Whatsapp mesajları delil olur mu?
İlişkilerimize sık sık whatsapp, telegram, facebook, instagram gibi sosyal medya uygulamaları üzerinden yön veriyoruz. Whatsapp mesajları delil olur mu? Bu sorunun cevabı , hangi mahkemeye, ne için ve nasıl elde edilmiş içeriklerin sunulması olarak ayrı ayrı incelenirse sağlıklı bir sonuca ulaşılabilir.
Yazışmalar hukuka uygun şekilde elde edilmiş olmalı
Whatsapp yazışmalarının delil olarak mahkemeye sunulabilmesi için, bu yazışmaların hukuka uygun şekilde elde edilmiş olması gerekir. Bu, delili sunmak isteyen kişinin yazışmanın tarafı olması ve yazışmanın bizzat kendisi tarafından kayıt altına alınması demektir. Bu nedenle örneğin bir kişinin telefonu karıştırılarak, şifresi bilinerek ya da kırılarak veya telefonuna casus bir yazılım yüklenmesi ile elde edilen mesajlaşmalar hukuka uygun şekilde elde edilmiş olmazlar. Bu özel hayatın gizliliğini ihlal ve/veya kişisel verilerin kaydedilmesi suçlarını oluşturabilir. Şikayetçi olunduğu takdirde cezaya hükmedilebilir.
Kendi yazışmanızı kendinizin kayıt altına almanız gerekmektedir. Sosyal medya yazışmalarının içerikleri sosyal medya şirketlerinden istenememekte, istense bile bu şirketlerin Türkiye temsilcilikleri bulunmadığından yurtdışından temin edilememektedir.
Bir boşanma davasında, aldatma, hakaret, şiddet gibi konuların ispatı bakımından eşler kendi aralarındaki yazışmaları mahkemeye sunabilirler. Yalnızca bunlar delil kabul edilerek karar verilmez ancak sunan tarafın elini güçlendirir.
Bir alacak ile ilgili (icra takibine konu bir borç, bir tazminat istemi gibi) sosyal medya yazışmalarının ispat kabiliyeti tartışmalıdır. HMK m.200 gereği belirli bir miktarın üzerindeki alacakların varlığının ispatlanması ancak senetle (yazılı delille) mümkündür. 2021 itibariyle 4.880,00 ₺ ve üzeri alacaklar için senetle ispat zorunluluğu vardır. Sosyal medya yazışmaları senet hükmünde değildir, “yazılı delil” sayılmazlar. 4.880,00 ₺ üzeri alacaklar bakımından bu yazışmaların mahkemece dikkate alınamayacağı yönündeki yargı kararları ağırlıktadır. Bu miktarın altındaki alacaklar bakımından ise bu yazışmaların “delil başlangıcı” (HMK m.202) sayılıp sayılmayacağı konusunda çeşitli görüşler mecvuttur. Mahkeme eğer bu yazışmaları delil başlangıcı kabul eden görüşe sahipse, bu konuda başka delil vasıtalarının da varlığıyla, örneğin tanık da dinleyerek alacağın varlığına kanaat getirebilir.
Bir iş davasında örneğin hizmet tespiti yönünden, tespiti istenen döneme ilişkin davacı işçinin diğer işçiler veya işverenle iş hakkında yaptığı yazışmalar mahkemeye sunulabilir. Aynı şekilde örneğin ücret alacağının gerçek miktarı ya da prime esas kazancın tespiti davasında miktar bakımından ücretin aslında bankaya yatırılandan fazla olduğunu, bir kısmının elden verildiğini işçi örneğin muhasebe servisi ile yaptığı yazışmaları sunarak ispatlayabilir. Mobbing teşkil eden mesajlaşmalar dava dosyasına sunulabilir.
Ceza davalarında ise durum biraz farklıdır. Hukuka uygun olarak elde edilenler mahkemeye sunulabilir. Ancak ceza hukukunda aslolan maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bu sebeple, hukuka uygun olarak elde edilmese bile bazen, kamu vicdanını daha çok zedeleyen ağır bir suçu ortaya çıkarmak için kişilerin özel hayatlarının gizliliğinin ihlaline hukuk cevaz verebilmektedir. Suça dair başka türlü delil elde etme imkanının bulunmadığı durumlarda, mümkün olan tek yöntem sosyal medya kayıtları ise bu deliller hukuka aykırı olarak elde edilmiş olsa dahi delil olarak incelenebilir.
Hukuk mahkemeleri talep olmadan kendiliğinden iletişimin tespitine karar veremez. Ancak ceza davalarında mahkeme ya da savcılık kendiliğinden de bu delillere ulaşabilir.
Facebook ve Instagram paylaşımları mahkemeye delil olarak sunulabilir mi?
Üstteki açıklamalar, elbette facebook ve diğer sosyal medya uygulamaları için de geçerlidir. Fakat facebook ve instagram gibi haberleşmeden ziyade paylaşımlar yapmak için kulanılan platformlar bakımından son zamanlarda yargı kararlarında hesapların paylaşımlarının “herkese açık” mı “sadece arkadaşlara açık” mı olduğunun, hesabın anonim (ya da sahte) hesap olup olmadığının önem arz ettiği vurgulanmaktadır.
Örneğin normalde terör örgütü propagandası yapma suçu bakımından, propagandanın facebook üzerinden bir paylaşım ile yapılmasının, cezada artırım sebebi olan suçun basın yayın yoluyla işlenmesi halini teşkil etmesi ile ilgili Yargıtay"ın; paylaşımın “herkese açık” paylaşım ayarına sahip olmayıp “sadece arkadaşlar” ayarına sahip olan bir hesaptan yapıldığını, bu sebeple bu suçun artırım sebebi oluşması için gerekli olan “sınırsız bir okuyucu, dinleyici ve izleyici kitlesine ulaşma imkanı” bulunmadığını gözettiği görülmüştür.
Yine eşin “gizli” olmayan instagram hesabı üzerinden paylaştığı başka bir kişiyle olan fotoğrafı, hesap sahibinin özel ve gizli alanına yönelik olmayan ve herkesin görebildiği bir paylaşım olarak kabul edilmiş ve boşanmada davasında delil olarak kullanılmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
İspat konusunda sıkıntı yaşayabileceğinizi düşünüyorsanız mutlaka bir avukatla çalışın
Bilinmelidir ki bu tarz deliller, hiçbir zaman gerçekliği uzman raporuyla sabit olmadıkça hukuki anlamda mutlak delil kabul edilmez. Malesef uygulamada çoğu mahkeme böyle deliller hakkında uzman incelemesi yaptırmayı gerekli görmemekte, bu tip delilleri kanaatinin şekillenmesinde göz önünde bulundurabilmekle beraber doğrudan hüküm gerekçesine esas almamaktadır. Yine de aleyhinize sahte bir dijital delil sunulması durumunda adli bilişim uzmanlarından alınacak bilirkişi raporu talep edilmelidir.
Kişiler birbirleri aleyhine delil elde etmek uğruna bilmeden suç işleyerek mağduriyetler yaşayabilmektedir. Konu hakkında hukuki destek alınması ve uzman bir boşanma avukatı ile sürecin yürütülmesi faydalı olacaktır.
* İSİMSİZ YORUMLAR YANITLANMAZ.
* Değerli yorumlarınız ve sorularınız onaydan geçtikten sonra yayınlanır ve yanıtlanır. Yorumun aşağıda görünmesi ve altına yanıtın girilmesi birkaç gün sürebilir, ara sıra kontrol ediniz.
* ÜCRETSİZ SORU SORMA PLATFORMU DEĞİLDİR. Blog altındaki yorumlarımız genel fikir verme amaçlı olup, olaya özgü danışmanlık değildir. Sorularınızın yanıtlanması genel olarak hukuki bir imkanın olup olmadığı şeklinde olacaktır. Sorunuz yayınlanmadı ise yazı metninde açıkça yanıtı bulunması sebebiyle olabilir. Birkaç defa aynı yönde yanıtlanmış sorular ile tamamiyle aynı olan sorular sorulduğunda da yorumunuz yayınlanmaz.
* Önemli not: Telefonla soru yanıtlama gibi bir hizmet vermemekteyiz. Whatsapp"tan ya da sosyal medya hesaplarından da danışmanlık vermemekteyiz. Danışmanlık ücreti, doğru yorum ve emeğin karşılığıdır. Yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz. İzmir dışında iseniz, ücretli online danışmanlık hakkında sadece bilgi almak için dahi [email protected] "ye mail gönderebilirsiniz.
Değerli bilgilendirmeleriniz için çok teşekkür ederim. Günümüz güncel sıkıntıları için oldukça açıklayıcı bir yazı olmuş. Kaleminiz ve gönlünüze sağlık.
Merhaba lüften yardımcı olurmusunuz dedemden kalan bir arsa var ve babam ve kardeşleri mirasçıları dedemin erkek kardeşi veraset veriyor payını istemiyor kendisi almanyada yaşadığından ve bu olay 1997 yılında gerçekleşiyor şuan veraset vermesine rağmen 2023 yılında veraseti kötüye kullanmaktan dedem için dava açıyor ve mirasçıları biziz arsanın üstüne bina yapıldı ve onun hiç bir katkısı olmadan şimdide hak talep ediyor davanın sonucu nasıl ilerler acaba lütfen cevaplarsanız sevinirim.
Merhaba Bensu hanım, ciddi bir iddia ve ciddi bir dava. Bir avukatla anlaşırsanız dosyayı inceler; dosyayı inceleyerek karşı tarafın elindeki delillerin ne olduğuna, dayandığı kanun maddelerinin ne olduğuna göre yorum yapar. Veraset ten kastınız vekalet vermesi, onu anladım. Vekaletin kötüye kullanıldığını ispat zordur, çünkü vekaletname noter ya da konsolosluk tarafından düzenlenen resmi bir belgedir. Dolayısıyla davayı açanın işi zor. Delil olarak elinde ne var görmeden, netice hakkında yorum yapamam. Davanın senelerce süreceğini biliniz.