,hijyene dikkat ettigini,diger yerleri kotuleyerek belirtti..dogal olarak guvendim...biraktiktan yaklasik birbucuk saat sonra operasyonun tamamlandigina dair bir mesaj atti..onbes yirmi dk sonra da kedilere anektod verdigini kedilerin uyanmasi gerektigini fakat kedilerin uyanmadigini bildiren bir msj gonderdi ve sonrasında arayarak klinige cagirdi..klinige gittigimde kedilerin üçü de ölmüş,masaya yan yana yatirilmisti.. gördüğüm tablo beni şoka soktu..inanamadim...biri bile uyanamamisti!!üç tane elime doğmuş gözüm gibi bakip buyuttugum,benim ve cocuklarimin gozbebekleri,sapasaglam guzelim kediciklerimizi kısırlaştırma ugruna kaybettik... Ucunun de uyanamamasi kasti yada buyuk bir usulsüzlük veya ihmalden kaynakli oldugunu gosteriyor..bize kedileri alip avcilara otopsiye goturebilecegimizi soylediler .fakat ayni anda saglikla ilgili bir durumdan eve acilen donmemiz gerekti..ve kedilerimizi alip goturemedik..Size sormak istedigim, bizim icin maddi manevi degeri olan canlarimizin basina gelen bu durum icin veterinere nasil bir yaptırım uygulayabiliriz,bedelini nasil odemesi gerekir ..diger canlara da zarar vermemesi icin ne yapabiliriz...ama kesinlikle bir bedel odemeli..cunku cocuklarim ve benim canimizi cok fazla yakti!!!
Nil hanım, zor bir durum gerçekten. Önceki yorumları da biraz inceleme imkanınız olduysa, bildiğiniz gibi kritik nokta "otopsi" Muhakkak geçerli bir sebebiniz vardı ki yaptıramadınız ancak mahkeme de, atanacak bilirkişi de, tüh yaptıramamışlar ama neyse yaptırmışlar gibi kabul edelim , doktorun kusurunu kesin olarak tespit edelim demezler. Bu, elinizin en zayıf olduğu nokta, otopsinin yokluğu. Ancak tabii ki bir değil üç kedinin de aynı anda vefat etmesi, kesinlikle akla ihmal ya da bir bilgi yanlışlığını (cerrahi teknik, ilaç cinsi ya da dozu, vb) getiriyor. Dava açılamaz değil, açılabilir. Ancak yine de, sadece kedilerin vefatı haricinde , tanıklık yapacak kişiler gibi diğer delil durumu da önemlidir. Dava harç ve masrafları ile avukatlık ücretleri hakkında [email protected]'ye mail yoluyla ulaşabilirsiniz.
İyi akşamlar kedim mişa hamileydi iki gündür yemek yemedi ve kalmadan yattı veterinere götürdüm ultrason yaptı bebekler ölmüş yarın iki de gelin sezeryanla Alalım dedi ancak hemen hemen bir saat sonra kedim öldü acil müdahale gerekiyormu demiştim hayır gerek yok dedi şimdi bu durumda veteriner hekim hatası ve yargı yolu açılmıyor
Merhabalar. Veteriner hekimin kedinizi sizin ona başvurmanızdan bir gün sonra getirmenizi söylediğine dair sizin kanıtlarınız varsa, aranızdaki yazışma veya tanık gibi, tazminat talepli dava açılabilir. Aksi takdirde ispatta zorlanırsınız.
Merhaba Bugün 6 yaşındaki muhabbet kuşumun arka kısmındaki küçük şişlik sebebiyle veterinere götürüldüğünü, sonrasında ise kağıt imzalatılmadan ve izin alınmadan yapılan müdahale sebebiyle kuşumun veteriner elinde acı çekerek öldüğünü öğrendim. Konuyla ilgili detayları gün geçtikçe daha da alacağım ve kuşumun o güne kadar koşup zıplayan , konuşan gülen , iştahı gayet yerinde olan ve hareketli bir kuş olması sebebiyle hatanın veterinerden kaynaklandığını düşünüyorum. Kuşumu geri getirecek bir yol olmadığı ve acı çekerek ölmüş olmasını kendime yediremediğim için dava açma kanısındayım. Konu hakkındaki görüş, bilgi ve tavsiyelerinize açığım. Davayı nasıl , nerde ve ne kadar bir ücretle yürüteceğim konusunda yeterli bilgiye sahip değilim. İyi günler dilerim
Merhaba Fatih bey, demek istediğinizi çok iyi anlıyorum. Ancak yukarıdaki benzer yorumları okumanızı tavsiye ediyorum. Elinizde veteriner hatasına dair yazılı bir belge olmadığı, otopsi de yapılmadığı için böyle bir davanın lehinize sonuçlanması zordur. Ülkemizde hayvanlara verilen zararlar konusunda açılan tazminat davalarından elde BELGE şeklinde delil ve tespitler yok ise, fayda elde edilemeyebilmektedir.
Merhaba. 10.03.2023 tarihinde kedimi bi veteriner kliniğinde kısırlaştırdım. Kedimi saat 13.00 da bırakıp 14.00 da aldım. Bütün işlem sadece 1 saatte yapılmıştı. Kedim çıktığında her yeri çok soğuktu ama bunun normal olduğunu söyledi. Kedim bütün gün halsizdi. 11.03.2023 cumartesi günü kedim çok fazla fenalaştı. Yerinde duramıyor bayılıyordu. Veterineri aradım. Bunun taktığı yakalığa tepkiden dolayı olduğunu ve biraz beklemem gerektiğini söyledi. Kedim daha da kötüleşince tekrar söyledim. Kendisine getirmemi söyledi. Getirebilecek bi araç olmadığını ve kedimin o kliniğe yetişemeyecek kadar kötü olduğunu söyledim. Başka bir kliğine götürdüm iç kanamadan şüphelendiler. Daha sonra 7/24 bi kliğine sevk edildi. Kan alındı. Kan değerleri ve bağışıklığı düşük çıktı ve karaciğeri zarar görmüştü. Zaten ameliyattan önce de kan değerlerine bakılmamış. Bi tedavi sürecine başladık. Ama kedim daha fazla dayanamadı. 14.03.2023 tarihinde kedimi kaybettim. Otopsi için izin verdim. En son gittiğim veteriner kısırlaştırma operasyonun baştan sona yanlış yapıldığını söyledi. Şu durumda her şey onun aleyhine dedi. Birde ücret tarifesinin çok altında yapıyorlardı bu da bir suçmuş. Elimde otopsi fotoğrafları ve veterinerlerin yazdıkları bilgiler var. Anlıcağınız maddi manevi çok yoruldum. Küçücük bedeniyle gitti gözüm gibi baktığım kedim. Nasıl bi süreç işleyebilirim.
Merhaba Açelya hanım, başınız sağolsun. Elinizde otopsiye dair yazılı bilgi olduğunu belirtmişsiniz , forum yorumu altında yazışmak zor olacak. Burada kısaca şunu diyebiliriz; eğer elinizde başka veterinerlerden edinmiş olduğunuz YAZILI bilgiler olmasaydı davanızdan sonuç alamazdınız. Ancak şu anda bir dava açmanız durumunda sonuç alabilme imkan ve ihtimaliniz olabilir. [email protected]'ye mail isminizi ve burada daha önce yazımızın altına yorum yazmış olduğunuzu belirterek mail yazarsanız oradan daha detaylı görüşebiliriz.
merhaba Aylin hanım, 18.03.2023 bu gün köpeğimi traş olması için veterinere götürdüm ve anestezi uygulaması yapıldı ve traş ettiler fakat köpeğimin ayağındaki toplar damarı kesmişler ve çok kan akıyor bandaj yapmış göndermiş 2 saat sonra çıkarabilirsiniz dedi veteriner hanım çıkartık ama hala çok kan akıyor durmadan tekrar götürdüm ayağını sardı bununla ilgili nasıl bir yol izleyebilirim cevap verirseniz sevinirim
Merhaba Ufuk bey, geçmiş olsun. Ne yazık ki hukukumuzda manevi tazminat = üzüntü /korku karşılığı olarak kabul edilmiyor, manevi tazminat = kişilik haklarına verilen zarar olarak kabul ediliyor. Evcil hayvana zarar gelmesi hayvan sahibinin kişilik haklarına, onuruna vb zarar getirmiyor olarak gerekçelendirme yapıldığından, böyle bir durum için hekime karşı bir manevi tazminat davası açmanız halinde talebinizin reddedilme ihtimali yüksektir. Maddi tazminat olarak tıraş ücreti talep edilebilir. Ancak burada köpeğinizin ayağındaki kesiğin hekim tarafından mı gerçekleştirildiğinin ispatı zor olacaktır, kesiğin bir kaza sonucu evde olup olmadığını ispatlamanız , ya da benzeri... zordur. Tıraş ücreti için dava masraflarının değmeyeceği kanaatindeyim. Bu durumda hukuken uygulanabilecek NE YAZIK Kİ etkili bir yaptırım bulunmamakta.
Merhaba Aylin hanım, Kedime 15 gün boyunca yanlış tedavi uygulandı. 15 gün sonrasında gece kedim atak geçirdi, nefes alamıyordu, gece muayene gitmek durumunda kaldık (7/24 açık bir veteriner kliniği). Gece gittiğimizde normalde süreç ile ilgilenen veteriner hekim orada değildi, orada olanlar ise hiç ilgilenmedi, hayvana hiç bir müdahelede bulunmayıp bizi geri eve yolladılar. Gece bizi yolladıklarında kedim hayatından olabilirdi, çok şükür sağlığı yerinde şu an. Sabahında kedimle ilgilenen veteriner hekime ulaşabildim. İki konuda size danışmak isterim: birincisi veteriner hekimimin benim hastamın bakımı sırasında ihlal ettiği bir yükümlülüğü var mı? Benim ona bütün gece ulaşamamış olmam, kliniğin bana veteriner hekimin numarasını vermemesi gibi. Giriş yaparken imzaladığım sözleşmede veteriner hekimin kişisel bilgilerini istemenin yasak olduğu ya da gece olduğu zaman hastanın sorunlarının sorumluluğunda olmadığına dair maddeler yoktu, ben de bunları istemenin hakkım olduğunu varsayıyorum. İkinci olarak ise uygulanan tedavinin kasıtlı olarak kedimi hasta tutmak düşüncesiyle gerçekleştirildiğinden şüpheliyim. Çünkü verdikleri tedavi süresince sürekli gidip gelip hayvanı oksijen küvezine sokmak gerekiyordu, her gün benden bu işlem için her gün para alınıyordu, hayvanı öldürmüyorlardı da süründürüyorlardı. Belli ki tedavi işe yaramıyordu, ama aynı tedaviyi uygulamak konusunda oldukça ısrarcıydılar. Sonuçta uyguladıkları tedavi yanlış çıktı, kedim başka bir hekimin uyguladığı başka bir tedaviyle iyileşiyor. Herkes hata yapabilir, fakat süre öyle uzun ve tedavinin ve tedavinin işe yaramadığı o kadar göz önünde ki; insan bir art niyet olduğundan şüpheleniyor. Bu durumlar göz önünde bulundurularak bir şikayette bulunmam ya da kendilerine dava açmam mümkün mü? Fiş, fatura, sözleşmenin fotokopisi, epikriz hepsi mevcut. Şimdiden teşekkür ederim.
Merhaba Başak hanım, öncelikle kedinize geçmiş olsun. İlk sorduğunuz husus bakımından ispat sıkıntısı yaşanabileceğini düşünüyorum. Klinikteki diğer personelin hekimin telefonunu size verdiğini iddia etmesi durumunda, vermediklerini nasıl ispat edeceksiniz? Söyledik biz numarayı , siz aramaya gerek duymamışsınız, bizim vermediğimizi iddia ediyorsunuz deseler mesela... Numaranın size verilmediğini ispat etmeniz çok güç. Geceleri hastalarla ilgilenmek , yani mesai saatlerinde takip, veteriner hekimlerin "zorunlu" olduğu bir durum değil yasal olarak. Yani bir veteriner hekim 7/24 açık ya da telefonla ulaşılabilir olmak zorunda değildir. Bunu zorunlu tutan b ir yasa yoktur. İkinci husus ; şüphenizde haklı olabilirsiniz. Ne yazık ki bunu birçok kişiden duydum, kasıtlı olarak işe yaramamasına rağmen bir tedavide ısrar etmek , her gelişte ücret almaya devam etmek... Ancak ; veteriner hekimlere karşı açılacak tazminat davalarında ZARARın somut olarak ortaya koyulmasını zorunlu kılıyor. Yukarıdaki yorumlar ve açıklamaları okuduysanız da biraz fikir edinmişsinizdir. Dava açarsınız açmasına ancak böyle bir durumda manevi zarar gerçekleştiği mahkemelerce kabul edilmeyebiliyor. Asıl önemli olan durumun manevi üzüntü ile oluşan zarar olduğunu biliyorum, ancak adalet sistemimiz bu konuda henüz emekleme aşamasında, hayvana gelen zararın hayvan sahibine MANEVİ ZARAR verebileceği konusunda mahkeme kararı emsalleri yok. Hayvan sakat kalmış ya da vefat etmişse ancak o zaman, o da çok çok düşük bir miktara hükmeden çok nadir mahkemeler oldu bu ülkede ne yazık ki... Sizin kediniz ise iyileşiyor, anladığım kadarıyla kalıcı bir sakatlığı oluşmamış. Mahkeme buna bakıyor. "tedavisi geciktirildi" , mevcut hukuk sistemimizde yeterli değil. Benim bu yazıyı kaleme almamın en büyük sebeplerinden biri de bu aslında. Maddi zarar talebiniz mümkün, tedavilerin parasıdır o da. Ancak orada da veteriner kendi yaptığı tedavilerin gerekli olduğunu, tıbbi bilgisinin ve görüşünün bu yönde olduğunu belirtir ise, gerekli tüm özenin gösterildiğini haklı bulunabilir. Kusurlu bir durum olarak kabul edilmeme olasılığı, tecrübelerime göre çok yüksek. Bir teknik bilgi ile mesleğini gerçekleştiren kişilerden (hekimler gibi) sen bunu bu şekilde yapmamalıydın ın hesabı sorulamayabiliyor, mahkemelerin belirleyeceği bilirkişiler "bu müdahale yanlıştır" diye açıkça rapor vermeyebiliyor, hekim onu gerekli gördüyse vardır bir bilimsel sebebi mahiyetinde raporlar gelebiliyor. Ortada bir kusur var olduğu saptansa bile, mesleki olarak hayvan sağlığı ile ilgilenen kişilerin kasti hareket edemeyeceği kabul edilebiliyor. Dava açıp , dava tüm bu sebeplerle reddedilip yahut kısmen kabul edilip, bir de kliniğe / veteriner hekime borçlu çıkabilirsiniz. (Masraflar, avukatlık ücreti vb ödeyerek.) Bunları düşünerek sadece maddi tazminat (tedavi paraları) yönünden dava açıp açmayacağınıza siz karar verin. Mevcut hukuk sistemindeki tecrübelerime dayanarak, burada manevi tazminat çıkmayacağı düşüncesindeyim. Veteriner hekimi şikayet etseniz de bir sonuç almayacağınız düşüncesindeyim.
Merhaba, Yaklaşık 10 gün önce 4 yaşında kısır dişi kedimi yüksek ateş sebebi ile özel bir veteriner kliniğine götürdüm. Kedimin hikayesini anlattım , kan tahlili ve röntgen alıp genel 5 günlük antibiyotik tedavisine baslayacaklarını söylediler. Kabul ettim. 2nci gün kliniğe antibiyotik iğne için gittiğimizde kedimin derisi üzerinde şişlik vardı , bunu patlatcağız diyip sivilce sıkar gibi anestezi vs olmadan eliyle patlattı. Sıkıp patlattıgı bölgenin yaklaşık 2 ay önce ameliyat oldugu bölge oldugunu defalarca söylememe ragmen dikiş atılan ve iyileşen yara olmayan bölgeyi hiç bir aneztezi vs olmadan patlarak yara haline getirdi. Arkasından traş makinası ile kedimin tüylerini tıraşlarken , makinayı yara bölgesine soktu.Kedim acıdan masadan atlayıp odanın içerisinde kaçtı. Neyse 2nci gün pansuman yapıp yarayı sarıp kediyi bana teslim ettiler 3 gün boyunca pansuman yapalım dediler.Yani her geldiğimde hem pansuman hem antibiyotik iğne olmaya pansuman başına , antibiyotik ücreti hariç 200 tl vermeye devam edecektim. Yeterki kedim iyi olsun diye kabul ettim. 3 gün boyunca pansuman ve antibiyotik tedavisi ile devam ettik. 5 gün son antibitiyoik tedavisinde artık yarayı sarmayalım diyip aynı klinikte çalışan farklı bir hekim muayene etti ve kedime zımba işlemi yaptı pansumanı siz evde yapın diyerek klinikte bulunan solüsyonlardan birini sattı, 3 gün sonra kontrole gelin diyerek beni uğurladı. 3 gün sonra kontrole gittiğimde ise tekrar kedimi ilk muayne eden hekim geldi kedimin zımbalarını çıkarıp yarayı tekrar sıktı kapanmış olan yara tekrar açıldı ve eski halinden çok daha büyük hale geldi.. Kedimin yara bölgesini acımadan sıkmaya devam etti. Neden bu şekilde sıkıyorsunuz canı acımaz mı dediğimde ise canı acımaz dedi. Fakat öyle olmadı kedim eve geldikten sonra sağından soluna dönemez hale geldi yattıgı yerden kalkamıyor hiç bir şey yemiyor iştahı tamamen kapanmıştı. Beni ugurlarken de klinikte bulunan bazı toz solüsyon yara temizleme malzemelerini kullanmam üzere 7 günlük antibiyotik hapı satıp eczanaeden de gazlı bez ve batikon ile yarayı temizleyip fito krem ve fucidin merhemi karıştırıp yaraya sürmemi 2 gün sonra tekrar gelmemi söyledi. Eve geldiğimde kedimin yarasının çok derin oldugunu ve tekrar kapanamaycagınjı düşündüüm ve mevcutta ikamet ettiğim şehirdeki veteriner hekimimi arayıp süreçte başıma gelenleri anlattım. Bana güvenilir ve deneyimli bir hekim önermesini ona gideceğimi söyledim.Çünkü kedim her gün bir önceki günden daha kötü hale geliyordu. Veterineri değiştirip gittiğimde kedimin iç dokusuna kadar yırtılma oldugunu , operasyon geçirmesi gerektiğini söylediler ve kedimi operasyona aldılar. Şükür şimdilik iyi . Fakat beni 10 gün boyunca oyalayıp her işlem ,için ücretlendirme yapan kedime tanıyı yanlış koyan yada koyamayan , kedimin periton dokusuna kadar belkide yırtılmasına sebeb olan ilk veteriner kliniği hakkında dava açmak istiyorum. Çünkü veteriner kliniği sahibi hekimi hiç görmedim , her gittiğimde farklı veterinerler baktı biri yaraya zımba atarken diğeri tutup yarayı sıktı ve büyüyüttü. Gen. ve stajyer gibi duruyorlar düzenli gittiğim bir yer olmadığı için tanımıyorum gerçekten hekimler mi yeni mezun mu satjyerler mi bilmiyorum Bildiğim tek şey klinik sahibinin bizi muayene etmediği.tecrübesizliklerinden kaynaklı yada ticari kaygılarından dolayı bilemiyorum kedim gerçekten çok acı çekti. Hareketli , koşan oynayan kedim gitti , iştahsız zayıf bir hayvana dönüştü. Kedime olan sevgimden dolayı maddi manevi sömürüldüğümü , ve kedime bu kadar acı yaşattıkları için haklarında manevi tazminat davası açmak istiyorum kazanma ihtimallim nedir? Veterinerler odasının konuyu ciddiye almalarını sağlamam için davayı kazanmam gerekiyor sanırım ne yapabilirim? Yardımcı olursanız sevirim.
Merhaba Ezgi hanım. Keşke tabii ki tazminat alabilirsiniz diye çok olumlu konuşabilseydim. Benim bu yazıyı yazmamdaki temel sebep, bu konuda atılacak hukuki adımların çok iyi olduğunu değil tam tersi çok sıkıntılı olduğunu göstermek. Tazminat davası minimum 2-3 yıllık bir süreçtir ve maliyetlidir. Sonucu kesin olumlu olur denilemez, diyen yalan söyler. Öncelikle , hatalı müdahaleleleri yapan / zaman kaybına yol açan klinikteki kişiler , aranızda geçen ve bana aktardığınız sözlü tüm konuşmaları inkar edilecektir. Örneğin size verdikleri ilaçların fişleri varsa onu inkar edemezler ancak yarayı sıktığını, zımbalama yöntemi uyguladığını, vb inkar edeceklerdir. Ayrıca o gün kimin müdahale ettiği konusunda, klinik sahibi kendisi etmemiş olmasına rağmen ben ettim diyebilir, ya da bambaşka alakasız bir kişi müdahale etmiş gibi gösterilebilir. Gerçekten yanlış müdahaleyi yapanlar klinkte sigortalı çalışmıyor olabilirler. Bunlar hep açılan davalarda yaşanan sorunlardan bir demet, resmi daha geniş açıdan görebilmeniz için. Bunları ispatlamanız biraz zordur. Hukukumuzda manevi tazminat = üzüntü /korku karşılığı olarak kabul edilmiyor, ne yazık ki Amerika ya da Avrupa gibi değil. Manevi tazminat = kişilik haklarına verilen zarar olarak kabul ediliyor. Evcil hayvana zarar gelmesi hayvan sahibinin kişilik haklarına, onuruna zarar getirmiyor olarak gerekçelendirme yapıldığından, manevi tazminat talebinizin reddedilme ihtimali bulunmaktadır. Bunun tek istisnası, davanızda atanacak bilirkişi veterinerlerin eğer elinizde VARSA patoloji , bikyokimya vb laboratuvar sonuçlarını , size satılmış olan ilaçların fişlerini, reçeteleri yorumlayarak ve kediyi muayene ederek "evet bu tıbben hatalı bir işlemdir" ya da "gereksiz bir müdahale" gibi bir kanaate varırsa, ancak o zaman cüzi bir manevi tazminata hükmedilebilir. Maddi tazminat ise, veteriner kliniğinin hesabına gönderdiğiniz para, kredi kartı ödemeleri , ilaç ödemeleri gibi belgelendirilebilen harcamalarınızdır. Yine de bu davaları açabilmek, mümkün olan hukuki imkanlardır. Kullanmak istemek de hakkınızdır. Açmak yönünde kararınızı verirseniz beraber çalışmamız da mümkündür. Avukatlık ücretleri bakımından bilgi almak için [email protected] 'ye mail yazabilirsiniz.
08.06.2023 tarihinde, kedim rahatsızlandı ve kedimi Manavgat'ta bir veteriner kliniğine götürdüm. Veteriner, kedime röntgen çekmeden, biyokimya sonucuna bakmadan teşhis koydu ve kanında pıhtı olabileceğini söyledi. Ancak kan sulandırıcı ve ağrı kesici iğne vurup yoğun bakıma alması gerekirken kedime damar yolu ile histavet ve oxopar verdi. Ağrı kesici vurmadı. Kedim acılar içinde vefat etti. Yaptığım araştırmalar sonucunda yaptığı tedavinin doğru olmadığını, özellikle histavet isimli ilacın oxopar ile birlikte damar yolu ile verilmemesi gerektiğini öğrendim. Ancak bu hekim histavet adlı ilacın prospektüsünde de damar yolu tercih edilmemesi gerektiği, acil durumlarda tercih edilse bile başka ilaçlarla karıştırılmaması gerektiği uyarısına rağmen birini deri altı birini damar yolundan olacak şekilde 2 defa uygulayarak hem doz aşımı yapmış hem birçok ilaç ile karıştırmış oldu. Kedimin sağlığı ve hayatı kritik bir durumdayken hayatını riske atması sonucu hayatını kaybetmesine neden oldu. Resmen nasılsa ölecek "mantığı" ile kızımın üstünde herşeyi denemiş psikopat herif... Başka yerler ağrı kesici vururken o vurmadı sorduğumuzda ağrı kesicinin ne faydası olacak diye bize çıkıştı. Bu görüşmenin ses kaydı var. Veterinerin bana WhatsApp üzerinden gönderdiği ilaç listesi ve yaptığı uygulamalardan bahsettiği yazışma ile histavet isimli ilacın prospektüsünde olması gereken uygulamayı ek dosya olarak kullandım ve kliniği ve veterineri cimer'e şikayet ettim. En son benim sorularımı cevapsız bıraktığı için kendisini annem aradı ve kaba söylemlerine maruz kaldık hatta bu görüşmeyi de ses kaydına aldık. Yaptığım ödemenin makbuzu var. Konu ile ilgili ne yapabilirim?
Merhaba Sema hanım. Veteriner hekimin bahsettiğiniz ilaçları , bahsettiğiniz dozda ve şekilde uyguladığına dair elinizde delil olarak neler var? İlaç adları ve dozlarının ispatı bakımından ödeme fişiniz/faturanız var diyelim. Uygulanma yöntemini nasıl ispat edeceksiniz, mesela damardan ve deri altından yakın zamanda ard arda verildiğini? Hukukta herşey ispattır. Sizin beyanınız esas kabul edilmez. Hayvan hekimleri ya da insan hekimleri , uyguladıkları tıbbi yöntem sebebi ile yargılanamazlar, eğer ki ortada uygulanması imkansız ya da bariz olarak sağlık kabullerinin dışında bir uygulama varsa ancak o zaman tazminat ve cezai sorumlulukları olur. Dolayısıyla örneğin bir hayvan ya da insan hekimi "benim muayenem sonucu bu vakada ağrı kesici uygulamayı tıbbi bilgim ile doğru bulmuyorum." dediği zaman, bilirkişi kesinkes "burada ağrı kesici uygulanmaması bilimin kabullerine terstir" gibi bir rapor düzenlemedikçe (örneğin bilirkişi ağrı kesici uygulanması hekimin muayene ile edindiği tıbbi bulgularla vereceği karara bağlıdır der ise, bu kesinkes hatalı bir uygulama olduğunu değil tam tersi veterinerin takdirinde olduğunu gösterir) sizin "diğer yerler ağrı kesici vururken" demenizin hiçbir önemi olmayacaktır mahkeme gözünde. Bilirkişiler de veteriner hekimlerdir. Taraf tutmazlar. Ancak meslektaşlarının tercihlerine de makul bir açıklaması vardır görüşü ile yaklaşırlar. Dediklerim hoşunuza gitmemiş olabilir. Ne yazık ki ben bir elçiyim Sema hanım, uygulamayı bizzat gören ve bilen bir elçi. Yavrunuza gerçekten hatalı müdahaleler yapılmış olabilir, ama size umut tacirliği yapmak yerine şunu izah etmeye gayret ediyorum: bazen mahkemelerin de, bilirkişilerin de görüşü bizim araştırmalarımız sonucu vardığımız sonuç ile aynı yönde olmayabiliyor. Bunun üstüne ispat zorlukları da yüklendiğinde (hekiminiz gayet de "ben hem derialtı hem damardan uygulama yapmadım, sadece derialtı uyguladım" diyebilir örneğin, inkar edebilir yani. Aksini kanıtlamak davacı olarak sizin yükümlülüğünüz, bunu nasıl kanıtlayacağınızı bilerek davaya girişilmelidir) Böyle bir davada ses kaydı delil olarak değerlendirilmez. Yazışmalar delil olarak değerlendirilebilir, ancak yazışmalarda açıkça uygulama şekline ve doza (derialtı , damardan, x mg gibi) dair açıklama var ise sizin lehinize olur. Sadece şu ilacı kullandım gibi bir ifade ise bu ispata yeterli değildir. CİMER şikayetinizden hiçbir sonuç alamazsınız. Mahkeme yargılamasında bile sonuç alınması yıllarca sürecek bir sürece (bilirkişi incelemeleri vb) tabi olan bu tip bir konuda cimerlik bir olay yoktur. CİMER, kamu kurumlarının (özel veteriner kliniklerinin değil) hukuk dışı uygulamalarını inceleyen bir birimdir. Annenize karşı yapılan kaba söylemler, hekime karşı açılacak tazminat davasında dediğim gibi kullanılamaz. Kişilerin özel konuşmalarının bilgileri dışında kayda alınması, mahkeme dosyasına sunulmak amacıyla dahi olsa suçtur. Hekim hakkınızda özel hayatın gizliliğini ihlal suçu başta olmak üzere suç duyurusunda bulunabilir , haklı iken haksız konuma düşebilirsiniz, aman dikkat. Eğer kaba söylemler HAKARET suçu oluşturuyorsa ( küfür vb) o zaman ancak sizin işinize yarayabilecektir, o da tazminat davasında kullanmak için değil, veteriner hekim hakkında hakaret sucu sebebiyle suç duyurusunda bulunmak yönünden. Yukarıdaki yorumları okuduğunuzu umut ediyorum. Benzer çok yorum olduğu üzere; tazminat davası minimum 2-3 yıllık bir süreçtir. Hukukumuzda manevi tazminat = üzüntü /korku karşılığı olarak kabul edilmiyor, ne yazık ki Amerika ya da Avrupa gibi değil. Manevi tazminat = kişilik haklarına verilen zarar olarak kabul ediliyor. Evcil hayvana zarar gelmesi hayvan sahibinin kişilik haklarına, onuruna zarar getirmiyor olarak gerekçelendirme yapıldığından, manevi tazminat talebinizin reddedilme ihtimali bulunmaktadır. Bunun tek istisnası, davanızda atanacak bilirkişi veterinerlerin eğer elinizde VARSA patoloji , bikyokimya vb laboratuvar sonuçlarını , size satılmış olan ilaçların fişlerini, reçeteleri yorumlayarak "evet bu tıbben hatalı bir işlemdir", " şunun şöyle uygulanması yanlıştır/ doz fazladır" ya da "gereksiz bir müdahale" gibi bir kanaate varırsa, ancak o zaman cüzi bir manevi tazminata hükmedilebilir. Tabii ki dediğim gibi dozu ve uygulamayı sizin ispat EDEBİLMİŞ OLMANIZ şartıyla. Maddi tazminat ise, veteriner kliniğinin hesabına gönderdiğiniz para, kredi kartı ödemeleri , ilaç ödemeleri gibi belgelendirilebilen harcamalarınızdır. Her şeye rağmen bu davaları açabilmek, mümkün olan hukuki imkanlardır. Kullanmak istemek de hakkınızdır. Açmak yönünde kararınızı verirseniz elbette beraber çalışmamız da mümkündür. Avukatlık ücretleri bakımından bilgi almak için [email protected] 'ye mail yazabilirsiniz.
Merhaba Aylin hanım. Kliniğin yetersiz olması örneğin benim kızımı kedimi götürdüğüm yer geçici olarak kullandıklarını söyledikleri, petshop ve ilaçların satıldığı, aynı zamanda mutfak olan bir yerdi sedye masa vs koymuşlar. Ama İnan Veteriner Kliniği olarak geçiyor. Benim kedimi de yoğun bakıma almaları gerekiyormuş mesela ama olmadığı için orda yapabilecekleri tedaviyi uygulamaya çalıştılar. Kandaki pıhtı sebebiyle başka yere taşınırsa yani hareket ederse yolda bile kaybedebileceğimizi söylediler. Mecburen orada kaldım ve zaten 10 saat içinde çocuğum can verdi... Bir veteriner kliniğinde olması gereken ekipmanlar olsaydı örneğin yoğun bakım ünitesi, belki kedim durumu iyiye gidecekti en azından olması gereken bir protokol izlenecekti. İlaç dozları ve uygulama yöntemi ispatlamak zor ancak kendi mesajında da şu ifade var: "Öyle agresif bir tedavi uygulamak zorundaydım" Yani bir hastalığın tedavi protokolü vardır muhakkak. Ya da bir klinikte olması gereken imkânlar sonuçta orası veteriner kliniği yazdığı için gittik. Tabela göremedim ancak Google üzerinden adresi var ve veteriner kliniği olarak geçiyor. Biz de en yakın yer orayı gösterdiği için gitmiştik. Tüm bunlardan yola çıkarak dava açılmasa dahi(delil konusunda sıkıntı yaşayacağım içinde) kliniğin yetersiz durumda olması konusunda savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir mi? Böyle bir durumda suç kısmına ne yazılır? Lütfen sorumu yanıtsız bırakmayın, çaresiz bir durumdayım
Sema hanım, yukarıda süreci özetlememle yardımcı olduğumu düşünüyorum, tazminat davası bir yana suç duyurusu da yapılabilir elbette. Ancak suç duyurusu dilekçesinde şu maddeye dayanılmalı şöyle yazılmalı diyebilmem mümkün değil. Bildiğiniz gibi hukuki danışmanlık ücrete tabidir. Bu avukatların emek ve bilgisini kullandığı haldir, mesleğidir. Dilerseniz [email protected] ye mail yazmanız durumunda dilekçe için ücretli yardımcı olabilirim.
Merhabalar benim kedim hastalandı bulunduğum semtte veterinere götürdüm büyük bir yer çalışan personel çok.Tahlilleri yapıldı durumu agırdı kovit ve gençlik hastalığı çıktı ateşi çok yüksekti doktoru serum tedavisi verdi serumuna katılacak bayagı çok ilaç yazdı tedaviye başladık ikinci serumu aldığı gün ben bayagı bekledim serum bitmedi nerdeyse 2,5 saat falan serumu takan kişililer kontrol etmedi sanırım en son serum aldıgı odaya gidip kapıyı açtım birde ne göreyim kedimi çantasına fırtalıp attı oradaki bayan şok oldum kedi hemen kapıyı kapattılar önüme gerildiler kedi içeride bayağı bağırıyordu bende orada çok kızdım tepki gösterdim hatta takılan serumun tam verilip verilemediğinden çok emin değilim çünkü kediye çok kızmışlar belliki fırlatıp çantaya atarken gördüm odada kamera var ben bu kamera görüntülerini almak istiyorum inanın ciddide para ödedim sinirlerim alt üst oldu doktorun bana ölümcül riskli bir hastalığa yakalınmış bir hayvanın bu şekilde muamele görmesi inanılır gibi değil bu gibi davranışlarda bulunan insanların veteriner kliniğinde çalışması hiç doğru değil lütfen izleyeceğim yolda bana yardımcı olurmusunuz
Merhaba Nurhan hanım, o ilin veterinerler odasına şikayette bulunmanızı , dilekçede durumu bu şekilde açıklamanızı öneririm. Benzer şikayetler sayıca çok olur ise bir inceleme / denetleme başlatabilirler. Sadece bu olay üzerinden bir inceleme yapıp yapmayacakları veterinerler odasının yetkililerinin / komisyonunun vicdanına kalmıştır. Kamera görüntülerini klinik sunmayabilir, yalan yere silindi diyebilir, ya da gerçekten istendiği tarihe kadar silinebilir. Bunlar aklınızda bulunsun. Burada adli mercilerce dava konusu edilebilecek bir durum yok gibi.
Merhabalar Ben 1 haftalıkken bulduğum, ellerimle beslediğim, bakmaya kıyamadığım iki gözü de görmeyen engelli kedimi bir gözü sürekli ödem ve iltihap topluyor diye ameliyatla aldırmak için götürdüm veterinere. Koşup oynayan hiçbir sıkıntısı olmayan kedimi kendi ellerimle güvenip teslim ettim. Gözü alındı. Sonrasında yemek yememeye başladı. 4 gün hiç yemek yemeyince bize verdiler eve götürün belki orda yer diye biz de aldık getirdik evde de yemedi. 2 gün sonra ateşi de çıkınca apar topar geri götürdük. Hemogram, biyokimya ne gerekirse yapın yeterki kurtarın dedik. Enfeksiyonu 50.000 çıktı 16bin olması gerekirken, antibiyotiğe başladılar. 1 hafta geçti düşmesi gereken enfeksiyon 70.000’e çıkmıştı! Başka bi antibiyotiğe geçtiler 1 hafta da öyle geçti. Kliniğe ilk verdiğimiz zaman dahil tam 20 gün boyunca hayvan yemek yemedi, verdikleri antibiyotikler hiçbir işe yaramadı. Önce fip değil dediler sonra pankreatit dediler antibiyotik üstüne antibiyotik verdiler. İlk hafta serum taktılar sonra kanı sulandı diyip onu da kestiler. Ne bir röntgen çekildi ne pcr testi yapıldı. 20 günün sonunda kedimin vücut ısısı düşmeye ve nefes bile alamamaya başladı küveze alıp oksijene bağladılar. Ağlamaktan içim dışıma çıktı. Elimizden geleni yapıyoruz dediler. Başka yapılacak bir şey yok mu dedik. Yok beklicez dediler. Kan alıp tekrar bakın dedik. ‘Kan sonucu benim tedavimi değiştirmicek’ cevabını aldık. 3 haftanın sonunda zahmet edip kan almaya çalıştılar ama kanı koyulaştığı ve pıhtılaştığı için alamadık dediler. 2 gün boyunca kanını alamadılar. Bu süreçte suyunu kendi içen hayvan artık onu da içmemeye başladı. Kedim nefes alamaz bir halde küvezde öylece yattı. Son gittiğimde kedim küvezde sadece yanına sıcak su torbası konmuş bir halde serum desteği bile olmadan zorla nefes almaya çalışıyordu. Tepki gösterince ‘Bütün antibiyotikleri denedik artık beklemekten başka yapacak bişeyimiz kalmadı’ cevabını aldık. Artık dayanamadım kendi isteğimle çıkardım kedimi ordan. Biz artık nefes bile alamayan kedimizi yolda öldü mü diye kontrol ede ede ağlaya ağlaya trafikte son hızda başka veterinere götürdük. Yeni gittiğimiz veteriner diğer veterinerin kanı pıhtılaştı diyerek 2 gün boyunca alamadığı kanı 15 dakikada aldı ve test yaptı. Hemen serum bağladı ve damar yolu açtı. Acil olarak diğer veterinerin 20 gündür çekmediği röntgeni çekti ve gördük ki meğer kedimin göğüs bölgesi komple sıvı ile dolmuş hayvanımın bir ciğeri sönmüş. Anestezi verip sıvı almamız gerek göğsünden dediler ama kedim öyle bi hale gelmişti ki artık anestezi verirsek masada kalır diye tanı koymak için bayıltmadan sıvı almak zorunda kaldık göğsünden. Çünkü hayati riski olduğu için kaybedecek 1 günümüz bile kalmamıştı. Sonuç Fip. Büyük ihtimalle son evre fip! Bitmiş bir ciğer ve ölümü bekleyen kedim. Veterinerin 20 gündür koyamadığı tanıyı yeni veteriner 1 saatte %90 koydu. Pcr testine göndereceğiz ama koyu sarı sıvı geldiği için büyük ihtimalle fip dedi. Hayvanımı resmen ihmal eden ben alıp başka veterinere götürmesem ‘elimizden gelen her şeyi yaptık’ diyerek öylece bekleyen 3 haftada fip tanısı koyamayan bir veteriner bu. Onun yüzünden kedim son evre fip oldu maalesef dün fip ilacını bile kullanamadan ciğerlerindeki sıvıdan kaynaklı solunum krizine girip vefat etti. Psikolojik olarak çok kötü bir durumdayım otopsi raporu yok ancak diğer veterinere götürdüğümüz andaki röntgen görüntüleri mevcut ve kendisi epikriz raporu da hazırlayacak bizim için. Dava açsam bir sonuç alır mıyım? Bunun yanına kalmamasını istiyorum.
Merhaba Merve hanım. Bir epikriz raporu edinebildi iseniz, tazminat davası açılması mümkündür.
Merhabalar, Ben yaşlı bir teyzeden 8 aylık king charles cinsi küçük ırk sevimli bir çocuk sahiplendim. Bu köpek çipli ve kimliklidir benim adıma kayıtlıdır. Charli bahçede oynarken kedilerin peşine takılıp site dışına çıkıyor ve daha sonra kayboluyor yada başka bir yerlere gidiyor. Sonra bunu hayvan hakları derneğine üye birisi buluyor ve veteriner hekime götürüyor. Veterine hekim beni aramadan, benden izin almadan köpeğimi kısırlaştırıyor. (Köpeği bulan kişinin talimatı ile) Köpeğimi teslim almaya gittiğimde bana durumu anlatıyorlar ve yasal bir zorunluluk olduğu için kısırlaştırma yaptık fakat 2000 TL amaliyat ücreti var şeklinde bir cevap alıyorum. Sonra araştırdığım kadarı ile yasalar sadece tehlikeli ırk bazı köpeklerin kısırlaştırılmasına zorunluluk getirdiğini öğreniyorum. Bu veteriner hekim ve veteriner hekime kısırlaştırma talimatı veren şahsa dava açma hakkım var mıdır?
Merhaba Murat bey, tazminat davası açabileceğiniz kanaatindeyim. Çünkü hayvanın çipli olması sebebi ile size ulaşabilirlerdi. Bir meslektaşımla yüz yüze görüşün ve anlaşın, peşinden gidin derim...
Merhabalar Aylin Hanım. Kedimin kanlı idrar yapmasıyla birlikte evimize yakın bulunan bir veterinere gittiğimizde yapılan röntgende idrar kesesinde 3 tane büyük taş olduğu ve acil ameliyata alınması gerektiği söylenildi ama öncelikle antibiyotiğe başlanıldı bu süreçte de mahalle arasında acil gittiğimiz bir veteriner olduğu için güvenemedik ve başka bir veterinere araştırarak oraya geçiş yaptık. Gittiğimiz veteriner ameliyat öncesinde kalp durumuna, kan değerlerine bakıldı ve kanında bulunan enfeksiyondan dolayı antibiyotiğe biraz daha devam edilmesini söyledi ve 8 ekimde ameliyat edildi. Ameliyat iyi geçti kedimizden 3 taştan çok daha fazlasının çıktığını ve tamamen temizlediklerini söylediler fakat çok yağlı bir kedi olduğunu (5 kg 200 gramdı) ve bundan dolayı zorlandıklarını söylediler. İlerleyen günlerde yaklaşık 4-5 gün sonra eve götürebileceğimizi söylediler. Eve gittiğimizde kedimizin karnından enfeksiyon aktığını farkettik ve geri götürdük götürdüğümüzde enfeksiyon kaptığını söylediler ve burada kalmalı dediler ve yeniden antibiyotik tedavisi yaptılar sonrasında evimize geri gittiğimizde kedimiz yemek yemeyi ve su içmeyi tamamen bıraktı kendimiz şırınga ile 2 saatte bir besledik, suyunu içirdik. Bu sürecin uzamasıyla kedimiz çok halsizleşti ve yemek yemeye hiç başlamadı sürekli bize stresten dediler. Geri gittiğimizde ise böbrek değerlerinin 2 katına çıktığını ve yediği narkozdan dahi olabileceğini söyleyip böbrek tedavisi için ilaç ve seruma başladılar. Kedimiz yaklaşık 2 haftadır oradaydı son tahlilleri temiz çıktı ve her şey düzelmişti kendisi yemeğini yiyordu yürüyordu canlıydı. Ta ki pazartesi gittiğimizde kedimizin çok panik olduğunu ve sürekli korku içinde olduğunu farkettik. Ardından yemek yemediğini farkettim (onlar farkında bile değildi) Her gün ama her gün mutlaka gidip 2-3 saat zaman geçirdiğimiz için en ufak olayı fark edebiliyorduk. Bize ısrarla çok pimpirik yaptığımızı hiçbir şey olmadığını söylediler. Ve yoğun ısrarımızla yeniden böbrek karaciğer ve kan değerlerine yeniden bakıldı ve temiz çıktı. Bunlar temiz çıkınca bizim yine pimpirikli olduğumuzu ve çok panik olduğumuzu söyleyip durdular. Salı günü yeniden şırınga ile besleme başlanıldı çünkü yemiyordu ve biz nefesinin ve nabzının yüksek olduğunu söyledik ısrarla kalbini dinlemesini söyledik ve nabzının yüksek olduğunu söyledi. Yine ve yine ısrarımızla ekg çekmek için doktor çağırmalarını söyledik ve bize pazartesine ancak geleceğini söylediler bize daha öncesinde de her şey temiz ama olursa ki kalp krizi geçirirse bi şey yapamayız o da bir ihtimal denildi. Perşembe sabahı gittiğimde kedime yeniden damar yolu açıldı ve serum bağlandı benim kucağıma vermediler damar yolu bozulur diye. Kedimin uyuduğunu görünce ben de eve gittim. 1 saat sonra arayıp kedimin kalp krizi geçirdiğini söylediler. Gittiğimde de maalesef ki kedimizi kaybetmiştik. Ardından bugün konuştuğumuzda da sizin ihmaliniz dediğimizde sesleri çıkmıyor ve her şeyi temizdi tahmin edemedik diyor. Bize ekg olmadığını söylemişlerdi şimdi de hayır eko yok demiştim diyor. Göz göre göre ufak bir ameliyatla başlayan durumun sonucunda bu hayattaki en değerli varlığımızı kedimizi kaybettik ve onların yanlarına kalmasını istemiyorum. Bu durumda yapabileceğim bir durum var mı lütfen bize yardımcı olur musunuz ne yapacağımızı hiç bilmiyoruz
Merhaba Ezgi hanım. Çok sayıda benzer durum için yazdığım değerlendirmeleri yukarıdaki yorumlarda incelemeniz faydalı olabilir. Dava açılması için elimizde otopsi raporu, epikriz, vb BELGE olması lazımdır. Mahkeme sizin bana aksettirdiğiniz süreci harfi harfine doğru kabul etmez, çünkü edemez. Sizin mağdur olduğunuza ben inanıyorum. Ancak iftira ile veteriner hekimlere dava açanlar da olabilmekte. Bu nedenle mahkemeler sırf beyana dayalı karar vermiyor. Yargılamalar somut delil ile yapılır. Sadece tanık beyanı yeterli olmayabilir. Dava ucuz bir süreç değildir, yıllar sürecektir de. Dolayısıyla yazılı deliliniz yok ise dava süreci olumlu sonuç vermeyecek bir külfet yaratabilir.