Taşınmazı Tapuda Geçici Olarak Başkası Adına Tescil Ettirdim, Geri Devretmiyor
Hukuki tabiri ile bir “inançlı işlem” yaptınız. Satın alma bedelini sizin ödemiş olduğunuz bir yeri geçici olması hususunda aranızda anlaşarak şu ya da bu sebeple tapuda başkası adına kaydettirdiniz. Şimdi o kişi, bunun geçici olmadığını iddia ediyor ve size devretmeye yanaşmıyor. Bu durum, sık görülen bir sorun haline geldi.
İnançlı İşlem Nedir, İnançlı İşlemin Yapılma Sebebi Ne Olabilir?
İnançlı işlemler; inananın bir hakkını ya da malını belirli bir süreyle veya belirli bir amaçla inanılana geçirmeyi, inanılanın da inananın emir ve talimatlarına göre hareket edip süre sonunda veya amaç gerçekleşince hakkı tekrar inanana devretmeyi yüklendiği sözleşmelerdir.
Bu tip işlemlerin yapılma sebepleri çok çeşitli olabilir. Yabancı bir şirketin, Türkiye’de güvendiği bir gerçek veya tüzel kişi üzerine taşınmaz edinmesi, yurtdışında yaşayan kişinin Türkiye’de bulunan yakınına para göndererek daha sonra kendisine devredilmek üzere bir taşınmazı yakınının kendi üzerine satın aldırtması, kapatılma ihtimali bulunan bir dernek veya vakfın malvarlığını kapatılma riski son bulana kadar üçüncü bir kişiye devretmesi, almak istediği bir borca teminat olmak üzere, borç alacak kişinin kendisine ait bir taşınmazını borç verene devretmesi, kredi çekmek isteyen bir kişinin bankanın istediği teminat olarak gösterebileceği kendi üzerine kayıtlı bir taşınmazı bulunmaması ancak kendisine ait olmasına rağmen üçüncü bir kişi üzerine kayıtlı bir taşınmazı ya da yeni alacağı ancak alacaklılarının olması gibi bir sebeple kendi üzerine tescil ettirmek istemediği taşınmazı üçüncü bir kişi üzerine tescil ettirerek bunu bankaya teminat göstermesi, bir kişinin mal edinmek istemesi ancak kendisinden alacaklıları olduğu ve malı haczedebilecekleri için bir yakını üzerine malı tescil ettirmesi gibi işlemler buna örnektir.
Özellikle son üç örnek, bu tip işlemlerin son yıllarda neden daha sık görülmeye başlandığını açıklıyor. Ekonomik anlamda borçlanmalar ve borcu geri ödememe ya da ödeyememeler çok arttı. İnsanlar bu şekilde çözümler bulmaya çalışıyorlar. Bu, alacaklıdan mal kaçırma mıdır? Evet, bir nevi mal kaçırmadır. Ancak illa da bir muvazaa yani hile iradesi olmayabilir. Genelde borçlular, elindeki nakit para ile bu işlemi yapar, inanılana yani aracıya nakit para vererek taşınmazı satın aldırır. Borçlunun alacaklısı borçlunun banka hesaplarına çoktan hacizleri koydurmuştur. Ancak bir insanın elindeki nakit parayı, adresine hacze gitmeden bilemezler. Hatta haciz mahallinde dahi borçlu parayı üstünde tutuyorsa, alacaklılar üst araması yapamazlar. Para akışını nakit sağlayan borçlulara karşı yapılabilecek şeyler ne yazık ki çok sınırlı.
Mülkiyeti Devretmeyene Karşı Ne Yapılabilir?
Yukarıdaki sebeplerden biri ile böyle bir işlem yaptınız. Bu işlemlere dair anlaşmaların illa yazılı yapılması gerekmez. Ancak yazılı yapılmaması, ispat konusunda muazzam zorluklara neden olur. Yargıtay, yazılı bir “inançlı işlem sözleşmesi” olmasa dahi taraflar arasında en azından açıkça işlemin içeriğini belirten mesajlaşmalar ya da banka ödeme dekontları gibi yazılı belgeler ya da delil başlangıçları olması gerektiği kanaatindedir. Bu belgeler var ise tanık dinlenebilir. Bunun haricinde, işlem yakın akrabalar arasında yapılmış olsa bile herhangi hiçbir yazılı belge ya da delil başlangıcı yoksa tanık dinlenmesi mümkün değildir.
Mülkiyeti devretmeyene yani aracıya karşı dava açılabilir. Ne tür bir dava açılacağı ve davada ne istenebileceği ise duruma göre değişir.
Yapılmış Olan Tapu İşlemi Geçerli mi Değil mi İlk O Tespit Edilmeli
Satımdaki alıcı olarak sizin adınıza işlem yapan kişi yani aracı ile üçüncü kişi (satıcı) arasındaki işlemin niteliği açılacak davayı belirler. “satışın vekil ile yapılmakla beraber alıcının ismini diğer şahıslardan (alacaklılar gibi) gizlemek için yapılması” durumu ile “vekilin vekil olduğunu satan kişiden gizleyerek alıcının hesabına bir hukuki işlem yapması” arasında fark vardır. İlkinde “şahısta muvazaa” vardır. İsmi gizlenen alıcı, aracı ve satıcı olmak üzere üç kişi ve iki sözleşme vardır. Üç kişinin üçü de işlemden haberdardır, ilk sözleşme alıcı ile satıcı arasında diğeri ise üçüncü kişilere (alacaklılar gibi) karşı yapılıyor gibi gösterilen aracı ile satıcı arasındadır. Buradaki sorun şudur; aracı ile satıcı arasındaki “satım akdi” gerçekte istenmediğinden muvazaa nedeniyle geçersizdir. Dolayısıyla alıcının alacaklıları tarafından tasarrufun iptali davası açılabilip açılamayacağı tartışmalıdır, çünkü tasarrufun iptali davası açılabilmesi için ortada geçerli bir tasarruf olması gerekir. Bazı Yargıtay kararları bu durumlarda açılan iptal davalarını “tasarrufun iptali” olarak değil “muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası TBK m.18” “ya da “muvazaanın tespiti ve tapu iptali ve tescil davası TBK m.18” olarak ifade etmektedir ki teknik olarak ben de bu yaklaşımı doğru buluyorum.
İkinci ihtimalde ise vekilin kendisinin vekil olduğunu gizleyerek alıcının hesabına bir hukuki işlem yapması vardır ki bu durumda üç kişi ama tek bir sözleşme vardır ve bu sözleşme de vekillik yetkisine ve kendisini aracı kılan kişiyle arasındaki anlaşmaya aykırı yapılmış olsa bile geçerlidir. Vekilin vekillik yetkisine aykırı davranıp davranmadığı alıcı ve vekil yani aracı arasında halledilmesi gereken bir sorundur. Bu durumda tasarrufun iptali ya da tapu iptali ve tescil davası rahat rahat açılabilir.
Alacaklılardan Mal Kaçırma Maksatlı İse, Alacaklılar Ne Yapabilir?
Yukarıda da biraz değindiğim gibi, alacaklılar duruma göre muvazaaya dayalı tespit ve iptal ya da tasarrufun iptali davaları açabilir. Davacı olacak alacaklılar, mal kaçıran alacaklı ile vekil yani aracı arasındaki ilişkiyi her türlü delille ispatlayabilirler.
Böyle işlemlere giriliyorsa, minareyi çalan kılıfını hazırlar misali, alacaklıların açabilecekleri davalar göze alınmalıdır.
Alacaklılardan mal kaçırma iradesi olsun ya da olmasın, siz size tapuyu devredeceğini söyleyen ama devretmeyen aracınıza dava açar iseniz, inançlı işleminizi ispatlamak için yazılı delil ya da en azından delil başlangıcı sunmak zorundasınız. Aranızda bir mesajlaşma dahi yoksa bu konu hakkında, işiniz çok zor.
Ancak alacaklılardan mal kaçırma iradesi var ise ve alacaklılarınız işlemlerden ve ilişkilerden haberdar olmuş ise, hem size hem de aracıya, hatta satıcıya da dava açarlar ve ispatları da sizden çok daha kolaydır, yazılı delile ihtiyaçları yoktur.
* İSİMSİZ YORUMLAR YANITLANMAZ.
* Değerli yorumlarınız ve sorularınız onaydan geçtikten sonra yayınlanır ve yanıtlanır. Yorumun aşağıda görünmesi ve altına yanıtın girilmesi birkaç gün sürebilir, ara sıra kontrol ediniz.
* AŞAĞIYA YORUM YAPAMIYOR İSENİZ BU LİNKE TIKLAYIP FORMU DOLDURARAK DENEYİNİZ.
* ÜCRETSİZ SORU SORMA PLATFORMU DEĞİLDİR. Blog altındaki yorumlarımız genel fikir verme amaçlı olup, olaya özgü danışmanlık değildir. Sorularınızın yanıtlanması genel olarak hukuki bir imkanın olup olmadığı şeklinde olacaktır. Sorunuz yayınlanmadı ise yazı metninde açıkça yanıtı bulunması sebebiyle olabilir. Birkaç defa aynı yönde yanıtlanmış sorular ile tamamiyle aynı olan sorular sorulduğunda da yorumunuz yayınlanmaz.
* Önemli not: Telefonla soru yanıtlama gibi bir hizmet vermemekteyiz. Whatsapp"tan ya da sosyal medya hesaplarından da danışmanlık vermemekteyiz. Danışmanlık ücreti, doğru yorum ve emeğin karşılığıdır. Yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz. İzmir dışında iseniz, ücretli online danışmanlık hakkında sadece bilgi almak için dahi [email protected] "ye mail gönderebilirsiniz.
İyi günler.2008 yılında babam,ben ve kardeşime ait elbirliği mülkiyet şeklindeki evimizi kiraya verdim.babam ve kardeşimin onayı ile sözleşmeyi kiracı ile ben yaptım. 10 yıl tahliye ihtarnamesini sadece ben göndersem olur mu?yoksa babam,ben ve kardeşim, üçümüz mü gondermeliyiz? Ayrıca kiracimiz sözleşmeyi karı koca birlikte imzalamislardi.ikisine ayrı ayrı mı ihtarname gondermeliyim ?yoksa bir ihtarnameye ikisini birlikte mi yazayım? Saygılarımla
Sözleşmede taraf olarak sadece siz varsanız sizin göndermeniz yeterli. Karşı taraf olarak iki kişinin de imzası varsa, ikisine de tebliğ ettirmelisiniz. Avukatsız ilerlemeyin, kiracı tahliyesi zordur. Kazanç sağlayacağınız bir durumda profesyonel yardımı masraf olarak görmeyin.
Aylin Hanım merhaba, Ben 1982'den itibaren 8 yıl arabistanda çalıştım, kazandığım paranın bir kısmını Türkiyeye izine gelen bir arkadaşımla elden babama gönderdim ve babamda 1983 yılında o parayla müstakil bir ev satın aldı. Babam 1995 te vefat etti. O müstakil evin tapusu annem ve 6 kardeş arasında pay oldu. Annem de 2012 yılında vefat etti. Yıl oldu 2022 ben buranın bana ait olduğunu nasıl ispatlayıp hakkım olan yeri alabilirim? Bu konu muris muvazaasına girer mi yoksa tapu iptal tescil davası mı açmak gerekiyor, Bana bir yol gösterirseniz müteşekkir olurum Saygılarımla
Merhaba Necef bey, bunu ispatınızı imkansıza yakın görüyorum. Elden verilmiş olan para en büyük engeliniz. Tanıkla hallolabilecek meblağlar değiller bunlar. Türkiye'ye izne gelen arkadaşınız tanıklık yapsa dahi zor. Meblağ belli değil. Ayrıca sizin tanığınız olacak ise karşı tarafın da tanığı olacak elbette, ne yazık ki yalancı tanıklık yapılarak o paranın babanızın kendi parası olduğu , sizden para falan gelmediği gibi iddialar mümkün. Şu davası açın bu davası açın demem doğru olmaz. Durum bir muris muvazaası değil. (Babanızın bazı mirasçıları kayırarak yaptığı bir tapu devri değil.)
Merhabalar, Yukarıda anlattığınız gibi rahmetli babam bir davada teminat verdiği evimiz dava kaybedilince icradan satışa çıkmış. 11 yıl önce olmuş bu olay. Babam evi başkaları almasın diye bir arkadaşının üstüne evi icradan satın almışlar fakat icraya paranın tamamını babam ödüyor.Ayrıca tapu tescili yapılıyor ama tapuyu şahıs üstüne almıyor , tapu 11 yıldır bizim üstümüze gözüküyordu.Şahıs Babamın vefatından sonra Yakın zamanda tapuyu üstüne alıyor. 10 yıl boyunca bu konu askıda kalıyor ve evi üstüne alan şahıs para talep ederek evi devretmiyor. Babam vefat edince de “evin tüm parasını ben ödedim , ev benim” diyerek borcu olduğu bir kişiye çok düşük bir fiyata devretmiş. Fakat bu olayı babam hayattayken asla yapmıyor çünkü yalan olduğu için babam izin vermemiş böyle durumlara. Şimdi dediğiniz gibi işimiz çok zor fakat şahitlerimiz var, babamın evin parasını toparlamak için borçlu kurumlardan parasını tahsil etmiş vs bunlar var. Başka canlı şahit yok ama olayı bilen şahitler var. Ayrıca evi devretmeyen şahıs bize şantaj yaparak biran önce kendinin 3.şahsa olan borcunun karşılığı olan parayı verirsek tapuyu geri alabileceğimizi söylüyor. Ayrıca evi devrettiği 3. şahıs “ben evi istemiyordum borcumu tahsil edemediğim için aldım “ gibi beyanı da var. Bu durumda biz şahitlerle ve elimizdeki banka dekontlarıyla ve 11 yıldır evin tapusunun bizim üstümüzde olmasına rağmen babam vefat ettikten sonra tapuyu almış olması bir işe yarar mı?
Merhaba Muhammet bey. Kişi burayı elinden çıkarmadan bir hak arayışına girseydiniz, hakkınız daha kolay elde edilebilirdi. Ancak o kadar kötü niyetli ve kanunu da biliyor ki, derhal devretmiş. Devrettiği şahıs iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu iddia edecek, onun iyi niyetli olmadığını, babanızın arkadaşıyla danışıklı olarak evi bir an önce üzerinden çıkarmak için satışın yapıldığını SİZ ispat etmek zorunda kaldınız şu an. Bu birinci zorluk. İkinci zorluk, babanızın arkadaşının şantaj yaptığı, para istediği gibi hususları ispatlamak. Sadece tanık yeterli olmaz, yazışma vb var mı mesela elinizde? Üçüncü mesele, babanızın icraya ödediği bedelin kendi parası olduğunun kaydı, belgesi var mı? Babanız bankadan kendi hesabından satışa yaklın tarihte nakit para çekmiştir mesela, ya da doğrudan bankadan icra kasasına havale ile yatırmıştır? O da eldense, durum daha da vahim. Sonuçta babanızın ödediği satış tutanağında yazsa bile, parayı o arkadaşının babanıza vermediği ne malum, tarafsız hakim olarak düşünün. Banka dekontu demişsiniz, bundan kastınız, babanızın hesabından yapılan para aktarımı ise, o biraz rahatlatacak elinizi. 11 yıldır evin tapusunun sizin üstünüzde olmasına rağmen yakın zamanda alması lehinize değerlendirilir mi, olabilir, yine de şüpheli. Sonuç olarak, dava açılır açılmasına ancak dava yıllar sürecek, sonucu da asla garanti olarak beklemeyin. Muhakkak profesyonel yardımla ilerleyin, bir meslektaşımla anlaşın. Eğer bulunduğunuz şehirden bir meslektaş ile anlaşamaz iseniz , şartlarımız birbirine uyduğu takdirde beraber çalışabiliriz, ben İzmir'den de size avukatlık hizmeti verebilirim. Bunun şehrinizden bir meslektaşımla anlaşmaktan ekonomik yönden farkı, benim duruşma tarihlerinde şehrinize gidip gelme masraflarımı karşılamanız gerektiği olur. Kaç duruşma olacağı baştan belli olmaz. Biz avukatlar olarak her duruşmaya mutlaka bizzat gitmemiz zorunlu değil ancak çoğu duruşmaya bizzat gideriz. Dava konusunda kararınız netleştiğinde daha detaylı bilgi için [email protected]' ye mail gönderebilirsiniz, dönüş yaparım. Saygılarımla.
İyi günler,2021 eylül ayında bir yakınım ile aynı miktarda hisseli bir tarlayı satın almak üzere karsu tarafla anlaştık , yakinim olan kişi kendi payına alacağı hisse için ödemesi gereken parayı tedarik edemedi benim onun adına da para ödememi ve 15 gün içerisinde bana onun ödemesi gerekip benim ödediğim parayı geri ödeyeceği sözünü verdi , fakat tapuyu üzerine devraldıktan sonra paramı ödemedi, sebepsiz zenginleşme veya tapu iptali vs. yoluyla tekrar tarafıma devrini talep edebilirmiyim yada ödediğim bedeli o tarihteki değeri üzerinden geri ödemesi için bur işlem yapabilirmiyim.Teşekkürler,iyi günler dillerim.
Merhaba Anıl bey, anladığım kadarıyla aranızda hiçbir yazılı işlem yok. Bu elinizi çok zora sokuyor. Çünkü genel anlamda yargıtay, taşınmaz satışı konusu olacak kadar büyük para meblağlarının birbiri yerine ödeyivereyim denmesini olağan karşılamıyor, muhakkak insan yazıya döker taşınmaz bedeli gibi yüksek bir bedelde söze inanmaz diyor. Tabi bu genel yaklaşım, istisnaları var. Örneğin, ikiniz arasında yapılan yazılı bir sözleşme vb olmamasına rağmen, onun size bu şekilde ödeme vaadi verdiğine tanığınız var ise, sadece tanık yetmez ona ek olarak elinizde mesaj, mail gibi yazışmalar var ise, ve herşeyden de önemlisi onun hissesi için sizin ödediğiniz parayı BANKADAN ödediyseniz yani ödemeyi sizin yaptığınızı belgelendirebiliyorsanız, dava açılıp kazanılması mümkündür. Bu şartlar bulunuyorsa, hukuki danışmanlık şartları hakkında bilgi için [email protected] 'ye mail atabilirsiniz.
Konu ile ilgili bölümden bir türlü yazamadığım icin buradan yazmak durumunda kaldigim icin ozur dilerim. Reddi miras yaptim. Reddi miras yaptigim ilcenin sulh hukuk mahkemesinden mirascilik belgesi istenmis. Muhtemelen alacaklilardan birisi talepte bulundu. Ayni ilceden reddi miras yaptigim icin , bu mirascilik belgesinde benim reddi miras yaptigim gorunur mu
Merhaba Ali Kemal bey, geç yanıt için üzgünüm umarım görürsünüz. Sizin de tahmin ettiğiniz gibi, muhtemelen alacaklılardan birisi talepte bulunmuş olabilir. Mirasçılık belgesinde kendiliğinden reddi miras yaptığınız görünmeyedebilir. Normal şartlar altında, o belgede artık sizin mirasçı olarak görünmemeniz gerekiyor. Ancak bazen yanlış mirasçılık belgeleri çıkabiliyor mahkemelerden. Böyle bir durumda alacaklı size talebini yönelttiğinde, size icra dairesi ya da başka bir yerden bir tebligat geldiğinde süresini geçirmeden reddi miras kararınızı ekinde sunacağınız bir dilekçe ile itiraz edeceksiniz. Dilekçenizde kullanmanız gereken ifadeler, kelimeler çok önemlidir. Dilekçeyi bir avukatla yardımlaşarak yazmanızı öneririm böyle bir durumda. Saygılarımla.
Aylin Hanım merhaba, Bloğunuzu dikkatle takip ediyorum, yazılarınızdan çok yararlandım, benim de bir sorum olacak yanıtlarsanız çok memnun olurum. Şimdiden teşekkür eder işlerinizde başarılar dilerim. Aylin hanım oturduğum apartmanda doğalgaz ısınma sistemi var, 17 yıl önce yapıldığında kömürle ısınıyorduk. Binayı inşa eden müteahhit kapıcı dairesini noterden satış vaadiyle birine satmış. Alan şahıs apartmandaki bir daire malikinin arsa payının %1 tapusunu hatır ile alarak binada tutunabilmiş. Daha sonra imar affı gibi bir şeyle bir yerlere harç/ceza yatırdığını duyduk. 17 yıldır apartmanımızın kapıcı dairesinden kira almaktadır. Üstüne üstlük bu durumu kurcalayan olmasın diye yöneticiliği kimseye bırakmıyor. Biz bu şahıstan apartmana ait bu bölümü nasıl geri alabiliriz? 17 yıllık kirayı bu şahıstan nasıl alıp apartmanın kasasına koyabiliriz? Arsa payından %1'ini veren kişi suç işlemiş sayılır mı? O kişi bu durumu düzeltmesi için ne yapmalıdır? Sevgiler Selamlar
Merhaba, öncelikle yorumunuz gözden kaçmış ve yeni görüyorum. Umarım yanıtı görürsünüz. Bu kişi yöneticiliği kimseye bırakmıyor diyorsunuz ancak sonuçta seçiliyor da demek ki, kendi kendini yönetici seçip de kendi kendine yenilemediğine göre... Durumun neresinden tutsak hukuksuz. Kolay bir dava olmayacak. EĞER o yer apartman yönetim planında ve kat planında ORTAK ALAN olarak GEÇİYORSA, o zaman dava açma hakkınız var. Geçmiyorsa, yine açılır ancak sorun ve risk mevcut. Ortak alan geçiyorsa, apartman yönetimi olarak bir dava ile o kişinin kiracıları ortak alan olan o yerden çıkarılabilir, eğer dava olumlu sonuçlanırsa o kiracılar kiraya veren kişiden haklarını arayacaklar kendilerinin mağdur olmasına yol açtığı için. Kişi kendisine ait olmayan, herhangi bir suretle kendisinin kiralamadığı ya da bir hakkı olmadığı bir yeri kiraya veriyor. Bırakın %1 hisseyi, bir daireye komple malik olsaydı da böyle bir hakkı yoktur. 17 yıllık geriye dönük onun aldığı kiraları isteyebilme gibi bir imkanınız yoktur, en fazla 5 senelik istenebilir. Tabi bu dava zor bir dava, aklınıza gelmesi zor bazı hukuki durumlar var. Örneğin kişi 17 YILDIR buna ses çıkarmamış olmanızı öne sürecektir ki gerçekten ciddi bir süre. Hukukta iyi niyet, bizim günlük anlamda anladığımız iyi niyetle yüzdeyüz aynı şey değil, hukuk sistemimiz 17 yıldır anormal bir duruma ses çıkarmayıp günümüzde çıkarmayı "iyi niyetli" kabul etmeyedebilir, bunu bilin. Ayrıca elbette minareyi çalmış olduğu için kılıfını hazırlamaya da çalışmıştır, imar affı gibi bir şeyle para yatırdı diyorsunuz ya, işte o şey ne mesela, ona ne kadar hak tanıyan bir şeydir, onları mahkemeye sunacak ki bunlar siz dava açtıktan sonra süpriz olarak karşınıza çıkacak şeyler. Daha nice savunmaları olacaktır. Dolayısıyla bu dava yüzde yüz başarılı bir dava olmayabilir. Tüm bunlara rağmen dava açmak niyetinde olursanız, bu şekilde yorumlar ile ilerlenemez tabi.. Kat planı ve yönetim planını da inceleterek şehrinizdeki bir avukat meslektaşımdan hukuki danışmanlık alın. Ya da [email protected]'den yazabilirsiniz.
Merhaba Aylin hanım, Babam vefat etti Mirası annem ve kardeşler arasında pay edildi Ablam evliyken vefat etti, Babamdan ablama kalan miras tapuda halâ ablamın adına kayıtlı. Bu paya şimdi veraset işlemi yapılsa "ölümünden sonra başkasıyla evlenen enişteye" pay düşer mi? Düşerse kocası ve 3 çocuğu arasında resmi olarak nasıl pay edilir? Aylin hanım, tapudaki bu paydan dolayı ölmüş ablama açılan davada mirasçılarına tebligat gönderebilmek için davacının avukatı (onlardan habersiz veraset işlemi yapıyor). Bu durumda varislerden birinin veya birkaçının halâ reddi miras yapabilme imkânı veya zamanı olur mu? Teşekkürler.
Merhaba, sorunuz yazımızla ilgili değil. Kısaca, babanızdan kalan taşınmazda vefat eden ablanız adına olan payda şu an ablanızın eşi bir intikal işlemi yaptırmak istese (kendi miras payı kadar oraya kendini işletmek istese) elbette yaptırır, çünkü orası babanızın mirası olarak vefat eden ablanızın eşine hak sağlamıyor ablanızın mirası olarak ona hak sağlıyor. Yani orası her ne kadar köken olarak babanızdan kalmış olsa da vefat eden ablanızın eşi babanız dolayısıyla değil ablanız dolayısıyla hak sahibi. Ölümden sonra başkasıyla evlenmek, ölen eşin mirasındaki payı etkileyen bir durum değil Mesut bey. Ancak başkasıyla evlenmezse eşinden kalan maldan pay alır gibi bir kanun yok, yeniden evlenmek medeni bir hak. Bu eniştenin ablanızın payındaki hakkı 1/4, ablanızla eniştenin 3 çocuğunun toplam hakkı da 3/4'tür. Diğer sorunuza gelince, bir davada davacı yan elbette davalı kişi ölü ise onun mirasçılarını saptayabilmek için veraset ilamı alabilir, bu kanundan kaynaklanan bir imkandır. Aksi halde dava yürüyemez . Dolayısıyla davacının avukatının veraset ilamı alıp mirasçıları davaya dahil etmesinde yasadışı bir durum yok, haber vermek durumunda değildir. Davaya dahil edildikten sonra mahkeme mirasçılara davaya sizi de kattık diye haber verir. Ablanızın varislerinin reddi miras süresi ölümden itibaren 3 aydır, bir davaya yeni dahil edilmiş olmak reddi miras hakkı vermez. 3 ay geçtiyse mirasın gerçek reddi ni yapabilmeleri mümkün değil. Miras payını başkasına devretmeleri her zaman mümkün. Kendi aralarında da devredebilirler. Başka sorular ve daha detaylı bir inceleme için ücretli hukuki danışmanlık almalısınız, gördüğünüz üzere bu işler karışık... Saygılarımla.
Merhabalar, Benim.bir sorum olacak. 2012 Senesinde eşim ile boşanıp 2013 senesinde resmi nikah yapmadan tekrar barıştık. 2015 senesinde esimin üstüne kredi ile bir ev satın aldık fakat kredi taksit ödemesini ben yaptım , eşim bu evin bana ait oldugunu ve ne olursa olsun bu evin ayrılsak bile odemesi bittikten sonra tapu devri yapacağını söyledi ama şimdı tekrar ayrılalı 1 sene oluyor ve asla bana tapu devri veya ödeme yapmiyor.Bende her ay ödeme yaptiğıma dair her bir dekont mevcut. Benim dava açma hakkım var mi? Rica etsem bilgi verebilirmisiniz. Teşekkürler
Merhaba Serap hanım. Dava açabilmeniz mümkün, elinizdeki banka dekontları elbette sizin lehinize delil olacak. Bir avukat ile anlaşın, sabırlı olun, uzun süren zor davalardır ancak olumlu netice alma ihtimaliniz yüksek. Şehrinizden bir avukat ile görüşün, ya da hukuki danışmanlık ücretlerimiz hakkında [email protected]'ye mail göndererek bilgi alabilirsiniz.
Merhaba, bu konuda hic bilgi bulamadim babam hayatta annemle 2016 yada 2015 te bosandilar arsanin tapusunu babam annem hak idda edemesin elimden alir diye kardesinin oglunun uzerine veriyor o arada babamin nafaka davasindan biriken borclarini oduyor o zaman 2017 de tapu yigenine veriliyor suan yigeni tapunun tamamini uzerimize vermeyi reddediyor %20 hakkim var ben buraya para yatirdim diyor babamiza tamamen iyi niyetten borc vermis bi sozlesmeleri yok biz bu tapuyu geri alabilir miyiz
Meryem hanım durumunuz biraz karışık. Babanızın yeri ilk devrettiği kardeşinin oğlu da yeğeni oluyor. 2017'de tapunun verildiği yeğen başka bir yeğen mi, sorunuzdan bu anlaşılmıyor. Ayrıca bu kişinin yatırdığı paranın ne suretle verildiği önemli, elden mi bankadan mı, bankadan ise dekonta açıklama yazmış mı, gibi... Bu noktaların netleştirilmesi gerek ki sağlıklı bir hukuki yorum olsun. Ücreti karşılığında büromuzdan ([email protected] e mail yazarak) ya da bir meslektaşımdan danışmanlık almanızı öneririm, hem detaylarıyla da karşılıklı konuyu masaya yatırabilirsiniz.
Başka yere yazamadığım için konuyu buraya açmak zorunda kaldım Merhaba iyi günler ben ve kız kardeşim olarak 2 kişiyiz babam haledaha sağ yaşıyor bundan 1 bucuk yıl önce evi daha boşanma aşamasında olduğum eşimin kız kardeşine evi satıyor para kaşılığında halihazırda babam sağ olduğu için birşey yapamıyoruz babam vefat ettğinde bu daireyi geri alabilirmiyiz? bir diğer soru eğer eşimin kız kardeşi hiç tanımadğımız birine evi satarsa bu şekilde bir iptal davası açabilirmiyiz yine babamın vefat etmesi durumunda teşekkür ederim
Merhaba, geç yanıt için üzgünüm umarım görürsünüz. Bu satış para karşılığında bir satış olduğu için, ayrıca herhangi bir tehdit vb ile yapılan bir satış olmadığı için tapuyu iptal ettirerek daireyi geri almanız çok zordur. Babanız vefat ettiğinde bu daireyi satın alan kişiye dava açmanız; babanızın sizden (kendi çocuklarından) mal kaçırmak amacı ile bu satışı yapmış olduğunu ispatlamanız veya saklı payınızın ihlal edildiği iddianızı ispatlamanız durumunda mümkün. İlkini ispatlamanız çok çok daha zor. Saklı payınız, babanızın çocukları olarak onun mirasından her ne olursa olsun alabileceğiniz minimum paydır. Babanızın size kalan başka miras malvarlıkları olur ise, saklı payınız büyük ihtimalle bu satış dolayısıyla ihlal edilmemiş olacaktır. O mallar sizin saklı payınızı karşılar çoklukta olacaktır. Bu halde davanızın kabul edilmesi olasılığı daha da düşüktür. Başka malı yoksa babanızın bu sattığı ev tek malı ise, o zaman en azından ihlal edilen minimum payınız kadar bedel talep ederek bir dava açılabilir. İkinci sorunuzun yanıtı da bu cevap ile bağlantılı. Tapu iptali sizin anlattığınız bu durumda çok zor, ispatlar için sadece tanık yetmiyor. Ülkede bozulmadık tapu kalmaması gerekirdi herkes babasının yıllar önce yaptığı hem de bedelsiz de olmayan satışları bozdurabilseydi, bir de böyle düşünün. Tanımadığı birine satarsa zaten tapu iptali imkanınız hiç kalmaz. Tanımadığı birine satma gibi birşey olmasa bile tapu iptal tüm açıklanan sebeplerle mümkün olmayabilir. Saklı pay ihlali kadar bedel isteminde bulunmanız mümkündür.
Merhabalar Aylin hanım, oturduğumuz ev bize ait fakat amcamlarla olan ortaklıklardan ötürü satın alındığı zaman 10 yıl önce amcamın adınaydı şu an ise tapu devri yapmak istemiyor bununla ilgili telefon konuşmaları var fakat mesajlar yok hak iddia edebilir miyiz herkes evin bize ait olduğunu parasını ona ödediğimizi biliyor
Merhaba. Yazımızda da belirttiğimiz gibi Yargıtay, yazılı bir “inançlı işlem sözleşmesi” olmasa dahi taraflar arasında en azından açıkça işlemin içeriğini belirten mesajlaşmalar ya da banka ödeme dekontları gibi yazılı belgeler ya da yazılı delil başlangıçları olması gerektiği kanaatindedir. Bu belgeler var ise tanık dinlenebilir. Sizin tanık ile bu şekilde bir durumu ispat edebilme ihtimaliniz yoktur. Amcanız da bunu büyük ihtimal bildiğinden, birisine sorup öğrendiğinden yanaşmamaktadır. Telefon konuşmaları ya da ses kayıtları böyle bir davada delil olarak değerlendirilmezler..
Aylin hanım merhaba, babamın ölümünden sonra babama ait arsa varisler olarak bana ve diğer kardeşlerime(4) ve anneme kaldı. Ancak kardeşlerimin yüklü borçları yüzünden arsayı tanıdık birisine ucuz bir fiyat karşılığında ileride geri almak üzere sattık ki borçlardan dolayı haciz gelmesin. Ama sattığımız kişiyle herhangi bir yazılı anlaşma yapmadık. Hepimiz noterde imzamızla yaptık satışı. 5 yıl sonra bu arsayı ben sattığımız kişiden tekar satın kendi üstüme aldım. Bir süre sonra alıcısı çıktı ve burayı sattık. Kardeşlerimden birisine ve anneme ayrıca ücret vermedim çünkü kardeşimin borcunu daha önce ödemiştik annem ise başka bir yer karşılığında burasını siz kardeşler bölüşün demişti tabi sözel olarak. Satış ücretini de hem bana hem kardeşlerime aracı teslim etti elden yani ben kimseye bir ücret vermedim. Şimdi o para almayan kardeşim annemin üstünden bana dava açtırmış. İlk satışın inanca dayalı olarak yapıldığını kendi borçlarından dolayı yapmak zorunda olduğunu amacının mal kaçırmak olmadığını ifade etmişler dilekçede. Satışın iptalini ve benden satıştan dolayı uçuk rakamlarda para talep etmişler ki o fiyata satılmadı. Bu durumda ben mal kaçırmış mı oluyorum? Bu satış iptal olur mu yani benim aleyhime sonuçlanma ihtimali var mı? Taraflar arasında yazılı ve imzalı bir beyan yok ancak kardeşlerim bir olmuşlar tekrar para almak için ilk satışlarının inancana dayalı olduğuna şahitlik yapacaklar. İlginize ve kıymetli zamanınızı ayırdığınız için çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar dilerim.
Merhaba. Yazarken de fark etmişsinizdir, defalarca satışlar yapılmış, ard arda birkaç inançlı işlem var ve her biri de sözlü. Bir kısmının amacı gerçek satış değil, hacizden kaçınmak amaçlı. Bunca sakat işlemin olduğu yerde, yazılı belge de olmayınca, işler davalık olduğunda ispat da görebildiğiniz üzere sıkıntılı. Hukuk karşısında "mal kaçırmış" görünüyorsunuz malesef. Amacınız o olmasa bile hakim niyet okumuyor, yapılan iş ve işlemlere, yazılı delil olup olmadığına , para verilip verilmediğine bakıyor. Sizin aleyhinize sonuçlanma ihtimali var. Açıkçası, durumunuz zor. Karşı tarafın bir avukatı muhakkak var. Böyle ciddi sonuçları olan bir şeyde siz de kendinizi bir avukatla temsil ettirin. Yine de aleyhe sonuçlanması bir "ihtimal". (Sadece tanık onların davayı kazanması için yeterli olmayabilir, başka ne delilleri var ona bakmak lazımdır.) Kimse kesin kazanılır ya da kaybedilir diyemez. Dava sürecinde kimin ne gibi delillere dayanacağı, hakimin anlayış kabiliyeti , yargıtayın içtihatları, bunların her birine göre sonuç değişebilir.
Merhaba Aylin hanım, annem tapusu babalarının üzerine olan tarlayı yıllar önce kendi araların da sözel olarak paylaşmışlar daha sonra teyzem kendi hissesini yine sözel olarak bize sattı ortada yazılı bir belge yok tarlayı biz ekip geçmekteyiz. Annemde teyzemde vefat etti şimdi teyzemin oğlu hem tapuların ayrıştırılması amacıyla mahkemeye dava açtı ve tarlayı bizden alacağını söylüyor bu konuda yapabilecegimiz herhangi bir şey varmı teşekkür ederim.
Merhaba Rıza bey, teyzenizin dava açması malesef mümkün. Tapuların ayrıştırılmasından kastettiğinizi tam anlayamadım ama bazı davalarda (izale-i şuyu gibi) fiili bir paylaşım olduğu ileri sürülerek arazinin paylaşıma göre paylaştırılmasına karar verilmesi talep edilebiliyor. Ona uygun bir dava ise açılan dava, bu yönde savunma yapılması yararınıza olacaktır.
Merhaba cezaevinde olan bir yakınım 4 sene önce kızına vekalet ile evini devir etti.iki ay önce çıktı kendisi Eşi boşanmak istedi kızıyla birlikte evini al git düzenini kur dediler.boşanma davası görüldükten sonra hiçbir şekilde görüşmek istemiyorlar.WhatsApp üzerinden bugün vekaleti vereceğim yarın vereceğim diye oyalıyorlar.bugün kendisi sokakta çaresiz kaldı.hukuki olarak ne şekilde bir adım atılabilir.
Merhaba Hazal hanım, sorunuzu net anlayamadım. "WhatsApp üzerinden bugün vekaleti vereceğim yarın vereceğim diye oyalıyorlar." diyorsunuz ya, kim yakınınızı bu şekilde oyalıyor, ve vereceği vekalet ne vekaleti? Vekalet ile kızın üstüne devir yapılmış zaten, bu aşamada ikinci vekalet ne vekaleti? Kızının taşınmazı yakınınıza geri satmak için oyaladığından mı bahsediyorsunuz? Biraz daha detaylandırırsanız yardımcı olabilirim.
merhaba, kardeşimle tokiden ev aldık ancak sözleşme ve ev onun adına kayıtlı. peşin ödemeyi ve taksitleri yıllarca beraber yaptık. her şeyini ortaklaşa yaptık. ama şu an aramız bozuk ve hakkımı vermiyor. kendi adına olduğu için hiçbir şey yapamazsın diyor. ben o evden hak talep etmek istiyorum. ne yapabilirim? ne davası açılabilir?
Selamlar Neslihan hanım, pek de iyi niyetli olmayan kardeşiniz hiçbir şey yapamazsın dediğine göre dava açabileceğinize ihtimal vermiyor. Oysa ki dava açma hakkınız mevcuttur. İnançlı işlem sebebine dayalı dava açılacak, ancak mahkeme elinizdeki delillerinizi tapu iptali için yeterli görmez ise , eğer talebiniz o yönde var ise ödediğiniz bedellerin size iadesi gündeme gelebilir. Bu davalar "tapu iptal davası" ya da "tazminat davası" değildir, şu davası açın gibi bir şey söylemek mümkün değik, karma özellikli hukukta "terditli" denilen davalardır. Aynı davada birçok talebiniz "x i , mümkün olmaz ise y yi talep ediyoruz" şeklinde talepler yapılabilir. Tek başına açsanız yüksek ihtimalle kabul edilmeyecek olan, son derece teknik ve yıllar süren davalardır. Olayınıza özgü , daha detaylı bir bilgilendirme için, hatta aklınıza gelen başka soruların yanıtları için bir meslektaşımdan yüz yüze ya da online ücretli danışmanlık almalısınız. Büromuzdan hukuki danışmanlık almak için [email protected] ' ye mail yazabilirsiniz.
Merhaba Neslihan hanım 2 buçuk yıl önce bacanagimin babasından ev aldım ödemeyi elden yaptım Sonradan baldızım karinpedelile anlaşarak inancli sözleşme varmış aralarında iftira yalan söylerek evi bizden almaya çalışıyorlar Ne yapmamız lazım lütfen yardımcı olurmusunuz Teşekkürlerr
Merhaba, geç yanıt için üzgünüm yorum gözden kaçmış. Umarım görürsünüz. Bahsettiğiniz durum ÇOK sıkıntılı. Çünkü Yargıtay, ev parası gibi paraların elden verilemeyecek meblağlar olduğunu, elden verip de karşı tarafın "elden aldım" şeklinde bir imzasını almayanın bunun sonucuna katlanmak zorunda olduğunu söylüyor. Karşı taraf yalan beyanla bu satışın bozulması için çaba sarf edebilir ve işiniz çok zor malesef. Yapılacak hiçbirşey yok değil elbette var ama bir avukatla çalışın size dava açıldığında, işin ucunda evin gitmesi ihtimali var.
Merhaba Aylin Hanım, Babam sağ iken benim kredi çekemem sebebi ile babam kredi çekti ve o parayla babamın üzerine ev satın aldık. Kredinin tüm parasını ben ödedim, ancak paranın %30 kadarının benim ödediğime dair ispat yok babama elden vermiştim ve babam öyle ödedi. Geri kalan kısımları ise bankaya ben, eşim veya annem tarafından ödendi bank dekontları elimde mevcut. Babam vefat ettikten sonra kız kardeşim bu babamın, benim de hakkım var diyerek ortaklığın giderilmesi davası açmak istiyor. Ev için çekilen krediyi benim ödediğime dair yukarıda da belirttiğim gibi yaklaşık %70 değerine yakın banka dekontu var ve ayrıca annem, eşim ve diğer kardeşim de şahit evin parasını ödediğime ilişkin. Bu durumda tapu iptal ve tescil davası açsam kazanma ihtimalim nedir veya ödediğimi ispat ettiğim %70 lik kısmı kendi adıma tescil ettirmem mümkün müdür
Elden verilen kısımı ispatınız çok zordur. Ancak dava açabilmeniz mümkündür, belirttiğiniz kişiler mahkemede de şahitlik yapar ise, ayrıca ödeme belgelerinizi de sunmanız halinde, kazanılma ihtimali vardır. En kötü ihtimalle yaptığınız ödemeleri geri isteme, daha doğrusu kardeşinizden payıyla oranlı olarak isteme hakkınız mevcuttur.
Merhaba Aylin hanım,Eşim bekarken annesine tokiye yazılmasını istiyor çıkarsa evin borcunu ben öderim tapuyu üstüme devredersin diyo oda tamam diyor...biz evlendikten sonrada evi biz ödedik bankaya.. dekorlar çoğu elimizde son ödemeler ve tapu devri yaklaşınca bize haber vermeden o az miktarı ödeyip tapuyu üstüne almış bankadan ve şu an tapuyu vermiyorum size ev benim 2 çocuğum daha var onlarada pay edicem diyor..mahkemeye vericem dedim verebilirsin tapu benim üstüme hiç bir şey yapamassin diyip dalga geçiyor...napabiliz biz???tşk
Dava açabilirsiniz Derya hanım, ödemeleri elden vb değil bankadan yaptığınız için avantajlısınız. Yalnız uzun yıllar sürecek ve masraflı bir davadır. Git geli bol olacaktır. Teknik ve zor bir davadır, süreler / deliller gibi çok sayıda nokta önemlidir. Tek başınıza açıp yürütebileceğiniz birşey değildir. Çoğu avukat dahi bu alanda çalışmaz. Kayınvalidenizin ikamet ettiği ya da taşınmazın bulunduğu ilden bir avukat meslektaşımla anlaşmanızı tavsiye ederim. İzmir'de iseniz beraber çalışabiliriz.
Slm aylin hanim bende size bisey danışmak istiyorum. Benim babam öldü biz vefat ilani çıkardık babamdan öncede ölen abim vardi onların çocuklarına var onları abim evlat edindiği için onların haklarını abimdeydi ve babam ölünce biz ailecek toplanıp tek evimiz vardi hepimiz hakkımızı anneme vekalet şeklinde verdik ev satilmasin dedik annemde bizim verdiğimiz hakları kendi hakkını küçük kardeşime tapusunu kardeşime vermis ve kardeşime bir kaç sene sonra orayı satıp başka yerden almis bu arada evlenince de eşi annemi istemedi dışarı atilar biz tekara annemin haklarını alma bir şansımız varmi annem Tapu verirken aklı dengesi yerindemi hiç bir rapor da alınmamış ozman annem demas hastası raporlu ilac kullaniyordu
Merhaba Sakine hanım, evet dava açılması mümkündür. Yıllar sürecek ve uzun bir dava olduğundan, taşınmazın bulunduğu ilden bir avukat meslektaşımla ilerlemeniz faydalı olur.