Abonelikler İle İlgili Sorunlar

Son zamanlarda aboneliklerle ilgili yaşanan sıkıntıların çoğaldığını gözlemliyorum. Bazı sorunların çözümü için yol yok gibi görünür, ancak vardır. Bazı şeylerin sorun yaratacağı akla bile gelmez, ancak yaratır. Sık rastlanan birkaç duruma değinmeyi gerekli görüyorum. Yargıtay"ın aboneliklerle ilgili çok çeşitli kararları var. Bazıları ilginç, bazıları mantıklı, bazıları kulağa garip geliyor. Genel kültür olarak dahi bilmenin faydalı olacağı kesindir.

Borç sebebiyle yeni abonelik açılmaması

En sık rastlanan durumlardan biri, dairede eski oturanın borcu olması sebebiyle yeni abonelik açtıramamaktır. Eski kiracının borcundan dolayı yeni abonelik açtıramamak, ya da ev sahibinin borcundan dolayı abonelik açtıramamak, müteahhitin inşaat aboneliğinden kalan borcu nedeniyle abonelik açtıramamak şeklinde örnekler uzar gider... Dağıtım şirketlerince tahsilata zorlama amacıyla yapılan bu uygulama, olmaması gereken bir durum. İlk önce abonelik şirketine dayanaklı bir yazılı dilekçe ile başvurulmalı, abonelik şirketi direnir ise mecburen dava açılmalıdır.Yargıtay"ın görüşü yerleşiktir, açılacak bu dava kazanilebilecek bir davadır. Bu tip bir davada dava değerinin tüketici hakem heyeti sınırında kaldığından bahsedilemez. Arabuluculuk dava şartı olacaktır. Ayrıca aboneliği başlatmayan memurlar hakkında suç duyurusunda bulunulabileceği de dağıtım şirketine verilecek dilekçede belirtilmelidir, yazılı cevap olumsuz olduğu takdirde suç duyurusunda da bulunulabilir.

Kullanılmayan hizmet için bedel yansıtılması yahut haksız yere kayıp – kaçak bedeli kesilmesi

Yine sık rastlanan bir durum. Çok az kullanmış olmanıza rağmen binlerce liralık fatura geldi. Ya da hiç kullanmadığınız taşınmazınızdan kullanım olduğuna dair fatura geldi. Bu durumlar için de izlenilmesi gereken yol aynı, ilk yazılı başvuru, çözülmez ise dava açmak. Arabuluculuk dava şartı olacaktır. Tüketici hakem heyeti bu tip bir davada düşünülmez, ispat vasıtaları yargılama gerektirecektir. Açılacak davada doğru talepler yapıldığında, hem dava süresince verilen hizmetin kesilmeden devam etmesi sağlanabilir hem de borcun olmadığı ispat edilebilir.

Taşınırken aboneliği kapattırmayı unutmak

Bir başka hal, taşınırken abonelikleri kapattırmayı unutmakla ilgili. Taşınırken aboneliğini kapattırmayan, taşınmasından sonraki kullanım bedelleri ile ilgili fiili kullanıcı ile birlikte sorumludur. (Örneğin Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/4694 E. 2017/13609 K. T: 9.10.2017, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/18144 E. 2017/3810 K. T: 23.3.2017 ,Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/10026 E. 2018/12858 K. T: 17.12.2018 gibi.) Bir yerden taşındıktan aylar sonra tarafınıza gelen bir icra takibi tebligatı ile sarsılmamak için, aboneliğinizi hemen kapattırın. Ancak böyle bir durumda söz konusu kiracılarsa, abonelik dairenin sahibinin üzerine olmadığ sürece, hizmet sunan şirket daire sahibine sadece mülkiyet hakkına sahip olması sebebiyle başvuramaz.

Müteahhitin iskan ruhsatı almaması sebebiyle hizmet alamamak

İskan ruhsatı yokken elektrik su doğalgaz bağlatmak... Müteahhit tarafından iskan ruhsatı alınmayan daireye abonelik bağlamamak konusunda şirketler ısrarcı olabiliyor. Mağduriyeti azaltmak için geçici abonelik tesis edilmesi istenebilir. Bunun için de ilk başta bonelik şirketine dayanaklı bir yazılı dilekçe ile başvurulmalı, abonelik şirketi direnir ise dava açılmalıdır.

Taahhüt süresi mi abonelik süresi mi

Kulağa garip gelen bir durum ise şu; yasaya göre taahhüt süresi ile abonelik süresi arasında fark vardır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre bir tüketiciden rızası ile taahhüt alınması ve taahhüdünü bozduğu zaman da cayma bedeli ödetilmesi mümkün. Bu bedel, kalan bakiye süre üzerinden hesap edilir, buraya dikkat. (Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği m.16) Örnekle açıklarsak, hizmet sağlayıcı şirketler 24 aylık bir taahhüdün 15. ayında abonelik sonlandırıldığında 15 ay üzerinden cayma bedeli hesaplayıp yansıtabiliyor, oysa kalan 9 ay üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Buna itiraz edilirse “pardon yanlış olmuş” deniliyor. Yani mantık, “ya tutarsa” şeklinde gelir elde etme mantığı... Garip olan ise şu; konu taahhüt süresi değil de abonelik süresi ise, burada Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.52/4 ve Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği m.22"ye göre bir yıldan uzun süreli belirli süreli sözleşmeleri cayma bedeli ödemeden feshedebiliyorsunuz. Örneğin aboneliğiniz 24 aylık abonelik ise (24 aylık taahhüt değil) , cayma bedeli ödemeden sözleşmenizi feshedebiliyorsunuz. Burada, abonelik sunan hizmet sağlayıcılar, elbette kelime oyunlarına dayanarak sözleşmeyi “abonelik süreniz 24 aydır” şeklinde yapmıyor, “24 aylık TAAHHÜT” diyor. Durumu kannun başka maddesine sokmuş oluyor... Bu konu ne yazık ki birbiri ile çelişkili birçok Yargıtay kararlarının olduğu bir konudur.

Yeni yıl geliyor. Umuyorum ki yeni başlatılacak ya da yenilenecek abonelik tarifelerine yüksek zamlar gelmez. Abonelikler bakımından daha sorunsuz bir yıl dileği ile...

*  İSİMSİZ YORUMLAR YANITLANMAZ.

*  Değerli yorumlarınız ve sorularınız onaydan geçtikten sonra yayınlanır ve yanıtlanır. Yorumun aşağıda görünmesi ve altına yanıtın girilmesi birkaç gün sürebilir, ara sıra kontrol ediniz.

*  ÜCRETSİZ SORU SORMA PLATFORMU DEĞİLDİR. Blog altındaki yorumlarımız genel fikir verme amaçlı olup, olaya özgü danışmanlık değildir. Sorularınızın yanıtlanması genel olarak hukuki bir imkanın olup olmadığı şeklinde olacaktır. Sorunuz yayınlanmadı ise yazı metninde açıkça yanıtı bulunması sebebiyle olabilir. Birkaç defa aynı yönde yanıtlanmış sorular ile tamamiyle aynı olan sorular sorulduğunda da yorumunuz yayınlanmaz. 

* Önemli not: Telefonla soru yanıtlama gibi bir hizmet vermemekteyiz. Whatsapp"tan ya da sosyal medya hesaplarından da danışmanlık vermemekteyiz. Danışmanlık ücreti, doğru yorum ve emeğin karşılığıdır. Yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz. İzmir dışında iseniz, ücretli online danışmanlık hakkında sadece bilgi almak için dahi [email protected] "ye mail gönderebilirsiniz.