Kadastroya İtiraz
Son dönemde kadastro çalışmaları çok hızlandı. İlk defa kadastro geçen bir yerde kadastro tespitine itiraz, daha önce kadastro geçmiş olan yerlerde yenileme kadastrosuna itiraz edilmesi gündeme geliyor. İşte; köyünde, yerleşiminde kadastro ile ilgili sıkıntısı olanların dikkat etmesi gerekenler ve yapabilecekleri...
Kadastro Tespit Tutanaklarının İlanı
İlk defa yapılacak kadastro da olsa, yenileme kadastrosu da olsa fark etmez, bir yere “kadastronun geleceği”, yani kadastro tespitinin yapılacağı duyurulduğunda, tarlasının ya da evinin tapudaki sınırlarının gerçeği yansıtmadığını düşünenler dikkat kesilmeli. Sınır sorunu olabilir, başkası adına yazdırılma olabilir. Ekibin geleceği günü muhakkak öğrenmeli. Kadastro geçerken, yani tespit ekibi geldiğinde orada bulunup sorunu söylemeniz, özellikle dikkat etmelerini sağlayabilir. Aksi takdirde ne yazık ki fiili durumla kıyaslama yapmayabilirler, hatta ölçüm dahi yapma gereği duymayabilirler, uydu görüntüleri üzerinden tespiti yapıp geçebilirler.
Ekip, incelemenin sonunda bir kadastro tutanağı düzenler. Bu tutanaklar kadastro müdürlüğünde ve muhtarlıklarda 30 gün boyunca askıda durur yani ilan edilir.
Kadastro tespitlerine itiraz 3 aşamalıdır. İlk ilan yapılır, ilandan sonra kadastro komisyonuna itiraz edilme imkanı vardır, bu itiraz için bir süre yoktur. Daha sonra ikinci aşama, ikinci kez tespitler bu sefer yukarıda belirttiğimiz şekilde askıya çıkarılır. Bu askıya çıkarılmadan itibaren yine komisyona itiraz edilebileceği gibi , asıl yöntem 30 gün içinde kadastro mahkemesinde dava açmaktır. Kadastro mahkemesi yoksa asliye hukuk mahkemesine kadastro mahkemesi sıfatıyla dava açılır. Kadastro mahkemesinde dava açılma hakkı tanınması, durumu daha hızlı ve az masraflı yolla çözebilmek için tanınmış bir imkandır, kadastro mahkemeleri daha hızlı ve daha az masraflıdır. Ancak kadastro mahkemeleri teknik inceleme yapar, mülkiyet anlaşmazlıklarını pek incelemez.
Kadastro Tespitine İtiraz
Asli dava açma süresi, belirttiğimiz gibi bu 30 günlük ilan süresi. Peki kadastro mevzu bahis olunca akıllara gelen o 10 yıllık süre nedir?
10 yıllık süre, her halükarda uygulanacak olan dava açabilmek için öngörülmüş hak düşürücü süredir. 30 gün içinde kadastro mahkemesine itiraz edemeyenler ve etse ya da etmese dahi geçerli bir sebebi bulunanlar 10 yıl içinde genel mahkemelerde dava açabilir.
Üçüncü aşama, budur: asliye hukuk mahkemesinde dava açmak. Bu dava kadastro tespitinin askıya çıkarılıp da 30 günlük ilan süresinin dolmasından itibaren 10 yıl içinde açılabilir.
Genel mahkemelerde açılan davalar tapu iptali ve tescil davası, yolsuz tescilin düzeltilmesi davası, kullanım kadastrosuna itiraz davası, vb çeşitli olabilir. Aşağıda bu genel mahkemelerde açılabilecek davalara tekrar değineceğim.
Kadastrodan önce var olan hukuki sebeplere dayanarak, tespitlere karşı ,tutanakların kesinleştiği yani ilan süresinin dolduğu tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açılamaz. Kadastrodan önce var olan hukuki sebebi daha iyi anlaşılması açısından şöyle örnekleyebiliriz; köyde dedenizden kalan miraslı yer, 11 yıl önce ilk defa kadastro geçtiği anda orada yaşayan kardeşiniz tarafından kendisinin olduğu beyan edilerek kendi adına yazdırılıyor. Kadastro tespit tutanakları da bu şekilde ilan ediliyor, haberiniz bile olmadan 30 gün geçiyor ve kesinleşiyor. 11 yıl sonra siz bunu öğreniyorsunuz. Burada “kadastro tespitinden önce var olan hukuki sebep” dedenizin ölümü. Dedeniz yani mirasbırakan kadastro tespitinden önce vefat etmişse hak düşürücü süre olan 10 yıl işler, dava açamazsınız. Dedeniz, kadastro tespitinden sonrasında vefat etmişse, yani kardeşiniz orayı henüz dede sağ iken kendi adına yazdırmış ise süre işlemez, kadastro tespitine itiraz ve kadastro tespitinin iptali davası açabilirsiniz – o 30 gün dolmuş olsa bile.
Yenileme Kadastrosu – 22A
Uygulamada en çok görülen de bu. Yıllar önce ilk yapılan kadastro ile belirlenmiş mülkiyet ve geometrik durumdaki sınırlarda ve yüzölçümlerinde görülen yanlışlıkları düzeltme amacıyla yapılan kadastro çalışmasına yenileme kadastrosu ya da uygulama kadastrosu deniyor. Bu kadastroda mülkiyet bakımından değişiklik yapıldığı pek görülmez, daha çok sınırlar ve yüzölçümü gibi hususlarda değişiklik yapılmaktadır. Eğer 22/A kadastrosu yapılmasına rağmen sorun devam ediyorsa, yenileme kadastrosuna itiraz davası için de yine yukarıdaki süreler geçerlidir. Dava kadastro mahkemesinde açılıp, yanlışlığın düzeltilmesi istenecektir.
Dava sürecinde bir keşif yapılacak ve bilirkişi raporu alınacaktır.
Yenileme kadastrosunun hatalı tespitler içeriyor olması sebebiyle elbette bir zarar oluşacaktır. Zarar, gerçek yüzölçümünün eksik tespit edilmesi ya da sınırın yanlış tepit edilmesinden kaynaklı bir zararsa, bu durum zaten kadastro tespitine itiraz davasında yapılacak detaylı ölçüm sonucu davanın kabulü ile giderilmiş olacak. Ancak zarar eğer tapu siciline güvenerek yapılan bir satım sonucu oluşmuş bir maddi zararsa, hazineden yani devletten o zarar istenebilir. Örneğin 3.7 dönüm olduğunu bilerek bir taşınmaz aldınız, kadastro geçti, gerçekte 2.7 dönüm olduğu tespit edildi. Satın alım bedelinde zarara uğradınız, satıcının da bilgisi yoktu çünkü o da ilk kadastro ile yanlış ölçüm olduğunu bilmiyordu. Bu zarar hazineden yani devletten istenebilir.
Davalı Sıfatı
Tüm bu davalar, lehine tespit yapılanlara karşı açılacaktır. Kadastro tespitinde , kaymış sınırlar ya da yüzölçümlerinden kim haksız yere kazançlı görünüyor, dava ona karşı açılacak. Davalı, kayma olan taşınmazın maliki de olabilir, kayma olan yer devlete aitse devlet de olabilir.
Ölçümün doğru olduğu ortaya çıkarsa, ancak fiili durum farklıysa
Kadastro Mahkemeleri dar yetkili, teknik bakımdan incelemeyi esas alan mahkemelerdir. 30 gün içerisinde açılacak kadastro tespitine itiraz davasında sınır, yüzölçümü gibi hususlardan kaynaklanan yanlışlıklar olduğu iddiası bulunduğunda bu mahkeme keşif ve bilirkişi incelemesi ile yeniden ölçüm yoluna gidecektir. Kadastronun teknik yönden eksik yapılıp yapılmadığı üzerinde durulacaktır. Ancak bir mülkiyet iddiası varsa, başkası adına yazıdırılmış olma, ya da parsel kayması, kayan parsel kısmının kimin zilyetliğinde (kullanımında) olduğu, kayan parsel kısmının üzerindeki ağaçların mülkiyetinin kime ait olduğu,vb gibi, işte orada kadastro mahkemesi bunu incelemez. Yine de yapılacak şey ilk başta askı süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açmaktır, böylece ölçümün doğru yapılıp yapılmadığından emin olacağız, hususi olarak ekip mahkeme ile beraber gelip bir daha ölçecek. Kadastro mahkemesi ölçümün ve sınır belirlemenin yanlış yapıldığını tespit ederse, davanızı kabul eder ve düzeltir. Ancak, ölçümün doğru yapıldığına, sınırın da doğru tespit edildiğine karar verip gerisini incelemeyerek davanızı reddederse, işte bu sefer mülkiyetin tespiti ve tescili iddialarınıza dayalı olarak açılacak dava genel mahkemelerde (asliye hukuk) tapu iptali ve tescil davası olacaktır. Şu kadar metrekarelik kısmın davalıya ait tapu kaydının iptali ile fiilen sizin parselinize dahil olan ve sizin kullanımınızda olan o kısmın adınıza tescili talep edilecek. İşte bu genel mahkemelerde açılacak davada orası kimin kullanımında, kimin mülkiyetine dahil edilmeli, bu tartışılacak. Kayma ya da hata kaydadeğer büyüklükteyse bu ikinci davayı açmaya değebilir.
* İSİMSİZ YORUMLAR YANITLANMAZ.
* Değerli yorumlarınız ve sorularınız onaydan geçtikten sonra yayınlanır ve yanıtlanır. Yorumun aşağıda görünmesi ve altına yanıtın girilmesi birkaç gün sürebilir, ara sıra kontrol ediniz.
* ÜCRETSİZ SORU SORMA PLATFORMU DEĞİLDİR. Blog altındaki yorumlarımız genel fikir verme amaçlı olup, olaya özgü danışmanlık değildir. Sorularınızın yanıtlanması genel olarak hukuki bir imkanın olup olmadığı şeklinde olacaktır. Sorunuz yayınlanmadı ise yazı metninde açıkça yanıtı bulunması sebebiyle olabilir. Birkaç defa aynı yönde yanıtlanmış sorular ile tamamiyle aynı olan sorular sorulduğunda da yorumunuz yayınlanmaz.
* Önemli not: Telefonla soru yanıtlama gibi bir hizmet vermemekteyiz. Whatsapp"tan ya da sosyal medya hesaplarından da danışmanlık vermemekteyiz. Danışmanlık ücreti, doğru yorum ve emeğin karşılığıdır. Yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz. İzmir dışında iseniz, ücretli online danışmanlık hakkında sadece bilgi almak için dahi [email protected] "ye mail gönderebilirsiniz.
Merhaba avukat hanım biz beş kardeşiz annemiz 86 yaşında okuma yazması yok ama akıl sağlığı yerinde annemiz kendi tapulu tarlasını akraba olan 3 bir şahısa satmış en büyük abimiz annemiz kendisi sattı diyor ama biz 4 kardeşin 15 sonra haberi oldu annemiz benim kendi tarlam siz karışamaz siniz diyor ama gözleri nerdeyse görmüyor ve kulakları az duyuyor biz diğer kardeşler olara gidip tapuyu bozdurabilirmiyiz
Alime hanım, annenizin akıl sağlığının yerinde olması kendisine ait mülkleri satabilmesi için yeterli. Göz görmemesi, kulak duymaması, kolu bacağı olmaması gibi bedensel rahatsızlıkların hiçbir etkisi yok. Bir kişinin çocuklarının haberi olmadan mallarını satması da mümkündür, haber vermek zorunda değildir. İster akrabası olmayan birine satar ister akrabası olan birine satar, o da bir tapu iptali sebebi değildir. Aksi takdirde mülkiyet hakkının ne önemi kalıyor, bu tasarruf özgürlükleri olmasa? Demek istediğinizi anlıyorum, sonuçta size miras kalabilecek bu yerlerin satılması sizin aleyhinize, ancak bir insan çocuklarına miras bırakmak zorunda değildir. Sağ iken tüm malvarlığını satabilir, elden çıkarabilir. Bir insanın çocukları, anne ya da babası yani mirasbırakanı sağ iken , sırf miras kalabilecek yerleri satıyor diye tapu iptal davası açamaz. Anneniz sağ iken, ancak şundan eminseniz tapu iptal davası mümkün , okur yazar olmayan kişinin yaptığı satışlarda "tanık" bulunması ve "parmak basma" olması gerekir. Bunların olmaması yani tapu memurlarının bunları atlaması çok nadir görülür. Bunları kontrol edin, yok ise ancak belki düşünülebilir, yine de iptal edilmesi kesin değildir. Neticeten şunu söyleyebiliriz, anneniz vefat ettikten sonra, eğer onun sağ iken yaptığı satışların usülüne uygun olmadığını ( muvazaalı /hileli olduğunu ya da iradesi dışında olduğunu) ispatlayarak mirastaki saklı payınızın ihlal edildiğini ileri sürerek dava açabilmeniz mümkün. Ancak anneniz sağ iken şu an sırf onun çocuğu olduğunuz ve size sormadan sattığı sebebiyle bir tapu bozduramazsınız.
1)1974 kadastro ölçümlerinde, tapu alanı 8035 metrekare olarak ölçülmüştür. Bu ölçüm göz kararı olarak herhangi bir ölçü aleti kullanılmadan yapılmıştır. Uydu görüntüsü dikkate alındığında bu alanın 12500 metrekare olduğu görülmüştür. 2022 şubat 22a ölçümlerinde bu alan uydu görüntüsü daraltılarak 8035 metrekare ye indirilmiştir. Ama 1960 ve öncesinden beri kullanım alanı 12500 metrekare dir. Buna nasıl çözüm bulunacak. 28 ağustos mahkemeye dava açma süresi son gündür. 2) aynı parsel içerisinde komşu parselde uydu kayması neticesinde hak kaybı vardır. Şu ana kadar 1960 dan önce her iki parsel arasında kullanım alanından dolayı muhalif bir durum yaşanmamış, eski yıllardan beri bakımı, budaması, gübrelemesi...vs alan eğimli olduğundan dolayı kayalık alanlardan tapu sınırları içerisinde kepçe ile genişletme çalışmaları bana ait olan alanda yapılmıştır. Uyuşmazlık olan alan 2500 metrekare dir. Muafakatname vermek istemeyen komşu parsel sahibi benim tarafımdan kullanılan alanada karışmamaktadır. Bu durum nasıl çözülür. Her iki durumdada Dava sonucunun lehime olma oranı nedir. Bilgilendirmeniz için şimdiden teşekkür ederim, iyi çalışmalar dilerim.
Merhaba Servet Bey. Ölçüm hatasına dayalı yanlış kadastro tespitinin düzeltilmesi talepli dava tespit tutanağının askı tarihinden itibaren 30 gün içinde açılabilir, eğer doğru hesapladıysanız 28 Ağustos olarak belirttiğiniz son günden önce bir avukat meslektaşım ile anlaşmanızı öneririm, son dakikaya bırakmayın. Teknik bir davadır. Nasıl çözüm bulunacağını, dava sürecinde mahkemenin atayacağı bilirkişiler tekrar ölçüm yaparak, belediye ve tapu müdürlüğü gibi yerlerden gerekli evrakları getirterek hesaplayacaklar. Dava sonucunun lehinize olma olasılığını siz de avukatınız da öngöremez, hakim de önceden bilmez, herşey teknik bilirkişi raporuna göre belli olur bu davalarda. Raporda kayma/ küçülme/ yanlış ölçüm yoktur derse dava reddolunur, vardır derse kabul edilir. Rapor hatalı olursa ek raporlar istenebilir. Komşu parsel benim tarafımdan kullanılan alana karışmıyor demişsiniz, ancak mahkeme gerekli görürse (komşu lehine bir azaltma ya da artış olduğu gibi bir saptama olursa bilirkişi raporunda), sizin rızanıza bağlı olmadan kendiliğinden komşu parsel malikini davaya dahil edebilir.
Merhaba Aylin hn. 1994 yılında kayınpederim muhtap senedi ile bir arsa almış 250 mt kare ada ve parseli belli ve buraya 2 katlı ev yapmış 28 yıldır orada oturmaktadır ,ev vergisini ,çöp vergisini ve elk.su faturalarını ödemektedir.2021yılında kadastro gelmiş ve arsayı başkası üzerine yapmış yaşlı oldukları için takip edememişler yani şu anda bizim üzerimizde resmi bir tapumuz yok nasıl bir yol izlemeliyiz ,Teşekürler
Merhaba, muhtar senedi ile satın alınan yerler zaten büyük bir sorun, sizde bir de üstüne kadastro geçmiş. Durum zor. Yine de kadastro ile orayı kendi adına yazdıranlar kimler ise onlara karşı dava açılabilir. Bir avukat meslektaşım ile anlaşıp dava açmanızı öneririm.
Merhaba,Daha onceleri ve de en son 1 yıl once yapılan ölçümlerde bilirkişi raporları bitişik parsel bize 45m2 tecavuzlu kullaniyor itiraz ettim mahkemede devam ediyor kadastro yenileme çalışmalarında benim tapudaki kayitdan 50m2 eksiltilmiş olarak 2. askida. 8. ayin sonu süre doluyor tecavüz eden bitişikden tapuda gözükenden 7,5 m2 eksiltilmiş diğer bitişiklerin geneli m2 artmış bu hak kaybından nasıl kurtulurum şimdiden teşekkür ederim.Ayni ada bitişik parsede tapudaki kayıtlar nasıl oluyorsa 50m2 eksiliyor 200m2 fazlalaşiyor .şimdiden teşekkür ederim
Merhaba. Açtığınız dava ne talepli bir dava bilmiyorum. Tecavüzün önlenmesi / el atmanın önlenmesi olabilir. Eğer öyle ise, kadastro tespitine itiraz için ayrı bir dava açmalısınız, 8. ayın sonunda dolan süre askı süresi ise, askı süresi içerisinde kadastro mahkemesinde dava açılır ve kadastro kanunu hükümlerine göre görülen bu dava teknik özellikleri baskın olan bir davadır. Bu süre dolduktan sınra ise asliye hukuk mahkemesinde dava açılabilir ancak bu dava tamamen başka usüllerde görülür. Bir avukat meslektaşım ile ytüzyüze görüşmenizi, askı süresi dolmadan kadastro mahkemesinde dava açma yolunu denemenizi öneririm.
1 buçuk sene önce yenileme kadastrosu geçmiş. Eski tapuda kargir ev ve arsası yazarken yenileme sonrası tapuda sadece arsa yazıyor. Arsa üzerinde 60 yıllık taşınmaz var. Bu kaydın düzeltilmesi için hangi dava açılabilir?
Merhaba, şu davası açın şeklinde yönlendirme yapabilmem mümkün değil. Ancak elbette bir dava açılarak, ilgili kanun maddeleri dayanak gösterilerek hatalı kaydın düzeltilmesi istenebilir.
Aylin hanım bizim tapulu 82 metrekare evimiz var. Komşu dava açmış bilirkişi bizim yerin tespitini 21 metrekare göstermiş. Mahkeme nasıl oluyorda bu yanlış tespite göre karar veriyor.Yarın tapu Müdürlüğüne oda olmazsa bir üst mahkemeye tazminat davası açmayı düşünüyoruz.
Merhaba, geç yanıt için üzgünüm Önder bey. Bu tip davalarda mahkeme bilirkişinin incelemesi doğru mu yanlış mı diye kendiliğinden araştırmaz. Tarafların ya da taraf olmasa da menfaati olanların itiraz etmesi üzerine araştırma yapar. Tazminat davası açma hakkınızın olup olmadığı konusunda yorum yapamıyorum. Tazminat davası haricinde, yapılabilecek daha etkili yollar olabilir, ilgili kararı bozdurmak gibi. Tazminat davaları kolay kabul edilmez, reddedildiğinde size masrafı büyük olur. Dosya hakkında yüzyüze görüşerek bir meslektaşımla detaylı fikir alışverişi yapın. [email protected] 'ye mail atarsanız, avukatlık hizmetimiz hakkında bilgi verebiliriz.
Merhaba avukat hanım,öncelikle teşekkürler yaptığınız paylaşımlar ve bilgilendirme cevapları için. Köyümüzde dedem ve kardeşleri adına olması gereken parsel başka birisi adına görünmekte ve 89 da kadastro yapılmış, daha yeni farkedildi bu durum. 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtiği için tapu iptali davası da açılamamakta, mahkeme vs durumlarıyla da uğraşmamak için intikal ettirilip satış verilebilir mi arazi tarafımıza ? arazinin üzerinde kayıtlı bulunan kişi çoktan vefat etmiş olup, çocuklarından da bazıları vefat etmiş lakin mirasçı konumundaki kişiler durumun farkında olup, gereken konusunda her türlü desteği vereceklerini söylüyorlar.
Merhaba Şevket bey. Dediğiniz gibi , 10 yıllık süre geçmiş durumda, dava yoluyla bir şey elde edilemez.. Bu kişiler size devre razı olduğuna göre, tabi ki de intikal yaptırılıp devredebilirler size. YALNIZ , "satış" değil "bağış" şeklinde yapmanız daha iyi olur. İleride bir davalaşma durumunda, satış gösterilmesine rağmen bedel ödenmediği için "bu satış geçersizdir" iddialarıyla sıkıntı yaşanmaması adına. Bağışın tapuda harcı daha yüksek olur ancak daha sağlam bir yoldur. Ayrıca, bu kişilerden , bu yerin size devri karşılığında PARA istemedikleri, durumun kadastro tespitinden kaynaklandığını ve her iki tarafın da bunu düzeltmek amaçlı kendi rızalarıyla bu devri yaptığını gösterir , ıslak imzalar ile bir protokol imzalanması, sizi daha da sağlama alır. Bu protokolün düzenlenmesi konusunda bir avukattan yardım almanızı öneririm. Şöyle düşünün, bu rızasıyla devreden kişiler seneye ölse, çocukları da annemizi babamızı kandırdılar diye size tapu iptal davası açsa, bunun rıza ile devir olduğunu nasıl ispatlayacaksınız?
İyi geceler 2009 yılında tapu kadastro geçmiştir koymuzden . 35 yıldir babamın kullandığı arazi dededen gelen tapu ile babam kullanmışdır tapu kadastro geçince 2009 yılında babam tesis kadastrosu ile abimin üzerine vermiştir biz 3 kardeş haberimiz yoktu 12 sene geçmiştir biz burada babamızın abimiz üzerine verdiği tesis kadastrosu nu bozabilirmiyiz dava açarak
Merhaba geç yanıt için üzgünüm umarım görürsünüz. Eğer işlem kadastro ile değil de normal satış / devir şeklinde olmuş olsaydı, mirastan mal kaçırma (muris muvazaasıdır) diyerek dava açılabilir, tapu iptali sağlanabilirdi. Kadastro ile yapıldığı için sıkıntı var. Ayrıca kadastrodan kaynaklanan tapu iptal davalarında zamanaşımı süresi her halükarda kadastro geçtikten itibaren 10 yıldır, sizin yeni öğrenmeniz etkili değil. 2009'dan bu yana bu süre geçmiş. Dava açılsa da reddini muhtemel görüyorum.
Öncelikle çok yakından ilgilenip bütün sorulara cevap verdiğiniz için size tşk ederim Sorum 2006 yılında köyde tapusu olmayan yerlerden kadostro geçti annem gil 3 kardeş dedem den kalan yerleri dayım hepsini üzerine yazdırmış ve ardından tapuları oğluna devretmiş yaklaşık 16 yıl olmuş kadostro geçeli bunla ilgi ne yapabiliriz dava açtığımızda kazanma ihtalimiz varmıdır ilginiz ve alakaniz için şimdiden çok tşk ederim
Merhaba Asaf bey, teşekkürler, ben de geç yanıt için maalesef üzgünüm, sistemsel bir tıkanmadan kaynaklandı. Umarım görürsünüz. Ne yazık ki, bu tip davalarda hak düşürücü süre kadastrodan itibaren maksimum 10 yıldır. Bu aşamada dava açsanız da sadece süreden dahi reddolunur.
Merhaba avukat hanım. Babam 2018 yılında rahmetli oldu. Rahmetli olduğunda köyümüzde yapılan kadastro çalışmaları kesinleşeli daha 10 yıl olmamıştı. 1962 tarihli mahkeme kararları elimizde olmasına rağmen bazı akrabalarımız arazilerinin 1/8 hissesi yerine kendilerine 1/2 hissesini yazdırmışlar ve bu parseller bölünmüş. akrabalarımızda mirasçı. Elimizde eskiye dayalı ödenmiş vergi makbuzları 1960 yıllardan itibaren durmakta. Ayrıca Hicri 1212 tarihli ama zilyeti Tapu Bölge Müdürlüğünde defterlerde de kayıtlı olmak üzere vergileri ödenmiş Eski Osmanlı Tapularımız var. Bu arazilerde ( 15 ayrı tapu) Orman olarak yazılmış. Babam yıllarca hasta olduğundan ilgilenemedi. Benimde Babam rahmetli olduktan sonra mirasçılık belgelerini hazırlamam (eski nüfus kayıtlarında problem olduğundan dolayı) epeyce sürdü. Mirasçılık belgeleri, kayıtlarım, tapularım, vergi kayıtlarım, şahitlerim var. Ormana ayrı, akrabalarıma ve diğer mirasçılara ayrı dava açarak araziler üzerindeki anlaşmazlıkları ve haksızlıkları gidermek istityorum. Yardımcı olur musunuz?
Murat bey, söylediğiniz durum, çözülmesi imkansıza yakın bir durum. Babanız rahmetli olduğunda kadastro çalışmaları kesinleşeli 10 yıl olmamıştı diyorsunuz ancak bu 10 yıl, davanın açılması tarihinde göz önünde bulunduruluyor, dolayısıyla bugün davayı açsak örneğin, kadastronun geçip kesinleşmesinin üzerinden 10 yıldan fazla süre geçtiği için dava süreden reddedilecek. Süre ÇOK önemli... Ayrıca ikincil sorun dahisse sorunu haricinde bir de burası "orman" olarak kayıtlı, yani devletle de çözülmesi gereken bir mesele var. Hisseyi halletseniz de burayı orman vasfından çıkarabilmek çoğu zaman mümkün olmuyor. Üzerinden çok zaman geçmiş olmasaydı , yine de şans denenebilirdi.
Aylin Hanım merhaba, Babam 2014 senesinde 362 m2 tarla vasıflı bir taşınmaz satın aldı. 2018 yılında kanunun 22/a maddesi uyarınca arsamız 312 m2 ye düşmüş. Bizi çevreden komşular arayarak sizin arsadan yol geçiyor diyerek haberdar ettiler. Bizde bir 52m2 için gereğinin yapılmasını arz ederiz diyerek dilekçe verdik ancak dilekçemize hiçbir cevap verilmedi. 52 m2 için herhangi bir ödeme de yapılmadı. Biz 52 m2 için değeri alabilmemiz için hangi davayı açmalıyız. Asliye hukukta mı idare mahkemesinde mi kadastro mahkemesinde mi dava açmamız gerekiyor? Tapuya veya kadastroya dilekçe yazmamıza gerek var mı ve zaman aşımı geçmiş mi? yapılan haksızlığı nasıl giderebilirim. Yardımcı olursanız sevinirim çok teşekkürler
Merhaba, görevli mahkemeyi, dava türünü, dilekçeye ne yazmanız gerektiğini söylemem, size hukuk fakültesini bitirtmemi gerektiriyor. Forum yanıtları, durumunuzda dava açılabilmesinin mümkün olup olmadığı gibi genel bilgilendirmeler içerir. Bir meslektaşımla anlaşabilirsiniz, ya da idareye verdiğiniz dilekçe gibi kendiniz yazabilirsiniz, reddedilebilir.
Merhabalar. Köyde bizim atalarımızdan kalan yüzyıllardır tarım arazisi olarak kullanılan tarla 2005 yılında orman arazisi yazılmış. Yani arazi babamın üzerindeyken orman arazisine geçmiş. Babam 2012 yılında vefat etti ve 2016 yılında araziye 2b çalışması yapılmış. 2b çalışması sonucu tarla olarak yazılmamış ormana tescillenmiş. 2017 yılında miras paylaşımı yapıldı. bu arazi bana düştü.(1350m2 tapulu.9000m2 orman arazisi) şimdi kadastro tescil davası açabilir miyim? teşekkür ederim.
Merhabalar, kadastrodan kaynaklanan tapu iptal davalarında zamanaşımı süresi her halükarda kadastro geçtikten itibaren 10 yıldır, zilyetliğin tespiti ve kullanım kadastrosu iddiaları için de bu geçerlidir. Sizin yeni öğrenmeniz ya da miras paylaşımının yeni yapılmış olması etkili değildir. 2005'te ilk kez kadastronun geçmesinden yani ilk orman yazılmanın yapılmasından bu yana bu süre geçmiş. İkinci kez geçen 2b ya da 22-a yenileme kadastronun bu süreyi yeniden başlatıp başlatmayacağı hususunda ise çelişkili yargı kararları bulunmaktadır. Dava açılsa dahi sırf zamanaşımı sebebi ile reddini muhtemel görüyorum.
Aylin Hanım merhabalar. Memleketimizde çok değerli bir arazimiz var. Dedemden babama, rahmetli babamdan da bize miras kaldı. Ancak dedemiz zamanında bu arazideki hissesini diğer kardeşlerine satmış, parasını almış, ancak tapu kayıtlarına işlenmemiş. Rahmetli babam "burada herhangi bir hakkı olmadığını" belirterek arazideki hissesini diğer hissedarlara "bedelsiz" olarak devri ve tapu kaydının düzeltilmesi için çok uğraştı ama ömrü yetmedi. Şimdi ben, ablam ve annem bu arazide rahmetli babamın mirasçısı olarak halen hissedar gözüküyoruz ve vergi borcu geliyor. Arazi çok değerli ve bir an önce bu vicdani yükten kurtulup arazideki hisselerimizi gerçek sahiplerine "bedelsizce" devretmek istiyoruz. Ne işlem yapmamız gerekir? Cevabınız için şimdiden çok teşekkür ederim. Saygılarımla.
Merhaba, öncelikle çok geç yanıt için üzgünüm, umarım görebilirsiniz. Bedelsizce devriniz mümkün değildir. Muhakkak tapu harçları çıkacaktır. Karşı taraf zamanında üzerine almadığı için, burada onların kusurlu bir davranışı /ihmali var. Onlarla anlaşın, tapu masraflarını karşılasınlar...
Aylin hanım merhaba umarım sorumu okuyup cevaplayabilirsiniz şimdiden teşekkür ederim. Babamın kendi gidemediği için memleketten 1996 yılında dedeme aldırdığı bi tarla vardı. 1 yıl sonrada gidip satışı ondan kendi adına almış.parasını da kendi vermiş dedeme aldırırken.Tarlaya hem ev hem bahçe kurdu ağaç dikti yıllarca baktı yerleşti de oraya.bu yıl babamı kaybettik. 2 kız kardeşi orayı dedemin ilk aldığını duyup, dede ölünce bize muvazaa davası açacaklarını söylüyorlar.babamın diğer 3 kardeşi bu durumu kabul etmiyor ve gerçekte babamın kendi parasıyla dedemize aldırdığını bildiklerini teyit ediyorlar. Zaten diğer 2 hala da biliyor bu durumu ama para koparmak için yapacaklar ilerde. Dedenin ayrıca üzerine 5 dairesi de var ve onları da sırayla satıp kızlarına veriyor parasını ve 2 dairesini babam hariç 2 erkek çocuğuna tapu yapacak. Bu şartlarla vefat ettiğinde muvazaa aksini ispat edebilmemiz mümkünmüdür bizim yapabileceğimiz bir şey varmıdır
Merhaba Meltem hanım. Zor bir ispat hali ile karşı karşıyasınız. Babanızın elden ödeme yaptığının yazılı delili yok anladığım kadarıyla. Akraba arası işlemlerde tanık dinletilmesi mümkün olabiliyor ödemeye dair ancak mahkeme yine de ikna edici bulmayabilir. Garanti tanıkla ispatlanır diyemeyiz. Burada dedenizin diğer taşınmazlarını kızlarına vermiş olması bir paylaştırma yaptığına delalettir denilerek bir savunma yapılabilmesi mümkün, ancak emsal kararlar ve dayanak kanun maddeleri ile kendinizi savunmanız çok önemli. İşin ucunda baba (hatta dede) yadigarı yıllarca emek verdiğiniz bir tarla var bu nedenle eğer size dava açarlarsa kendinizi bir avukatla temsil ettirmenizi şiddetle tavsiye ederim. Yapılabilecek hiçbirşey yok değil çünkü, vardır, dediğim noktalardan ilerlenebilir.
Avukat hanım merhaba Yozgat İli merkez LÖKköyünde 3402 sayılı kanun /22-2 ye göre yeniden kadastro geçerek babama ait olan arazilerde 6.500 metrekare eksiltme yapılmıştır.bazı kişilerde bu artırma şeklinde olmuştur.bunun mantığını anlamak mümkündeğil vatandaşın hakkı gaspedimiş ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkarmıştır.Size sorum şu 1-İtiraz sonucu kurum bunu nasıl düzeltir 2-Mahkeme ye vermek süreyi uzatırmı ve masraf ne kadardır Saygılar
Merhaba M. Kemal bey. Öncelikle bu tip zararlar her 22-a çalışmasında sıklıkla meydana gelebilmekte, nadir bir durum değildir. Telafisi mümkün olmayan sonuçlar değildir, dava yoluyla telafisi elbette mümkündür. Kuruma itiraz sonucu kurumun bir düzeltme yaptığını ve çözüm sunduğunu bu yıla kadar ben hiç görmedim . Türkiye sınırları içinde bu tip itirazları insiyatif alarak düzelten kurum bulmak imkansıza yakındır. Mantık gidin dava açın mantığıdır. Dava açmak elbette uzun sürecektir, mevcut hukuk sistemimizde en az 2 yıl. Açılacak davanın türleri vardır. 22-a çalışmasının ne zaman yapıldığını belirtmemişsiniz, dava türü ona göre değişmektedir. Davanın türüne göre, davanın devlete mi özel kişilere karşı mı (sınırdaş arazi malikleri gibi) açılacağına göre masraflar değişir. Avukatlık ücretleri, anlaşacağınız avukatınıza göre değişir. Masraf şu kadardır şeklinde buradan bilgi verebilmemiz mümkün değildir. Avukatlık ücretlerimiz hakkında bilgi almak ve başka sorularınız için [email protected]' ye mail yazabilirsiniz.
Merhaba miras kalan taşınmazımda 1988 yılında 22-a çalışmasının hatalı olduğu gerekçesiyle komşu parsel sahibinin başvurusu üzerine düzeltme işlemi yapılmış ve tebligat muhtara yapıldığı için 30 günlük dava açma süresi geçmiş yapabileceğim bir şey var mı
Merhaba Hasan Bey. Yazıda da belirttiğimiz gibi 30 günlük süre kadastro mahkemesinde açılacak davalar için geçerlidir. Bu süre geçtikten sonra da dava açılabilmesi mümkün ancak bu dava başka mahkemede açılacaktır, kadastro mahkemesinde görülen dava türüne göre (yani eğer 30 gün içinde açılması mümkün olsaydı o dava türüne göre) daha masraflı ve uzun süren bir dava olacaktır. Şu anda dava açma hakkınız elbette mevcut. Ancak bu dava uzun yıllar sürebilecektir. Daha detaylı bilgi için [email protected] 'ye mail yazabilirsiniz.
Merhaba Avukat hanim. bizim tarlamız kadastro yenileme den önce 17.885 ilken yenileme sonrasında 17.460 metre kare olmuş ve 425 metre kayıp oluşmuş. Tapuya gittiğimde Eski tapuda tarlanın önünden geçen yolun büyük kısmı sınırlarımız içersinde iken şimdi değil. Yanlardan da biraz kaymış sınırlar. Yenileme de 3 sene önce olmuş.Bu metre kare kaybı İçin nasıl bir yol izlemeliyim. Tazminat mı yoksa yenileme iptali için mi itiraz davası açmalıyım.
Merhaba. Şu davası açmalısınız şeklinde bir yönlendirme yapabilmem bu şekilde mümkün değil. Ancak bu kayma ve eksik ölçümler için dava açılabilmesi mümkün. Kaymanın ve eksilmenin kimin lehine oluşmuş olduğu buradaki kıstastır. Devlet lehine ise , yani sizden eksilen hazine arazisine (kamu yolu, belediye parsel vb gibi) verildiyse karşı taraf devlet, komşu arazi malikinde o oranda artış olduysa o arazi malikine karşı dava açılacaktır. Yenilemenin iptali gibi bir durum söz konusu olamaz, çünkü 3 sene geçmiş durumdadır. Siz kaybınız olan toprağın karşılığı bedel için ya da o toprağı sizin mülkiyetinize geri döndürebilmek için dava açıp hak arayabilme imkanına sahipsiniz. Kadastro kaynaklı tapu davaları teknik davalar olup, eksik talep gibi bir sebeple davanız reddedilirse aynı konuda tekrar dava açma imkanınız kaybolacağından, avukatla ilerlemenizi öneririm.
Merhaba Avukat Hanım. 2011 yılında köylere kadastra geldi.Fındık bahçesi olan arazilerimizin tapularını aldık. Fakat bir parça arazimizin tapusu verilecekken şikayet edildi.Orman şefliği tarafından ormanlık alan olarak belirlendi.Bu araziyi biz 50 yıl ve daha fazla kullanıyoruz.Üzerinde çay hasatı mevcuttur.üzerinde fındık bahçesi vardır ve hayvan barınağı da vardır. Bu araziye tapu çıkarmak için ne tür yol izlemeliyim.Satışı veya kiralama yoluyla araziyi kullanmak için nasıl başvuru yapmalıyım .Teşekkür ederim
Merhaba, söz konusu yer orman şefliği tarafından ormanlık alan olarak belirlendi demişsiniz ya, bu belirlemeye karşı dava açılmadan oraların üzerinize tapusunu çıkarmak zaten imkansız idi. Ancak bu şekilde bir dava açmanın süresi de işlem tarihinden itibaren 10 yıl idi. 2011'den bu yana 10 yıllık süre geçtiği için bu aşamada bir dava da açılamaz , bunu sağlamak mümkün değil kanaatindeyim.
Annemin adına tapu kadastro dan tespite itiraza ilişkin dava bulunmaktdır annem öldü bu dava ne demek
Merhaba Handan hanım, annenizin taşınmazının bulunduğu yerde bir kadastro çalışması yapılmış, bu çalışma sonucu bir tespit yapılmış, bu tespiti yanlış bulan birisi olmuş (bu anneniz olmadığına göre komşu parsel sahipleri olabilir) ve bu tespite itiraz için dava açmış demektir. Örneğin komşu parseldeki kişi kendi parselinin yüzölçümünün yapılan tespit sonucu küçülmüş ve annenizin parselininkinin büyümüş olduğu , kayma olduğu iddiası ile dava açmış olabilir. Anneniz bu şekilde bir davaya dahil edilmelidir. Annenizin taraf olduğu dava dosyaları olup olmadığını e-devlet üzerinden sorgulamanızı tavsiye ederim. Dava dosyası görünüyor ise, henüz annenize tebligat gelmemiş olabilir o zaman sorun yok. Ancak tebligat yanlış bir adrese yapılmış ve annenizin haberi olmamışsa, annenizin hak kaybı olabilir, bir avukatla anlaşmalısınız ve avukat dava dosyasına vekaletname sunarak durumu incelemelidir.
Merhaba Avukat Hanım Bizim 900 m2 arsamız uydu parsel kgm sitesinde 884 m2 gözüküyor tapuda 900 m2 yazıyor? hangisi geçerli olur??
Merhaba, eğer devam eden bir dava yok ise, tapu kayıtlarının geçerli olduğu kanısındayım.
Merhaba Aylin hanım Bizim bir bağımız var tapu 2000 yılında kadastro tarafından düzenlenmiş babamın adına tapuda Ali oğlu Ali olarak geçiyor dedemin de babamn da ismi ali babam 2016 senesinde vefat etti biz annem ve kız kardeşimle bağı veraset ilanı çıkartıp üzerimize almak istedik ama tapuda problem çıktı kadastro yazarken ölüm yılı 1992 olan ali koşar diye yazmış ondan dolayı tapu dedenizin diyor tapu müdürlüğü ama dedem de 1996 da vefaat etti ve o seyit oglu ali ayrica babamin tc si de varmis sistemde bizim tapumuz var yani elimizde babamızın adına yıllardır da biz kullanıyoruz ama üzerimize alamıyoruz ne yapmamız gerekli
Merhaba, geç yanıt için çok üzgünüm umarım görürsünüz. Tapu müdürlüğü'nün "tapu dedenizin" dediğine dair elinizde yazılı bir şey olması lazım dava açabilmek için. Tapu müdürlüğü'ne durumu açıkça izah eder şekilde dilekçe yazılıp verilerek YAZILI başvuruda bulunulmalı. Tapu müdürlüğü bu yazılı başvuruya 60 gün içerisinde yazılı yanıt vermek zorunda. Yanıt vermez ya da olumsuz yanıt verirse, tapu müdürlüğüne karşı dava açılabilir.
Merhabalar Yillar once annemin babasi erken vefat etmis koydeki bahceler dedesi uzerindeymis dede yasarken yerlerden kadastro gecmis yerleri erkek kardeslerin uzerine yazmislar annem ve anneannem olunce bizim haberimiz oldu bu dayilar uzerine yazilan yerler 10 yili astigi icin dava acilamaz duruma mi dustu ve bir arkadasim sahit gerekli gibi bir durum soylemisti bu is icin umut var mi dava acilabilir mi?
Merhaba Sibel Hanım, dediğinize göre annenizin dedesi yaşarken kadastro geçip de yerler annenizin amcaları (yani erkek kardeşler) üzerine yazdırıldığı için, teknik terimi ile "kadastro öncesi hukuki sebep" yoktur ve 10 yıl işlemez, dava açılabilir düşüncesindeyim. Böyle bir davada tabii ki şahit gerekecektir. Tek pürüz, kadastrodan bu yana aradan kaç yıl geçtiğini belirtmemişsiniz, eğer 30-40 yıl gibi gerçekten uzun bir süre geçtiyse bunun dürüstlük kuralı ve iyiniyet prensiplerine aykırı olup olmadığını tartışan yargıtay kararları vardır, hani bunca yıl dava açılmak için niye beklenmiş, yeni öğrenilmiş olması mantıklı mıdır gibi. Bu yönde aleyhinize de lehinize de kararlar mevcut.
14 yıl önce yapılmış kat mülkiyetli yapımız var...Kadastro güncellenince arsamız kaymış görünüyor...Ne olabilir..Bize zararı olur mu....
Merhaba, arsanın kaydığı yere bağlı. Birisinin (özel ya da tüzel kişi) mülkiyetindeki tapulu bir alana kaydıysa, siz birşey yapmasanız da o kişilerin dava açması söz konusu olabilir. Dava sonucunu tahmin edebilmek imkansız. arsanızın alanında küçülme de büyüme de olması mümkün. Sizin haberiniz olmadan böyle birşey olmaz, bir dava açılırsa mutlaka davaya dahil edilirsiniz ve haberiniz olur.
Merhabalar, Yaklaşık 8 sene evvel almış olduğun 2.500 m2 olan tarla vasfındaki yerimin 2022 kasım ayında e devlette ada parselinin değişerek 2.236 m2 olarak 264 m2 küçüldüğünü e devletten yeni gördüm şöyle bir açıklama ile ''3402 S.Y.nın 22/A Md. Gereğince Yenilemenin Tescili'' sizlerden ricam eksilen yerim ile ilgili nasıl bir yola başvurmam lazım, mevcut yerdeki m2 fiyatlarına bakınca 200 / 300 bin tl zararım olmuş olacak, yardım rica ederim. Saygılarımla.
Merhabalar Erhan Bey, 30 günlük kadastro tespitine itiraz dava süreniz geçmiş durumda. Sizin yeni öğrenmenizin malesef bir önemi yok çünkü 22/A yani kadastro yenileme çalışmaları ilan ediliyor, maliklerin ilanla öğrendiği ve 30 günün başladığı kabul ediliyor yasal olarak. Şu anda tek yol tapu iptali ve tescil davası , ancak bu dava uzun sürer ve masraflıdır, bilmelisiniz. Teknik bir davadır, avukatla ilerleyin. Büromuzun avukatlık hizmeti hakkında bilgi için [email protected] 'ye mail yazabilirsiniz. Saygılar.
Merhabalar. Evimizin arsasının yanında bizim ile komşularımnız arasında küçük bir arazi parçası ortaya çıktı. Geni,şliği 4 m ve uzunluğu 30 m civarında. belediye ile konuşturğuımuzda bu parçanın yanlış ölçümden dolayı ortaya çıktığı ve belediyenin mülküne geçtiği belirtiliyor. Bizim ve komşumuzun tapularnda arazı alanı açısından bir eksiklik yok. Bu arazinin de yol dahil hiçbir şeikilde kullanımı mümkün değil. Biz hak sahibi olabilir miyizi. Veya hak sahibi olmak için ne yapabiliriz. depremden dolayı oluşan ve afet sonucu üreyen bir parça olarak değerlşendiler bilir mi?
Merhaba, bir kadastro ölçümü olup da sizin arazilerinizde bir küçülme olmuş olsaydı, bir dava açılarak hak sahipliği iddia edebilirdiniz, ancak böyle bir durum olmadığı için, hak iddia edilebilmesi mümkün değildir. Yani kadastroya (yanlış ölçüm gibi bir sebeple) dayanılarak dava açılamaz. Sonradan üreyen bir toprak alanı olduğu iddia edilerek dava açılırsa mahkeme dosyayı bilirkişiye göndererek bunun mümkün olup olamayacağını inceletecektir, ancak buna dair bir emsal duymadım ya da görmedim açıkçası. Bilirkişiler böyle bir şeyin mümkün olduğuna dair rapor düzenler mi, bilinmez.
merhaba. 2008 yılında kadastro geçerken tarlamın bir kısmı tapu kayıtlarında diğer kardeşimin parselinde kalmış. bunu düzeltmemiz mümkün mü, 10 yıllık süre buna engel mi? her iki taraf ta bunu kabul ediyor. ayrıca burada bilirkişiye suç atfedilir mi?
Merhaba, düzeltilmesi mümkün, lisanslı harita kadastro büroları var LİHKAB diye, oralardan bir fikir almanız faydanıza olur, davasız çözülebilmesi ihtimali olabilir. Eğer davasız yolu olmadığını kesin olarak belirtirlerse, dava ile çözümü mümkün. Bilirkişiye (kadastro teknisyenine) suç atfedilmez.
merhaba, köy içinde 980m2 arsa zamanında iki kardeşe bölünmüş iki ayrı ev yapılmış. 100yıl arsa sınırları hep sabit iken yeni gelen tapuda bizim arsamız 3/1 330m2 görünüyor. eski tapuya da ulaşamadık. elle ölçümde bizim arsamız 460m2 hatayı düzetmek için ne yapmamız gerekir.
Merhaba Ufuk bey. İlk önce bu artışın neyden kaynaklandığını saptamak zorundasınız. Tapu müdürlüğünden eski tapu kayıtlarını tapu sabiti gidip almalı. Belge talebi olarak randevu alıp, gidip tüm eski kayıtları alın. Siz bunu yaptıktan sonra, bir avukattan ücreti karşılığında yardım alarak, avukat arkadaşımızın yan taşınmazların yüzölçümü bilgilerini kontrol etmesi gerekiyor. (Bu bilgileri size vermezler.) Bu suretle metrekaredeki farkın kendi kendine ölçüm sebepli bir farklılık mı yoksa yan taşınmazlar lehine bir farklılık mı olduğu anlaşılacak. (Eğer sizinki azalırken yan taşınmazların metrekareleri arttı ise onlar lehine bir kazanım olduğu ortaya çıkmış olur.) Bu adımdan sonra dava açılıp açılamayacağına karar verilebilecektir. Kendiniz eski tapuların kayıtlarını gidip aldıktan sonra [email protected] ' ye mail yazarsanız ve burada yazıştığımızı hatırlatırsanız, yardımcı olabilirim.
Merhaba Avukat hanım iki kardeşim tapusuz yeri 2009 da muhtar senedi ile benim haberim olmadan babalarından yer satın almış gibi senet yapmışlar. 2022 de Tapu kadastro çıktı bu yeri kendi üzerlerine tespit ettirdiler. Bende kadastro mahkemesine dava açtım bu yerin babama ait olduğu sahte senet yapıldığına şahitlerim var bu dava nasıl sonuçlanır teşekkürker
Merhaba Aydın bey. Davanızı kadastro tespitinin askıya çıkarılıp da 30 günlük ilan süresi içinde açmışsanız öncelikle davanız süresinde olmuş demektir, mahkeme içeriğini incelemeye girecektir. Bu sürede açılmamışsa dava daha ilk duruşmada süreden reddedilecektir. Süresinde açtığınızı farz edersek, kadastro mahkemesi şekli incelemenin bol olduğu bir mahkeme olduğundan, şahitlerinizi şahit bildirme süresinde bildirmiş olmanız şartıyla şahitler dinlenecektir. Tabi ki karşı taraf muhtar senedini sunacak. Muhtar senediyle yapılan satışlar, "satış tarihinde" kadastro görmüş ve tapu almış yerler açısından geçerli değildir. Satış tarihinde yani muhtar senedinin düzenlendiği tarihte daha bu yerden hiç kadastro geçmemişti olarak anlıyorum, dolayısıyla bu davada muhtar senedi geçerli olabilir, mahkeme senedin unsurlarını inceleyecek, tüm şahitlerin beyanları ile kıyaslayacak. Bunlara göre davanın nasıl sonuçlanacağı ortaya çıkacak. Kadastro mahkemesinde olumlu sonuç çıkmaz ise genel mahkemelerde ayrıca bir mal kaçırma sebepli dava açılabilir.
Merhaba, soruma yanit veriseniz cok sevinirim. Babadan oğula satış yoluyla verilen tapuda (vergi vs. Az çıksın diye bu yönteme baş vurulmuş hibe yapılmamış ama herhangibir ücret ödenmemiş) boşanma durumunda eşin bu arsa üzerinden hak iddia etmesi mümkün müdür. Satış yoluyla babadan alınan tapu miras olarak değerlendirilir mi? Değerlendirilmezse bu satış bir şekilde hibeye çevirilebilir mi? Şimdiden çok teşekkür ederim